2016 yılında Manisa-İzmir Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 1/100.000’lik planları ardından 2017 de İzmir Büyükşehir 1/25.000’lik planları yürürlüğe girdi. Büyükşehir planlarında Çeşme mevcut yapılaşması...

2016 yılında Manisa-İzmir Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 1/100.000’lik planları ardından 2017 de İzmir Büyükşehir 1/25.000’lik planları yürürlüğe girdi. Büyükşehir planlarında Çeşme mevcut yapılaşması kadar alan yeni konut bölgeleri olarak imara açıldı. Merkez’den Dalyanköy’e devam eden bölge, Ovacık köyden Sarnıç’a devam eden alan, Alaçatı güney sahası gibi çok yerde yeni imar paftaları oluşturulduğunda, bu yeni imar alanları mevcut altyapı ve kaynakların yetersizliği bakımından Çeşme için çok büyük tehdit oluşturur diye üzerine basa basa yardım çağrısında bulunmuştuk. Turizmde nitelikli yatak sayısı 6000 dolayında olan kentimizin, yaz aylarında yazlıkçıların hakimiyetine geçtiği, 1 milyonun üzerinde nüfus patlaması yaşandığı, bunun ülkemizde yaşanan en büyük yaz-kış popülasyon dengesizliği olduğunu açıklamıştık. Çeşme’nin en büyük eksikliğinin yaşamsal kaynağımız olan su olduğunu, mevcudun yazlıkların bahçeleri ve yüzme havuzlarında israf edildiğini, yağmur sularından başka kaynağı olmayan Kutlu Aktaş Barajı’nın Çeşme ihtiyacını karşılamadığını, Germiyan ve Ildırı su kuyuları ile şebekenin takviye edildiğini, suda acil önlemlere ve ikincil kullanımın önemine değinmiştik. Yapılaşmanın turizm ekonomisi kurmak yerine sürekli konut üretmek şeklinde salt inşaat sektörü açısından ısrarcı olduğunu, durumun Çeşme coğrafyası ve tüm doğal kaynaklarını tehdit etmekte olduğunu izah etmiştik. Çağrılarımız sivil toplum ve kanaat çevrelerinde itibar görmemişti. Şimdi Turizm Bakanlığı nezdinde, turizm ekonomisi yaratmak maksadıyla Çeşme’de sıfırdan dev ölçekte destinasyon kurgusu ile karşı karşıya olduğumuz anlaşılıyor. İhtiyaç duyulacak su ilk öncelikli konudur. Destinasyon için kaynak nereden temin edilecektir? Ildırı’dan sonra İçmeler yeraltı sularına tarım alanlarının yegane tatlı su kaynaklarına göz diken Çeşme’de, mevcut yerleşkeler devamında mevcudun iki katına yakın yeni imar planları bu eksik umursanmadan onaylanmıştı. Ve ardından sıfırdan kurulacak Yeni Çeşme haberi gündeme geldi. İrili ufaklı 500 üzerinde turizm tesisi Su fukarası kentimizde ihtiyacını nereden bulacak? Master planlar yapılırken bu konu göz önünde bulundurulmuş, kaynak oluşturulmuş mu? Hiçbir ekonomi yaratmayan betonlaşma yıllar yılı, konut, toplu konut, yazlık siteler, rezidanslar diye devam ederken, Çeşme meydana getirdiği savurganlığını ve kaybettiği değerleri hiç umursamamıştı. Tarımı, tarihi alanları, termal alanları, kıyı-koyları, orman sahalarına sürekli olarak konut yapılaşması uğruna, saldırmaya devam edilmişti. Şimdi maçın son çeyreğinde, duyarsızlıkla verilen maçı telafi üzerine, sivil toplumda canhıraş bir gayret dikkatimizi çekiyor. 1974-2014 arası tırmandırılan yazlıkçılık, bu kadar konut yetmez bir o kadarı daha için yer açalım manasında 2014-2017 arası oluşturulan Bakanlık ve Büyükşehir planları, ve nihayet; bunlar turizm için yetersiz diyen 2019-2020 Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri ve aniden? Bu böyle gitmez diyen sivil toplum kalkışmaları Olan bitene yıllarla susup göz yumduktan sonra şimdi aniden, dava açarız, karşı çıkarız, diyen çevreci gruplar… Doğru’ya doğru, yanlışa yanlış demeyi ne zaman öğreneceğiz?