2020 yılı dünya için birçok ezberin dışına çıkıldığı, sosyal yaşamımız başta olmak üzere her türlü rutinimizin dışına çıkıldığı, birçok şehir efsanesinin unutulmaz cümlesi ‘Kartların yeniden dağıtıldı...

2020 yılı dünya için birçok ezberin dışına çıkıldığı, sosyal yaşamımız başta olmak üzere her türlü rutinimizin dışına çıkıldığı, birçok şehir efsanesinin unutulmaz cümlesi ‘Kartların yeniden dağıtıldığı’ bir yıl oldu. İşsiz kalanlar, iş değiştirenler, dükkanını, işletmesini kapatmak zorunda olanlar derken ekonomi maalesef iyiye gitmiyor. Korona virüs salgını hız kesmeden devam ederken günlük ölüm sayıları 200’leri çoktan aştı. Sağlık sistemi ise desteğe muhtaç. Bilim Kurulu ve Sağlık Bakanlığı’nın girişimleriyle artan vaka sayılarını kontrol altına almak, temaslı kişileri tespit etmek amacıyla devreye koyulan Hayat Eve Sığar (HES) uygulaması ise günlük hayatımızın en önemli parçalarından biri oldu. Yerel yönetimlerin aldığı kararların ardından İçişleri Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığının ortak görüşleriyle toplu ulaşım sistemlerinde kullanılan elektronik kartlara HES kodu eşleştirme zorunluluğu getirildi. Bu kararla İzmir sınırlarında toplu ulaşım sisteminde (metro, otobüs, vapur, İZBAN, tramvay) kişisel olarak kullanılan İzmirimkart’lara HES kodu tanımlanması için önce Kasım ayının sonuna daha sonra da Aralık ayının ikinci yarısına kadar süre verildi. Benzer uygulamalar İstanbulkart kullanan İstanbullular gibi Türkiye’nin dört bir yanında toplu ulaşım kullanan tüm vatandaşlardan istendi. Bir yandan gözetim toplumu ve vatandaşın verilerinin toplanmasının sakıncaları konusunda eleştiriler ve itirazlar gelse de büyük resme bakıldığında bu salgından korunmak için vatandaş olarak üzerimize düşen ne varsa yapmak bizlerin borcu. Öte yandan verilen süre içerisinde HES kodu tanımlaması yapılmayan ulaşım kartlarının kullanımdan kaldırılacağı ve toplu ulaşım sisteminden vatandaşların yararlanamayacağı açıklanınca internetle ve dijital dünya ile arası iyi olmayanları bir telaş sardı. DİJİTAL DÜNYA 60 yaş üzerindeki aile büyüklerimin hemen hemen hepsinin HES kodu eşleştirme işlemlerini tek başıma hallettim. Yakın çevresinde destek olacak birilerini bulamayan kişilerin işlerini nasıl hallettikleri konusunda şüphelerim var. Bankacılık işlemleri başta olmak üzere PTT şubeleri, resmi kurumlar ve belediyeler önünde HES kodu olmadığı için işlem yaptıramayan kişileri gördükçe ülkemizde çok acil dijital farkındalık konusunda topyekun bir eğitim kampanyası yaratılmasına ihtiyaç duyulduğu ortada. Günün büyük bölümünü sosyal medyada geçiren Facebook, Instagram, Twitter ve TikTok gibi mecraları aktif kullanan toplumumuzun HES kodu tanımlama işlemiyle ilgili sorunlar yaşaması ve engellenmek istenen kuyrukların uzaması amaca ulaşmakta ne denli zor bir noktada olduğumuzu gösteriyor. HES kodunun ulaşım kartlarına eşleştirilmesi ile ilgili ciddi sistemsel bir sorun var. Bu konuda sosyal medyada birkaç yakınma duysam da belediyelerin bu konuda bir çözüm ürettiğine şahit olmadım. Bir TC kimlik numarasıyla mevcut sistemde yalnızca bir ulaşım kartına HES kodu eşleştirilebiliyor. Annem ve babamın birden çok İzmirimkart’ı olmasına rağmen ilk kayıt yaptırdığımız kartları dışındaki kartlarına eşleştirme yapmaya sistem izin vermiyor. Diğer kartlarında olan bakiyeleri ise kartlar kullanıma kapandıktan sonra ne yapacakları konusunda endişeleri var. Bir de yedek kart taşıyıp bakiye yetersizliği durumunda diğer kartını kullananlar için de bir çözüm üretilmesi şart. Bakiyeniz yetersiz olduğunda bir başkasının kartını kullanamayacağınız gibi, kart dolumu yaptırmadan ulaşım sistemine dahil olma şansınız da yok. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ESHOT başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanında bu uygulama ile ilgili vatandaşların sıkıntılarına çözüm olabilecek girişim ve haberleri takip ediyorum.