‘Kamu kaynaklarının maksadına uygun azami tasarruf prensiplerine riayet edilerek her kamu kurum ve görevlisi için bir...

Kamu kaynaklarının maksadına uygun azami tasarruf prensiplerine riayet edilerek her kamu kurum ve görevlisi için bir görev ve aynı zamanda bir mecburiyettir’ giriş cümleleriyle Cumhurbaşkanlığı tarafından yayınlanan 2021/14 sayılı genelge devletini ve milletini düşünen çoğu vatandaş tarafından memnuniyetle karşılanacaktır şüphesiz. Ancak yaşın yanında kurunun da yandığı bu genelgeye bir göz atmakta fayda var. Genel ilkeler, taşınmaz edinilmesi ve kiralanması, resmi taşıtların edinilmesi ve kullanılması, haberleşme giderleri, personel görevlendirmeleri, basın ve yayın giderleri, kırtasiye ve demirbaş alımları, temsil, tören, ağırlama ve tanıtım giderleri, personel giderleri, enerji ve su alımları, personel servisi hizmetine dair giderler ve diğer hususlar başlıkları altında yayınlanan genelge ile pandemi sonrası aşağı yönlü bir seyir izleyen ekonominin bir tarafını tutma ve eskilerin tabiriyle kemer sıkma politikası olarak da görülebilir. Tek tek incelendiğinde herkesin oybirliğine varacağı tasarruf genelgesinde biz basın mensuplarını ilgilendiren bir bölüm de var. BASIN YAYIN GİDERLERİ Basın Yayın Giderleri başlığı altındaki bölümde; ‘Kamu kurum ve kuruluşlarının basını izleme ile ilgili birimleri ve kütüphane dokümantasyon merkezleri hariç hiçbir şekilde günlük gazete alımı yapılmayacak, görev alımı ile ilgili olmayan yayınlara abone olunmayacaktır. İdari faaliyetlerini tanıtmaya yönelik rapor, kitap, dergi, bülten ve benzeri yayınlar basılmayacak, bu dokümanların hazırlanması ve paylaşımı elektronik ortamda yapılacaktır. Kamu kurum ve kuruluşları tarafından bastırılması zorunlu görülen dokümanlar ihtiyaç sayısı kadar bastırılacak ve ekonomik malzeme kullanımı tercih edilecektir’ denilmiş. ZOR ŞARTLAR Basın İlan Kurumu tarafından pandemi döneminde gerekli kolaylıkların sağlandığı basın yayın kuruluşları, özellikle de yerel gazeteler normalleşme adımlarının atıldığı ve ekonomik cenderenin daha da sıkışacağı, (Personel giderlerinin artması, Kısa Çalışma Ödeneği’nin kaldırılması, baskı sayısının salgın öncesine dönmesi v.s) günlerde bir de Sayın Cumhurbaşkanı tarafından yayınlanan bu genelge ile kötü zamanlara geçiş yapacak gibi görünüyor. Devlet kademeleri ve yerel yönetimlerde hem destek hem de kültürel zenginlik için okunması amacıyla alınan gazetelerin yasaklanması bir fazla kişiye ekmek verme mücadelesi fikrini taşıyan ve bu uğurda mücadele edenleri yaralamaktan başka bir işe yaramayacak gibi. Gerekliliğine emin olduğum bütün bu tasarruf tedbirleri arasında devede kulak denilebilecek bu madde ile yerel gazetelere bir darbe daha vurulacak ve belki de onlarca kişi işinden olacak. Ülke olarak zor günler geçirdiğimiz, iki esnaftan ikisinin de (biri demiyorum dikkat edin) bankalara borçlu olduğu, tarımda üretecinin iflas bayrağını çektiği, kayıt dışı ekonominin ve işsizliğin çığ gibi büyüdüğü bu dönemde bir darbe de basın kuruluşları yemesin diyorum. EZCÜMLE: “Basın, milletin müşterek sesidir. Bir milleti aydınlatma ve irşatta, bir millete muhtaç olduğu fikrî gıdayı vermekte, hülâsa bir milletin hedef-i saadet olan müşterek bir istikamette yürümesini teminde basın başlı başına bir kuvvet, bir mektep, bir rehberdir.” MUSTAFA KEMAL ATATÜRK