‘İntikam turizmi’ diye nur topu gibi bir kavramımız var. İki yıllık pandemi döneminde tıkıldık kaldık evlerimize. Öz...

  ‘İntikam turizmi’ diye nur topu gibi bir kavramımız var. İki yıllık pandemi döneminde tıkıldık kaldık evlerimize. Özellikle salgının ilk zamanlarında değil tatile, sokağa bile doğru düzgün çıkamadık. Evde ekmek yapmayı öğrenirken bir de –küfretmeyin ama- para biriktirdik. Burada ‘para biriktirdik’ derken herkesi kastetmiyorum, hatta kendimi bile. Neyse, şimdi bu biriktirdiğimiz parayı ne mi yapıyoruz; deli gibi harcıyoruz. Seyahate çıkıyoruz, geziyoruz. Acısını çıkarıyoruz yani... Habertürk yazarı Ayşe Özek Karasu, bu konu ile ilgili dikkat çekici bir yazı kaleme almış. Yazısında şu ifadelere yer veriyor: “ABD’de geçen yıl yayınlanan altı araştırmanın ortak sonucuna göre intikam, soğuk yenen bir yemek filan değil. Çoğunluk, sıcak sıcak dumanı tüterken yemek istiyor. Düşmana daha fazla zarar vermek için soğuk ve hesaplı öç yerine, hasarı zayıf da olsa öfkenin harareti soğumadan acil misilleme tercih ediliyor. Fakat korona virüs, intikam kavramını da yeniden yapılandırdı. Olumlu anlam yükleyerek. İki yılı bulan kapanmalardan sonra dünyaya yayılan seyahat hareketleri artık “intikam turizmi” diye anılıyor. Aslında Türkçe’de intikam almak yerine kullanılabilecek en uygun deyiş, acısını çıkarmak. Gezip tozarak, yeni tatları keşfederek kaybolan zamanların acısını çıkarmak. Kimseye zarar verme algısı uyandırmadan eskinin acısını, yeni ufukların tadını çıkarmak.” İsraf kavramı şöyle bir kenarda dursun, piyasada paranın dönmesi; hareket demek, bereket demek. Ben bu intikam turizmi denen kavramı olumlu karşılıyorum. Turizmcilerden gelen haberler de ‘intikam turizmi’ kavramını destekler nitelikte olduğu gibi, sektör temsilcilerini de memnun ediyor. Bodrium Hotel SPA Genel Müdürü Yiğit Girgin’in açıklaması umut verici. Girgin, “Sezon yüksek bir potansiyel ve taleple başladı. Rusya ve Ukrayna savaşı nedeniyle belli oranda bir kayıp gözlemliyoruz. Charter uçakların azalması başta Antalya olmak üzere Bodrum’u da etkiledi. Bu durum oteller arasındaki rekabeti de artırdı. Şu anda İngiltere başta olmak üzere merkez Avrupa’dan bir turist artışı söz konusu. Geçtiğimiz yıla oranla rezervasyonlarda yüzde 30'luk bir artış bekliyoruz. Geçtiğimiz Mayıs ayında Bodrum'a 120 bin turist geldi. Geçen yıl ise bu sayı 20 bin civarındaydı. Lüks segment oteller ise yine talep görmeye devam ediyor. Orta segmentteki oteller ve tesisler ise olumsuz etkilendi.” diyor. Sektör temsilcileri okulların kapanmasıyla birlikte rakamlarda ciddi artış bekliyor. Otel işletme maliyetleri ve fiyatların günden güne artması da cabası. Turizmcilerin bu noktada bir de erken rezervasyon uyarısı var. Tatil yapmak isteyenlerin bu nedenlerle şimdiden harakete geçip erken rezervasyon konusunda acele etmelerini öneriyorlar. Turizmdeki hareketlilik sektör temsilcileri kadar ben ve benim gibi düşünenleri de memnun ediyor. Dilerim bu bereketli günler devam eder. Hatta sadece turizm değil, birçok alanda ve sektörde aynı hareketliliğin yaşanmasını bekliyorum.