Rusya-Ukrayna savaşının önemi ve NATO üyesi olmasına rağmen tarafsız kalan Türkiye’nin önemini ortaya koyuyor. Türkiye, savaşan her iki ülkeyle yoğun ticaret ilişkileri olan bir ülke durumunda. Aslınd...

Rusya-Ukrayna savaşının önemi ve NATO üyesi olmasına rağmen tarafsız kalan Türkiye’nin önemini ortaya koyuyor. Türkiye, savaşan her iki ülkeyle yoğun ticaret ilişkileri olan bir ülke durumunda. Aslında yazmakta geciktiğim Türkiye-İsrail yakınlaşması da çok önemli bir adımdır. Savaş konularını takip etmekten, İsrail yakınlaşmasını bugün kaleme aldım. İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'un Türkiye ziyaretinin, iyimser yaklaşımları beslemesinden öte çok önemlidir. Türkiye, İsrail ilişkileri açısında 2008 Aralık ayı, “Kara Aralık” gibiydi. Türkiye-İsrail ilişkilerinde oluşan ve yıllarca devam eden gerginliğin başlangıç nedeni, İsrail'in Aralık 2008'de Gazze Şeridi'ne yönelik Dökme Kurşun Harekâtı’nı başlatmasıydı. O zaman Başbakan olan Erdoğan, 22 Aralık 2008'de dönemin İsrail Başbakanı Ehud Olmert'i Ankara’da konuk edip, ilişkileri olumsuz etkileyen konularda yakınlaşma sağlamıştı. Ancak, 27 Aralık 2008’de İsrail’in, Gazze'yi bombalaması, iki ülke arasında yıllar süren gerilimin, gerginliğini oluşturmuştu… Peşinen şunu söylemek istiyorum. Türkiye, içinde bulunduğu coğrafyada İsrail’in müttefikliği olmadan da varlığını sürdürebilir. Ancak, sahip olduğu güç ve bir anlamda Ortadoğu’da küçük ABD olmasına rağmen İsrail için Türkiye’nin müttefikliği ille de olması önemli durum arz etmeye başlamıştır. Türkiye, dış siyasete oyunu kuralına göre oynuyor. Bunu, geçtiğimiz yıllarda sohbet ettiğim bir İsrail diplomatının ağzından duymuştum. Şartlar, Türkiye-İsrail ilişkilerini gerdi. Hatta kopma noktasına getirdi ama ilişkiler kopmadı sadece donduruldu. Şimdi yerini sıcaklığa bırakıyor… Herzog’un ziyareti, ilişkilerin yeniden olması gereken yere gelmesinin başlangıcı gibiydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail Cumhurbaşkanı Herzog'un “tarihi” ziyaretinin “Türkiye-İsrail ilişkilerinde yeni bir dönüm başlangıcı olacağına” inandığını söylerken, inanarak ve de bir ihtiyacı işaret ederek söylüyordu. Başkan Erdoğan, ortak hedef için şu ifadeyi kullandı; “Müşterek hedefimiz ülkelerimiz arasında ortak çıkara dayalı, karşılıklı hassasiyetlere saygı temelinde siyasi diyaloğun yeniden canlandırılmasıdır.” İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, Ankara’ya pozitif bir yaklaşım ve adeta elinde zeytin dalıyla gitti. Herzog, basın toplantısındaki konuşmasında Nazım Hikmet'in “Yaşamaya Dair” adlı şiirinden dizeler okuduktan sonra şunları söylemesi, yakınlaşma yaklaşımını özetliyordu; “Fikir ayrılıklarımızı karşılıklı saygı ve iyi niyetle, birlikte geliştireceğimiz uygun mekanizma ve kurumlarla, ortak bir bakış açımızla çözmeyi amaçlayacağız” sözleri, bana göre anlamlıydı… Türkiye-İsrail yakınlaşmasından bölge ülkeleri de büyük ölçüde faydalanacak. Türkiye-İsrail yakınlaşması Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’la ilgili İsrail politikasına da bir denge getirecektir. O denge, enerji konusu dâhil pek çok konuda yarar sağlayacaktır… Türkiye barışın merkezi haline geldi. İsrail Cumhurbaşkanı, Azerbaycan Cumhurbaşkanı, ardından, Yunanistan Başbakanı, Almanya Şansölyesi Türkiye’yi ziyaret etmeleri, bana göre anlamlı. Bu ziyaretler Türkiye’nin önemini gösteriyor…