Temizlik, maske ve mesafe… Yaşayabi...

Temizlik, maske ve mesafe… Yaşayabilmek için bu üçüne azami dikkat etmek zorundayız son 1 yıldır. 7’den 70’e hep birlikte bir süre daha bu üç maddeye önem vereceğiz gibi duruyor… Çoğu yer kapalı ya da gel al şeklinde hizmet veriyor. Sosyal hayat neredeyse sıfır. Hoş, sosyalleşmek isteyen bir yolunu buluyor mutlaka orası apayrı bir konu ancak çoğunluk elinden geleni yapıyor. Sözüm hafta sonu yasağında markete diye çıkıp şöyle bir sahil turu atanlara ya da ev partileri düzenleyenlere değil tabii… Yani demem o ki tedbir amaçlı getirilen kısıtlamalardan etkilenmeyen insan yok. Ama en çok kim etkilendi derseniz… Şüphesiz küçüklerimiz ve büyüklerimiz derim… Mesela babam. Kendisi 65 yaşına gireli birkaç ay oluyor. Ancak pandemi ilan edildiği ilk andan beri kendini karantinaya aldı diyebilirim. Zorunda olmadıkça dışarıya çıkmıyor, günün neredeyse tamamını bahçede geçiriyor. Markete bile gitmiyor desem yeridir. Zorunda olduğu haller olmuyor mu? Tabi ki oluyor. Mesela geçenlerde bir süredir devam eden davası için Torbalı’ya gitmesi gerekti. Fakat toplu taşımaya binemedi… Bir süre önce hastaneye gitmesi gerekti, kontrolü vardı. Yine toplu taşımaya binemedi. Çünkü küçüklerimize ve büyüklerimize toplu taşıma yasağı var... Peki, herkesin arabası var mı ya da taksiye binecek imkanı var mı? Hastaneye gitmek zorunda olanlar, sigortalı bir işte çalışmayıp gündelik işlerde çalışanlar, çocuklarıyla birlikte seyahat etmek zorunda kalan veya engelli yakınlarına eşlik eden çok sayıda vatandaş için bir yerden başka bir yere ulaşım çileye dönüşüyor. 20 yaş altı için de durum aynı. Doktor randevusuna ya da özel dersine toplu taşıma yasağı olduğu için gidemeyen çok sayıda genç ve çocuk var. Bakıldığında 20 yaş altındaki gençlerin tamamı ve 65 yaş üstü büyüklerimizin de en az yüzde 50’si aileleriyle birlikte yaşıyor. Bu aile bireylerinden en az biri mutlaka çalışıyor, çeşitli nedenlerle sokağa çıkıyor veya toplu taşımaya biniyor. Yani virüsü eve taşımaları muhtemel bir durum. 20 yaş altı ve 65 yaş üstü bireyleri eve zorunlu olarak kapatmanın, toplu taşımaya almamanın bulaşma riskini ne kadar azaltacağı konusunda herhangi bir bilimsel veriye rastlamadım. Ama şu anki şartların özellikle toplu taşıma yasağının büyük oranda mağduriyet yarattığı aşikar… Evet, yasakların bir amacı var. Halk sağlığı için getiriliyor yasaklar; devletimizin verdiği her karara boynumuz kıldan ince ancak bir karar verilirken her açıdan düşünmeli, mağduriyetler hesaba katılmalı ve acilen bu karar tekrar gözden geçirilmeli. Aksi takdirde küçüklerimizin de büyüklerimizin de mağduriyetleri ciddi sonuçlara neden olabilir…