Hey Gidi Karadeniz “Gülbeyaz” dizisini hatırlarsınız. Televizyonlarımızın Karadeniz’i ve Karadenizlileri merkeze alan ilk dizisiydi. Kadrodaki oyuncuları anlatarak vakit harcayacak değilim. Ama diziy...

Hey Gidi Karadeniz “Gülbeyaz” dizisini hatırlarsınız. Televizyonlarımızın Karadeniz’i ve Karadenizlileri merkeze alan ilk dizisiydi. Kadrodaki oyuncuları anlatarak vakit harcayacak değilim. Ama diziye ruh veren, oyuncular ve hikaye kadar sevgili Kazım Koyuncu ve arkadaşlarının müziğiydi de. Jenerikteki kemençe, finaldeki “Hey Gidi Karadeniz” ağıtı işte en çok akılda kalanlardan oldu. Laz halkının dilinden ezgilerin de ekranlarda ilk defa bu denli yaygınlaştığını da belirtelim. Gökhan Birben’in sesini ve adını da çoğumuz bu dizi filmden sonra duyduk. “Hay Gidi Karadeniz” ağıtını meşhur eden ve dillere pelesenk eden Birben, dizi sonlanırken stüdyoya girdi ve “Beyoğlu Metropol” yapımdan “Hay Gidi Karadeniz” kasetiyle dinleyici karşısına çıktı. Yıl, 2003’tü. Erzurum’da gazetecilik eğitimi aldığım sıralar sınıf arkadaşım, Rizeli dostum Murat Beyaz kaseti bana hediye etti. Yani şöyle böyle 15 yıldır kaset yanımda. Kartonete “2 Mayıs 2005, Rize’den” diye not yazmışım. Bazı ezgileri coğrafyasında dinlemekle coğrafyasından uzakta dinlemek arasında ciddi bir fark vardır. Gökhan Birben’i sonraları Karadeniz’de de dinledim; ama Karadeniz’e yakın, sisiyle, yağmuruyla o coğrafyanın kokusunu ve kimi zaman da akrabalık ilişkilerini taşıyan Erzurum’da dinlemek farklıydı. LİLİGUM Kasette en sevdiğim şarkı, “Liligum”…Karadenizli arkadaşlarım Liligum’un bir oyun ya da oyuncak olduğunu bana söylemişlerdi. Çocukluk şarkısı duygusu taşıyor zaten. Duygusu itibariyle bana hep, “Avlaskani Cuneli”yi hatırlatır. Şarkıların anlamını bilerek dinleyince daha çok benimsiyorsunuz. Kaset, neredeyse bir şöhretler geçidi. 1990’larda Grup Yorum’un kapısını sık sık çaldığı (‘Uğurlama’ şarkısını hatırlayın), sonrasında Karadeniz’e dair çalışma yapanların ilk adresi olan İbrahim Karaca derlemeleriyle katkıda bulunmuş. Albümün yönetmenliğini Kemal Sahir Gürel ve Kazım Koyuncu yapmış. Arzu Görücü, Efkan Şeşen, Selim Bölükbaşı gibi isimlerin vokal katkısını unutmamak gerek. Tulumun her daim ustası Mahmut Turan da bu türlü sofrasında yerini almış. Kasetteki “Dumanlı Dağlar” parçasında katkıda bulunan hemen herkes vokal olarak katılmış. Ancak, en belirgin ses sevgili Kazım Koyuncu’nun sesi. Bilmem, belki de en çok onun sesini özlediğimizden. Albümde ezgisi tanıdık; ama sözleri Lazca olan bir şarkı var: İgzali-Na. Türkçe sözleri aklınızdadır: “Gemi milinen olur/Sevda dilinen olur…” Hopa yöresine ait Hemşin halk şarkısı “Havaz Ali Meraletz” yani “Hava Yine Bulutlandı” da kaybolmakta olan kültüre uzatılan bir güçlü bir el. Gökhan Birben’in kasetleri hakkında o yıllarda da yazılar yazmıştım. Arşivlerden bulup çıkarmayı çok isterim. Ve hatta 2000’lerin Kazım Koyuncu’dan sonra Karadeniz kültürünü gündeme dahil eden en önemli sanatçı olarak gördüğüm Birben’in ayrıca incelenmesi hedeflerim arasında olacak. Ezgi dolu günler yaşayın…