Günler geçiyor… Bir haftayı daha kapatıyoruz… Yine gelişmeler, çılgın havadislerle… Uçak moduna al: Aç müziği (David Gray - This Year's Love) Öyle başlayalım… “Çok sıkıldık, çok bunaldık; yeter ev...

Günler geçiyor… Bir haftayı daha kapatıyoruz… Yine gelişmeler, çılgın havadislerle… Uçak moduna al: Aç müziği (David Gray - This Year's Love) Öyle başlayalım… “Çok sıkıldık, çok bunaldık; yeter eve tıkılıp kaldık! Oku oku kitap kalmadı biraz gezmek lazım” diyen Nebahat bu hafta sonu yine eve tıkılıyor! Duydunuz mu a dostlar! Yazın Çeşme’de atom yemelere doyamayan, kumrunun dibine vuran… ‘Hayatta kışa bronz olmadan giremem’ ‘Ay çok sıcak ben bu işe gelemem’ diyenler… Farkında mısınız? 3 mevsim geçti ben hala evde… Okumadığım kitap, izlemediğim film, yapmadığım yemek, kurmadığım turşu kalmadı… Ama inanıyorum… Güzel günler yakın! Söz verdiler bu bahar güzel geçecek… *** Yeni yıla adım adım ilerliyoruz! Bayılıyorum bu zamanlara… Her yerde kırmızılar, yeşiller… Hele hele ren geyikleri! Ökse otları, kokinalar! Rengarenk süslenmiş çam ağaçları… Biz İzmirliyiz, karı en çok yeni yılda camları ve ağaçları süsleyen yapay olanlarından biliriz… Hediye alıp vermeyi de çok severiz. Sipariş verdim, yakında çam ağacım gelecek… Aslında gidip kendi ellerimle seçmeyi isterdim ama malum… Çocuklar da çok seviyor hem… Ailecek bir akşamımızı ayırıp ağaç süslüyoruz. Tabi bizde işin ucunda gelenek, inanç yatmıyor. Maksat vakit geçsin, eğlence olsun! Ama çok heyecanlı değil mi? Yaşanılanlarla, birikmişlerle… Kahkalarla, gözyaşlarıyla… Felaketlerle, mucizelerle… Geçirdiğimiz bu tuhaf yıla inat, umut ekin bol bol yüreğinize… Adınız hep feraha çıksın… Gönlünüzde çiçekler açtırıp dileyin… Mutluluk dileyin… Huzur dileyin… Bereket dileyin… Ve en önemlisi sağlık dileyin bol bol… Çünkü sağlık olmayınca ne mutluluk ne huzur ne de bereket oluyor… Ama diyorum ya içinizi hep ferah tutun! Hangi gece unutmuş ki aydınlanmayı? Bu karanlık da elbet bir gün aydınlanacak… Hislerim de kuvvetlidir; gün çok da uzak değil! *** Yukarıda ökse otları, kokinalar dedim ya… Geçen yıl başında aldığım kokinalar hala evimde masamın üzerini süslüyor… Neden mi? “Kokina sadece ülkemizde değil birçok ülkede yılbaşı zamanı geldiğinde ortaya çıkan, tezgahları dolduran bir bitki. Sebebi ise kendisine fazlaca umut yüklenmiş olması desek yanlış olmaz. Bu fikri ilk kimler ortaya atmış kesin bir bilgi yok ama yılbaşında eve alınan kokina çiçeğinin eve yeni yılda şans, uğur ve bereket getireceğine inanılıyor. Bunun yanı sıra alınan kokina çiçeğinin yaprakları ve kırmızı meyveleri eğer 1 yıl boyunca solmaz ya da çürümezse o kokina çiçeğini alanın bir sonraki yıl ev sahibi olacağına inanılıyor.” Efsaneye inanma, efsanesiz de kalma… Ablacığım umut dünyasında yaşıyoruz! Bizim de tutanacak bir dalımız, bilemedin kokinamız olmasın mı? Olsun! Eğer siz de yeni yıla böyle güzel dileklerle girmekten yana olanlardansanız diğer birçok çiçeğe göre oldukça uygun fiyatlara bulabileceğiniz kokina çiçeklerinden bir buket alabilirsiniz. Ben bu yıl hepinize bol bol sağlık dileyeceğim… Kendinize çok iyi bakın, haftaya görüşürüz…