Urla’nın Zeytinalanı, Kalabak gibi merkez dışındaki bölgelerinde yaşayanlar son günlerde cinnet geçirmek üzere. Nedeni de bitip tükenmek bilmeyen elektrik arızaları. Yaşadıkları, sadece son günlerde...

Urla’nın Zeytinalanı, Kalabak gibi merkez dışındaki bölgelerinde yaşayanlar son günlerde cinnet geçirmek üzere. Nedeni de bitip tükenmek bilmeyen elektrik arızaları. Yaşadıkları, sadece son günlerde yaşanan şiddetli yağışlardan dolayı değil. Aylardır, yıllardır bir türlü kurtulamadıkları bir sorun bu. Ne zaman arıza kaydı yaptırsalar, ne zaman kesintilerin akıbetini sorsalar, aldıkları cevap üç aşağı-beş yukarı aynı; Ya trafo arızası, ya da sigorta attı! Gediz Elektrik, bu hizmeti TEDAŞ’tan devir alalı yıllar oldu. Sadece sözünü ettiğim bölgede, devir öncesi 5 bin kişi yaşıyorsa, bugün oldu bu rakam 10 bin, hatta 20 bin. Her büyük kentte olduğu gibi giderek artan bir yapılaşma var yani. Dolayısıyla giderek artan bir enerji tüketimi ve kesilen fatura miktarı da. Üstelik o faturayı keserken, okuma bedelini bile halktan kesiyor. O zaman ihtiyaca göre neden yatırım yapılmaz anlaşılır gibi değil. Sanki burası özelleştirilirken adamlar sadece tahsilat bölümünü aldı. Fatura bedelleri kasaya girerken sorun yok. Ama iş yatırıp yapmaya gelince, bin bir mazeret… Cevap alınamayan arıza başvuruları, cevap alınamayan “ne zaman enerji verilecek” gibi insani hizmetlerini saymıyorum bile… Her şeyleri külliyen falso! Tabii bu anlattıklarım sadece Urla ve çevresi ile sınırlı değil. Gelişmekte olan pek çok yerleşim biriminde hep aynı terane. Yenisi yapılmadığı için büyüyen ihtiyaca cevap veremeyen alt yapı, en küçük bir yüklenmede hizmet dışı kalıyor. Her seferinde de yenilemek ve ihtiyaca uygun olanla değiştirmek yerine onarım yoluna gidiliyor. Ne de olsa, onarım yenisinden daha ucuza geliyor. Görünen o ki, Gediz yönetimi utanmasa mağdur vatandaşa “para verin de yenileyelim” diyecek. Ne de olsa demişliği var. Vallahi abartmıyorum. Gediz Elektrik, yeterli alt yapı olmayan yerlerde vatandaşa o kadar çok trafo aldırdı ki. Bunlardan yaşadığım bir tanesini anlatayım. Çok yakın bir dostum, geçtiğimiz yıl, Karaburun’a müthiş bir otel kazandırdı. Harika bir tesis. Mimarisi, konumu, dekorasyonu ve sunabileceği hizmetler 10 numara. Ama o otel açılamadı. Neden biliyor musunuz? Gediz Elektrik’in otelin bulunduğu bölgedeki trafosundan tesise yeteri enerji verilemeyeceği ortaya çıktığı için. Adam on milyonlarca liralık yatırım yapmış, açılsa onlarca insan ekmek yiyecek ama elektrik yok! Sanki komedi filmi. Ama asıl komik olanı bu da değil. Gediz’in sunduğu çözüm önerisi; Kurum, çözüm isteyen mülk sahibine ne önerdi biliyor musunuz? Zahmet olmazsa buraya bir trafo alıverin de size enerji verelim! Tıpkı 1 kilo süt isteyen adama “inek al” teklifi yapmak gibi. Sen 1 kilo süt için inek al, kalan süt de mandıra sahibinin cebine girsin! Ne ala memleket!