Özellikle 11 ilimizi etkileyen ve 10 binlerce vatandaşımızın hayatını kaybettiği deprem felaketinde, kuruluş amacı, insan sağlığını ve hayatını korumak olan, 155 yıllık yardım kuruluşumuz Kızılay’ın,...

Özellikle 11 ilimizi etkileyen ve 10 binlerce vatandaşımızın hayatını kaybettiği deprem felaketinde, kuruluş amacı, insan sağlığını ve hayatını korumak olan, 155 yıllık yardım kuruluşumuz Kızılay’ın, deprem bölgesinde millet enkaz altındayken çadır sattığı haberleriyle başlayan süreç, Kızılay’ın vatandaş gözündeki itibarını yerle bir etti. Bu süreç, maalesef bu gün ameliyat olacak olan, kronik hastalığı olan, kan ihtiyacı olan binlerce vatandaşımızın mağdur olmasını da beraberinde getirdi. Bu gün kan temininde yaşanan sıkıntının başlıca sebebi, vatandaşlarımızın Kızılay’a olan güveninin ortadan kalkmasıdır. Basında çıkan haberlere göre, vatandaşlarımız enkaz altındayken çadır satan Kızılay görüntüsü bu milletin hiçbir zaman görmek duymak isteyeceği bir görüntü değildir. Kızılay yardım kuruluşudur. Kızılay ticari bir şirket olamaz. Olmamalıdır. Vatandaşlarımızın yıllarca fitresini, zekâtını, sadakasını, kurban derisini verdiği Kızılay’ın bu günkü holding görüntüsü milletimizin güvenini bir kez daha yok etmiştir. Ve vatandaşlarımızın bağışladığı kanı, ayrıştırdıktan sonra maliyetinin kat be kat üzerinde ücret karşılığı satan bir Kızılay yönetimini bu millet istemiyor. Milletimiz depremin yaralarını sarmak için uğraşırken, 23 Mart tarihinde bir torba kanı 502 TL’den 980 TL’ye çıkarmak ve genel itibarıyla sattığı kanın ücretini SGK’ya yani devlete fatura etmek, devletten ücretini almak vicdansızlıktır. Yaklaşık 10 yıl önce var olan ve kandaki ranttan dolayı Kızılay’ın tekeline verilen kan temini için genel olarak kapatılan, üniversite ve devlet hastanelerimizdeki kan bankaları ivedilikle yeniden açılmalıdır. Kan bağışı temini Kızılay’ın tekelinden çıkartılmalıdır. Vatandaşlarımız hastanelerimize kan bağışında bulunabilmeli ve hastasına kan verebilmelidir. Hiçbir bürokratın koltuğu, egosu, bir tek vatandaşımızın bile hayatından daha önemli değildir. Yaşanan kan sıkıntısından dolayı hastanelerimizde ameliyatlar durma noktasına gelmiş ve kan teminine bağımlı olarak yaşayan kronik hastalarımız kana ulaşmakta zorluk çekmektedirler. Bundan dolayıdır ki, Kızılay’a karşı yeniden bir güven ortamının tesis edilmesi için, Kızılay başkanı ve üst yönetimini acilen istifa etmesi gerekir. Kızılay başkanı Kerem Kınık’ın istifa etmesi gerektiğini pek çok kesimden onlarca kişinin ifade etmesine rağmen halen koltuğuna yapışmışçasına oturmak nasıl bir duygudur merak ediyorum. 155 yıllık yardım kuruluşumuzun bu gün geldiği durum maalesef içler acısıdır. Kızılay asli görevi olan yardım kuruluşu görüntüsüne ve işlevine acilen geri dönmelidir. Tüm bu yaşanan olumsuzluklara rağmen, vatandaşımızın sağlığı her şeyden önemlidir diyerek pireye kızıp yorgan yakmayalım diyerek, ameliyat olmak için, kana bağımlı kronik hastalığı olan vatandaşlarımız için kan bağışı yapmaya davet ediyoruz. Ey Kızılay yönetimi; Çadır satarsınız, bilgim yok dersiniz, istifa et diyenlere, alay eder gibi kaos ortamı olmasın diye istifa etmiyorum dersiniz. Şunu bilesiniz ki; bu millet, holdingleşmiş, ticari şirkete dönüşmüş bir Kızılay ve basına yansıdığı şekliyle bir milletvekillerinin 2-3 katı maaşla çalışan Kızılay yöneticisi istemiyor. Millete daha çok zarar vermeden istifa edin.