Sanırım şu üç-dört günlük sürede 6’lı Masa’nın başına gelen pişmiş tavuğun başına gelmemiştir. Türkiye, 11 ilimizi neredeyse yerle bir eden “Asrın Felaketi depremlerin acısını hala yüreğinde hissederk...

Sanırım şu üç-dört günlük sürede 6’lı Masa’nın başına gelen pişmiş tavuğun başına gelmemiştir. Türkiye, 11 ilimizi neredeyse yerle bir eden “Asrın Felaketi depremlerin acısını hala yüreğinde hissederken, bir de siyasette büyük deprem yaşadı. İYİ Parti Lideri Meral Akşener’in yaşattığı dalgalanma, Millet İtttifakı’nda herkesin yüreğini ağzına getirdi. Tabii ki bu ittifakı destekleyenlerin de. Akşener’in çıkışı ile birlikte, ittifak bir anda çıkmaza girmişti. Hemen arayışlar başlamış, büyük ortak CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TİP Genel Başkanı Erkan Baş’la görüşmüş, çok dillendirilmese de HDP ile legal birliktelik gündeme gelmiş, bu partinin eş başkanları ardı ardına açıklamalar yapmıştı. Her ne oldu ise oldu, büyük ölçüde kamuoyu baskısı ile masanın devrilmesinin üzerinden daha 72 saat bile geçmeden Akşener ikna edildi. İYİ Parti liderinin değer verdiği iki isim İstanbul ve Ankara büyükşehir belediye başkanları, Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu’nun icazeti ile sadece 15 dakika görüştükleri Akşener’i geri döndürdüler. Gelen bilgilere göre, bu görüşmenin ardından Saadet lideri Temel Karamollaoğlu ve nihayet Kılıçdaroğlu ile özel bir otelde yapılan ikili görüşme Sayın Akşener’n dönmesine vesile oldu. Diğer etkenler konusunda bir şey diyemeyeceğim. Bu trafikte neler konuşuldu, neler vadedildi, açıklama yapılmadığı sürece bilmek mümkün değil. Dedim ya, Akşener’in masaya geri dönmesiyle Millet İttifakı cephesi rahat bir nefes aldı. Şimdi, karşılıklı bu hamlelerden kimin kazançlı çıktığı tartışılacak. Ama bence en önemlisi Millet İttifakı’nın kazancıdır. 14 Mayıs 2023 Genel Seçimleri, Türkiye’nin geleceği açısından çok öemlidir. Bir yanda 20 yıldır iktidarda olan AK Parti ve onu son 7-8 yıldır destekleyen ve ayakta durmasını sağlayan MHP, diğer tarafta AK Parti’nin ülkeyi yönetemediğini iddia eden CHP ve İYİ Parti’nin başı çektiği Millet İttifakı. Bu iki cephe, yaptıkları, yapacakları ve ortaya koyduklarıyla milletimizin kantarına çıkacaklar. Sayın Kılıçdaroğlu ve yoldaşları için hayırlısı olsun. Ancak şu son üç günde yaşananlar, Türk Milleti’ne kabus yaşattı desek yanılmayız. Bir anda eskiye dönüşü, koalisyonlar dönemini hatırlatmadı değil. Bu durum millette güven bunalımı yarattı mı yaratmadı mı, yoksa siyasetin bir cilvesi olarak mı algılandı, onu da seçim gecesi öğreneceğiz. İnşallah her şeyin hayırlısı olur. Önemli olan Türkiye ve Türk Milleti, vatanın selametidir. Gerisi teferruattır. 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ Evet bugün Dünya Kadınlar Günü. Tüm kadınlarımızın bu özel gününü kutluyorum. Birleşmiş Milletler tarafından da tescillenen bu günün geçmişine, nereden geldiğine pek girmek istemiyorum. İnançlarımıza ve geleneğimize göre kadın bizler için kutsaldır. Eski Türkler’de Kaan’ın yanında savaş alanlarındadır. İslamiyeti kabul ettikten sonra bile, eğer Arapların cahiliye devri ve bugünkü dine, Peygamberimizin sünnetine uygun olmayan uygulamaları bir tarafa bırakırsanız, kadın en az erkekler kadar haklara sahiptir. Cumhuriyet ile birlikte, Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk de kadına esas değerini vermiştir. Seçme ve seçilme hakkından başlayarak, çalışma hayatında yer almasına kadar, miras hakkı da dahil olmak üzere verilen bu anayasal haklar çok önemlidir. Bugün, Türk kadını hiç de hak etmediği şiddet olayları karşısında çoğu zaman mağdurdur. Ancak, kendini bilen, kalbinde ve gönlünde merhamet ve insan sevgisi taşıyan hiçbir kimse bu şiddeti mazur göremez, gösteremez. Eğitimle alakalı olduğu göreceli olan bu durumu bir an önce ortadan kaldırmak zorundayız. Her zaman söylerim. Kadınlarımız her şeyin en iyisine layıktır.