Korona virüs süreci ile birlikte dünyada olduğu gibi ülkemizde de birçok sektörde sıkıntılar yaşanıyor. Yüzbinlerce kişinin işini kaybettiği, birçok kişinin kısa çalışma ödeneğiyle geçinmeye çalıştığı...

Korona virüs süreci ile birlikte dünyada olduğu gibi ülkemizde de birçok sektörde sıkıntılar yaşanıyor. Yüzbinlerce kişinin işini kaybettiği, birçok kişinin kısa çalışma ödeneğiyle geçinmeye çalıştığı şu günlerde Türkiye’nin dört bir yanından ‘Hayatta kalmak istiyoruz’ sesleri yükseliyor. Kredisi, borcu, harcı olan, faturalarını ödemek, karnını doyurmak, ailesini geçindirmek isteyen birçok kişi çıkış yolu arıyor. Devletin bu süreçte attığı adımlar ise herkesin malumu olduğu üzere yetersiz. Özellikle hizmet sektöründe çalışanlar geçim sıkıntısı ile nasıl mücadele edeceklerini düşünüyorlar. Pandemi döneminde hayatında belirsizlikle tanışan bir başka meslek grubu ise usta öğreticiler. Ağırlıklı olarak halk eğitim merkezleri, belediyeler ya da meslek liselerinde çalışan öğretmenler görevlerinin başına ne zaman geçecekleri konusunda bilgiye muhtaç. Sosyal medya mecralarında örgütlenerek seslerini duyurmak isteyen usta öğreticilerin istekleri ise öncelikle belirsizlik sürecinin ortadan kaldırılması ve süreçte neler yaşanabileceği ile öngörü sahibi olmaları. Usta öğretici sisteminde puana göre yapılan göreve başlatma uygulamasının kağıt üzerinde kaldığı, hakkaniyetten uzak değerlendirmeler yapıldığı yönünde yüksek sesli itirazlar var. Puanıyla birinci sırada yer almasına rağmen görev verilmeyen usta öğreticiler olduğu gibi daha az puanlı kişilerin yöneticilerle yakınlıktan yararlanarak görev alması güncel tartışma konularından. SİSTEM ADİL DEĞİL Usta öğreticilik sürecinde usta öğreticinin puanına doğrudan etkisi olan yıllık çalışma gün sayısının üst sınırının 180 gün olarak belirlenmesi ve 180 gün karşılığında usta öğreticiye yalnızca 1 puan verilmesi, yıl boyunca 300 gün çalışan usta öğreticiler açısından puan kaybına neden oluyor. Özellikle sosyal haklar açısından sıkıntı yaşayan usta öğreticiler sorumluluk olarak öğretmenlerle eşit şartlarda olmalarına rağmen sosyal haklar konusunda çokça adım geride maalesef. Toplu ulaşımda öğretmenlere uygulanan indirimlerden de yararlanmak isteyen usta öğreticiler destek bekliyor. Usta öğreticilerin yaşadığı en büyük sorunlardan biri de ders karşılığı ödenen SGK primleri. Yalnızca derse girdikleri dönemde SGK primleri yatırılan usta öğreticilerden ayda 160 saat derse giren bekar bir usta öğretici net 2.950 TL gibi bir maaş alıyor. Ders sayısı düşen usta öğreticilerin hem SGK primi düşüyor hem de aldıkları maaş kuşa dönüyor. Birçok usta öğretici bu işi yaparak emekli olabileceğini düşünmüyor. Pandeminin geçim mücadelesine dönüştüğü şu günlerde seslerini duyurmak isteyen usta öğreticilere destek olmak için birilerinin elini taşın altına koyması gerekiyor artık.