Rusya Devlet Başkanı Vladimir Vladimirovich PUTİN, 27.10.2022 günü Moskova’da gerçekleştirilen “V...

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Vladimirovich PUTİN, 27.10.2022 günü Moskova’da gerçekleştirilen “Valdai Toplantısı”nda Kremlin’in Batı ile yeterli bir müzakere sürecine hazır olduğunu belirtmişti. Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelensky ise 08.11.2022 günü Moskova ile barış için müzakere edebileceklerini bildirdi. Oysa ki kısa zaman öncesine kadar Başkan Zelensky, Moskova ile herhangi bir çözüm görüşmelerinin imkânsızlığından bahsediyordu.

Kiev, görüşmelerin başlayabilmesi için bir takım önkoşulların sağlanması gerektiğini belirtmekte ve bu koşulları üç başlıkta toplamaktadır; savaş suçlularının cezalandırılması, savaş tazminatı ödenmesi ve en önemlisi de Rusya’ya dahil olan yerlerin iadesi.

Zelenksi’nin öne sürdüğü koşullara bakılınca, çatışmanın son bulması ve müzakerelerin başlamasını Kiev değil de Moskova istiyormuş gibi bir algının oluşması mümkün. Özellikle savaş tazminatı ve alınan yerlerin iadesi konusu, Moskova’nın bu savaşın mağlubu olduğunu düşündürüyor. Oysaki müzakereleri başlatmaktan söz eden Kiev. Zelensky’nin tek bir konuda geri adım attığı görünüyor; müzakerelerin Rusya devlet başkanı V. Putin’in iktidarda olmaması koşulu.

Zelensky’deki ani değişimin son günlerdeki Washington-Kiev görüşmeleriyle bağlantısı olduğu açık. Seçim arifesinde ABD’de Cumhuriyetçiler ve Demokratlar Başkan Baiden’a savaşın diplomatik yollarla sonlandırılmasına dair baskı yaptıkları biliniyor. ABD’li basın kuruluşu Politica’nın haberine göre; ABD’li yetkililer son günlerde Kiev ve Moskova ile görüşmeler yaptıklarını doğruluyorlar.

Ukrayna meselesinin çözümüne yönelik Ankara’nın girişimleriyle geçtiğimiz Mart ayında İstanbul’da gerçekleştirilen müzakerelerin Ukrayna tarafından sonuçsuz bırakılması neticesinde Rusya-Ukrayna arasındaki çatışmanın şiddeti daha da büyüyerek bugünlere kadar devam etti. Bugün gelinen noktada Zelensky’nin müzakerelerin başlayabilmesinin ön koşulu olarak ortaya koyduğu konular, Rusya Federasyon Konseyince “saçmalık” olarak değerlendirilmekte. Rus yetkililer operasyonun temel amaçlarının değişmediğini vurguluyorlar. Kremlin’e göre Zelenksky, gerçekten bu koşulları ortaya koyacak durumda değil.

Bilindiği gibi, Ukrayna sorunu, son bir yılda gelişen bir mesele değildir. Uzun yıllara dayanan öncesi vardır ve sıcak savaşa dönüşmeden evvel pek çok kez yinelenen Minsk görüşmelerinde alınan kararlara Kiev yönetimi kayıtsız kalmıştır. Kiev, müzakerelerle ilgili son adımı ancak “Washington’dan gelen talimatlara uymak” olarak tanımlanabilir. Bununla birlikte dünya kamuoyunda oluşacak olan “çatışmayı çözmek için istekli olan tarafın Ukrayna olduğu” algısı da önemlidir. Diğer yandan Batılı müttefiklerin Ukrayna’nın bu girişimin yanıtsız kalacağını tahmin etmemeleri pek mümkün değil. Batının bu savaşın galibinin kim olacağıyla da çok ilgilenmediğini düşünüyorum. Washington, çatışmanın çözümünden çok diplomatik bir strateji izleyerek hem kendi kamuoyunda tansiyonu dengelemekte hem de savaşın uzamasını sağlamaktadır. Elbette nihai hedef, Rusya’nın güç kaybetmesini sağlamak.