GEMA Vakfı kurucusu ve Başkanı olarak 28 yılı aşkın zamandır, Gediz Deltasını koruma amaçla çabalayan Şener Kilimcigöldelioğlu ve GEMA gönüllülerinin feryatları dinmiyor. Gediz Havzası’nı besleyen der...

GEMA Vakfı kurucusu ve Başkanı olarak 28 yılı aşkın zamandır, Gediz Deltasını koruma amaçla çabalayan Şener Kilimcigöldelioğlu ve GEMA gönüllülerinin feryatları dinmiyor. Gediz Havzası’nı besleyen dereler ve akarsular kirlilik alarmı veriyor. Gediz nehri önemli kollarından biri Alaşehir Çayı zehir saçıyor. Bölgede yapılan analizler yeraltı sularının da ciddi ölçüde kirlendiğini gösteriyor. Bu demek oluyor ki, tarımsal sulamada kullanılan tatlı su kaynaklarının, toprağın ve dolayısı ile üretilen zirai ürünler zehirlenmesidir. Yeraltı su rezervleri tüm bölgelerde kritik seviyelere düşmüştür. Manisa ilçeleri aboneliklerine kısıtlı su kullanımı uygulamalarına başlamıştır. 50 metrelerde çıkan sondaj suları 250- 450 metre derinliklerde dahi bulunamamakta, mevcut miktar kullanıma yetmemektedir. Geçtiğimiz haftalarda daha kurak yaz sezonu başlamamışken, Demirköprü Barajı’nın tamamen susuz olduğu görüntüleri ekranlara yansıdı. Aynı şekilde Aydın’da Menderes nehrinin tamamen susuz kaldığı haberlerde yerini aldı. Özellikle deltanın hakim olduğu İzmir Büyükşehir ve Manisa’da şehir insanları durumun şiddetini algılamış görünmüyor. Şehir İnsanları çeşmelerinden su akmaya devam ettiği sürece, susuzluk krizini idrak edemiyor. Ancak zirai alanlarda yaşayanlar ve tarımla uğraşanlar, bu tehdidi ilk hissedenler. Sulama kuyuları kurudukça, artan sıcaklıklar ve buharlaşmayla ekinlere su yetmedikçe, yağışlar azalıp, sulama işi ve maliyeti arttıkça krizin derinleşmekte olduğunun acı faturalarını ödemekteler. Yeraltı suları, tarıma değil de artmakta olan konutların ihtiyaçlarına kaydırılmakta. Kemalpaşa gibi yüksek rakımlı tarım bölgeleri 1500 metre üzeri derinliklerde artezyen kuyuları ile tarım yapmaktaydı. Bu derinlik giderek artıyor. Kuyular hızla kurumaya, kaçak sondajlar vurulmaya, şebeke sistemlerinde kayıp kaçak oranı artmaya devam ediyor. Şener Hocamız önderliğinde GEMA Vakfı, yükselen susuzluk tehdidi, susuzluk ve kirlilik başlıklarında sürekli uyarıda bulunuyor, acil eylem planlarının devreye konmasını talep ediyor. Öncelikli yetkili kurumlar Büyükşehir Belediyeleri ve DSİ. Bizler de, basın ve sivil toplum inisiyatifimiz ile konunun mücadelesini vermeye, GEMA gönüllülerine destek olmaya devam ediyoruz. Israrlı dilekçe ve başvurularımız ile Çeşme Yarımadası’nda 5.5.2018 de önemli ölçüde tarımsal alanı Yeraltı Suları Koruma Havzası ilan edilmesine öncü olduk. Ne yazık ki bu tarihten sonra da kısıtlanmış bölgelerde lüks villa inşaatlarının talebi üzerine kaçak sondaj kuyuları açılmaya devam etti. Yeniden, her seferinde ve mümkün olduğunca ilgili makamları göreve davet ettik. Tarım arazileri Koruma Kanunu, Yeraltı su Koruma havzası ilkelerine uygun denetim talep ettik. Koruma alanlarının genişletilmesi yönünde ısrarlı dilekçeler oluşturduk. 2017 yılında 1/25.000 lik Büyükşehir imar planları Çeşme İlçemizde neredeyse mevcuttaki kadar alanı imara açmıştır. Suyumuz mevcut için dahi sınırlıyken, yapılaşma giderek tarımsal alanlara doğru artmakta. Haliyle Villalar, tarımsal suya tecavüz etmekteler. Su, lüks villaların yüzme havuzlarına harcanmakta. Her ne kadar Çeşme ilçesi su hasadı prensibini imar planlarına işleme kararı almış olsa da, esas sıkıntı, su fukarası bölgemizde, lüks villa üretimini sınırlandırmak, tarım arazilerinin ve yeraltı rezervleri korumaktır. Kirli suyun ikincil kullanım alanlarında değerlendirilmesi için ileri biyolojik arıtımı konusu acil eylem planı yürürlüğe konmalıdır. Gerekirse Su Krizi için Milli Savunma Bakanlığı devreye girmelidir. Ulusal çapta bir tehdit ile karşı karşıya olduğumuzun farkında değiliz.