Bildiğiniz gibi geçtiğimiz günlerde CHP tarafından Muğla’nın Marmaris ilçesinde iki gün süren Anadolu Buluşması-Yerel M...

Bildiğiniz gibi geçtiğimiz günlerde CHP tarafından Muğla’nın Marmaris ilçesinde iki gün süren Anadolu Buluşması-Yerel Medya 2021 Çalıştayı gerçekleştirildi. Buraya davet edilen gazetecileri kim belirledi, kriterleri nelerdi? Bunlar ayrı bir tartışma konusu? Kulağıma gelenlere göre gazeteci dostlarımız CHP’li yöneticilere övgüler yağdırmış. Toplantının yapıldığı salonda yağdan geçilmez olmuş. Neyse içlerinde aklıselim birisi çıkmış ta, “CHP yöneticilerine ulaşamıyoruz" demiş. Kılıçdaroğlu, “Kabahat sizde değil CHP'de. Yöneticiler kendilerini ulaşamaz noktaya taşıyorlarsa siyaseti bırakmaları lazım. Vatandaşın doğrudan ulaşabileceği kişinin milletvekili olması lazım. Dinlemesi lazım. Sorunu çözer veya çözemez, ama mutlaka bağlantıyı kurması lazım" şeklinde cevap vermiş. Asıl sorun CHP’li yöneticilerde değil aslında, esas sorun onların danışmanlarında. O danışmanlar işlerine geldikleriyle görüştürüyor, işlerine gelmediklerine selam bile verdirmiyorlar. Sayın Kılıçdaroğlu! Sorun bakalım İzmir’de belediye başkanlarınız bugüne kadar kaç tane basın kuruluşunun kapısını rastgele çalıp bir çayını, kahvesini içmiş? DOKTORLAR KAÇIYOR Zorlaşan şartlar, açılan özel hastaneler, doktorlara yapılan saldırılar. Bunların hepsi doktorların devlet hastanelerinden kaçışını hızlandırdı. Durum böyle olunca devlet hastanelerinden ne randevu alabiliryorsun ne de muayene olabiliyorsun. Hükümetin, özel hastaneleri tüm BAĞ-KUR, Emekli Sandığı ve SGK mensuplarına açması, özel hastanelerde doktor ihtiyacını artırdı. Kamu hastanelerinde yoksulluk sınırındaki maaşla hizmet veren hekimler, AK Parti’nin sağlık alanında yaptığı yeni düzenlemelerin ardından kamudan istifa ederek özel hastanelere geçiyor. Bu gidişle kamuda çalışacak doktor bulmakta büyük zorluk yaşanacak. Ben de doktorların günlük hayatta yaşadığı zorlukları araştırmak için şöyle bir araştırma yapayım dedim ve ilginç sonuçlara denk geldim. Doktorlar yazılarını çoğu zaman kendisi bile okuyamaz. Gittiği her yerde mutlaka ondan ilaç önerisi isteyenler olur. Her an darp edilme, bıçaklanma, vs. tehlikesi içinde işini yapması beklenir. Sağlık sistemindeki tüm aksaklıklardan onlar sorumlu tutulur. İlaç mı bulunmuyor, muayene süreleri mi kısa, randevu mu alınamıyor, hepsinin sorumlusu doktorlardır. Sürekli ilaç mümessilleri ile işbirliği içinde çalıştıkları söylenir. İki dakikalık muayene ile binlerce lira kazandığı iddia edilir. Her sabah sağlık sisteminde bugün ne değiştirildi acaba diye uyanırlar. Günde on defa "aslında hepiniz dayağı hak ediyorsunuz" lafına maruz kalırlar. Özel hastanede çalışıyorlarsa istedikleri her teste kuşkuyla yaklaşılır. Aslında bütün işleri hemşirelerin, hasta bakıcıların yaptığı söylentilerine kulak tıkamaları gerekir. Her bayram ziyareti doktorlar için hasta kabul gününe döner.