12İkizköy Çevre Komitesi gönüllüsü Deniz Gümüşel, geçen kasım ayında Muğla’nın Milas ilçesinde düzenlenen Zeytin Hasat Şenliği’ne termik santral şirketinin sponsor olmasını protesto etmişti. Etkinlikt...

12İkizköy Çevre Komitesi gönüllüsü Deniz Gümüşel, geçen kasım ayında Muğla’nın Milas ilçesinde düzenlenen Zeytin Hasat Şenliği’ne termik santral şirketinin sponsor olmasını protesto etmişti. Etkinlikte söz alan Gümüşel, kömür madeni sahasını genişletmek amacıyla bölgedeki binlerce ağacı kesen şirketin ‘hasat şenliği’ne desteğini ikiyüzlülük olarak değerlendirmiş, yöre halkını duyarlı olmaya davet etmişti. Bunun üzerine gözaltına alınan Gümüşel’e çevreciler ve barolar sahip çıkmıştı. Milas Cumhuriyet Başsavcılığı, “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamasıyla hakkında kovuşturma açılan Gümüşel için takipsizlik kararı verdi. Kararı sosyal medya hesabından duyuran Gümüşel, açıklamasında “İkizköylü yoldaşlarımla birlikte 3 yıldır yürüttüğümüz doğa ve insanca yaşam mücadelesini susturmaya, baskılamaya yönelik girişim kömürcü şirket ve işbirlikçilerinin kendi üstlerine çöktü. Susmuyoruz, korkmuyoruz! Ya Ölmez Ağaç Zeytin, Ya Katil Kömür!” ifadelerini kullandı. Gümüşel’e destek yağdı. ‘TÜM DÜNYANIN SORUNU’ Savcı takipsizlik verdiği gerekçeli kararında şu ifadeleri kullandı: “Yapılan soruşturma sonunda, şüphelinin taşıdığı dövizde yazılan söz ve şüphelinin attığı slogan içeriklerinin çevre kirliliği, çevrenin yok edilmesine karşı bir tepki mahiyetinde olduğu, günümüzde bu sorunun yani çevre kirliliği ve doğal ortamın bozulmasının tüm insanlığın ve dünyanın sorunu haline geldiği, bu konuda 191 üye ülkenin taraf olduğu, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında iklim değişikliğinin azaltılması, adaptasyonu ve finansmanı hakkında dünyada birçok devletin katılımı ile Paris İklim Anlaşması’nın imzalandığı hususları da göz önüne alınarak, şüphelinin taşıdığı döviz ve attığı sloganların ilgili suçun düzenlendiği TCK 216 maddesi kapsamı içerisinde değerlendirilemeyeceği, meydana gelen olayda halkın bir kesimini başka bir kesimine karşı düşmanlaştırma şeklinden bir eylem ve kasıt bulunmadığı, yapılan eylemin çevre duyarlılığı kapsamında kaldığı, suçun unsurları bakımından oluşmadığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, şüpheli hakkında kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.” EGE TELGRAF’A ANLATMIŞTI Temmuz ayında İkizköy’de ziyaret ettiğim Gümüşel, 740 dönümlük alanın, Tarım ve Orman Bakanı imzasıyla, YK Enerji Elektrik Üretim A.Ş’ye devredilmesine dava açtıklarını, alanın 40 yıldır çalışan termik santrallere kömür sağlamak için genişletildiğini ve bu genişletmenin hukuka aykırı olduğunu anlamıştı. Ağaçların kesilmemesi için alanda köylülerle birlikte nöbet tutan Gümüşel, hem termik santrallerin hem de maden işletmelerinin ömrünün 20- 25 yıl daha uzatılmak istendiğini; ancak tüm dünyanın yüzünü yenilenebilir enerjiye döndüğünü kaydetmişti. Milas’ın zeytinyağının, Avrupa Birliği tarafından coğrafi işaret aldığını hatırlatan Gümüşel, köylülerin verdiği bilgiye göre, son 4- 5 yılda yaklaşık 10 bin zeytin ağacının kesildiğini, maden genişlemesi devam ederse 20 bin ağacın daha kesileceğinin tahmin edildiğini dile getirmişti. Gümüşel, “Damakta bıraktığı lezzetle, kokusuyla, kalitesiyle kendine özgü bir yağ olduğu tescillendi. Çok önemli bir ihracat potansiyeli olan bir varlığımızı, kömür gibi artık ihtiyacımız olmayan bir madene feda etmeyelim” diye seslenmişti. YAKA PAÇA GÖTÜRÜLDÜ Peki, Deniz Gümüşel, yaka paça götürülecek ne söylemişti? Her keşifte, her açıklamada, “Geleceğimizi, yaşam alanlarımızı” savunmuştu. Ormanların, zeytinliklerin, tarım alanlarının, madenlerin yok etmeye çalıştığı yeraltı ve yüzey suyu kaynaklarının, hayvancılığın birbiriyle bağlantılı olduğunu izah etmişti. Bölgenin kıymetli tarım ürünlerinin öne çıkarılmasını önermiş, köyden kente zorunlu göçe neden olunmamasını istemişti. Sonuç ne oldu? Sayın Savcı da iklim krizine dikkati çekti, çevre kirliliğinin tüm insanlığın sorunu olduğunu belirtti. Yeşili, yaşamı savunan bir kadına hak etmediği şekilde muamele edenleri kınıyor, duyarlılığıyla örnek olan yüreklere umut eken Milas Cumhuriyet Başsavcılığı’nı kutluyorum. YÖNETMELİK İKİZKÖY İÇİN Mİ? Öte yandan zeytinlik sahalarının madencilik faaliyetlerine açılmasını onaylayan yönetmeliğe karşı İkizköylüler zeytin ağaçlarının kesilmemesi için Milas Kaymakamlığı’na dilekçe verdi. İkizköylülerin avukatı Arif Ali Cangı, maden şirketinin geçen yıllarda kamulaştırılan zeytinliklerdeki zeytin ağaçlarının sökülmesini istediğini öne sürdü. Cangı, “Şirket, önce muhtar aracılığıyla eski maliklere haber göndererek, ‘Zeytinlikleri sökmek istiyorsanız biz yardımcı olacağız, yoksa biz sökeceğiz’ dedi. Anlaşılan bu yönetmelik değişikliği, doğrudan doğruya YK Enerji için ve İkizköylülerin zeytinliklerinin taşınması, sökülmesi ve maden ocağı haline getirilmesi için çıkarılmış” diye konuştu. İYİ HABER: Bolu’da, geçen yıl ekim ayında Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan 2021- 2022 Av Yılı Av Turizmi Uygulama Talimatı çerçevesinde 15 kızıl geyiğin avlanması için ihaleye çıkılmıştı. Türkiye Vegan Derneği, Mudurnu Sırçalı, Kıbrıscık, Seben merkez ve Seben Taşlıyayla bölgelerinde koruma altındaki geyiklerin avlanmasının önüne geçilmesi için Bolu İdare Mahkemesi’ne dava açarak yürütmenin durdurulması ve iptalini istemişti. Yürütmeyi durdurma kararı veren mahkeme, nihai kararında ise avın iptaline karar verdi. GÜZEL İÇERİK: İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik saldırılara karşı mücadele eden 300’ü aşkın örgüt, platform ve grup, “Eşitlik için kadın platformu-eşik platform” instagram hesabında bir araya geldi. Sayfada erkek şiddetiyle, ataerkil yasalarla mücadele haberleri, güç birliğinden doğan kazanımlar paylaşılıyor. Paneller, söyleşiler ile farkındalık yaratmayı amaçlayan sayfada şiddet üzerine araştırmalara yer veriliyor, sivil toplum kuruluşları iş birliğinde hukuki destek etkinlikleri düzenleniyor.