Böyle hakemlik olmaz. Hakemlik böyle olmaz. Sıkıldım, usandım, utandım, utanıyorum, bıktım. Herkes soruyor, suçluyor, sorguluyor. Aslında bu da güzel ve olumlu gelişme. Boş boş izlemiyorlar en azından...

Böyle hakemlik olmaz. Hakemlik böyle olmaz. Sıkıldım, usandım, utandım, utanıyorum, bıktım. Herkes soruyor, suçluyor, sorguluyor. Aslında bu da güzel ve olumlu gelişme. Boş boş izlemiyorlar en azından. Sallamayı, palavrayı, taraftarlığı, tarafgirliği fersah fersah geçti ilginç bir saptamaya doğru gidiyor. İnanmak istemiyorum, inanmak istememe rağmen. 'Hakemler şu takımı şampiyon yapacak' diyorlar, olmaz diyorum. Görüntülere bakıyorum. Maalesef birkaç ismin dışındaki hakem kardeşlerim, tel tel dökülüyor. Bu iddiayı onaylarcasına. Bu kadar vahim hata da olmaz ki. Hata ötesi. Ah o VAR ya o VAR Türk futbolunun katili. Adalet filan sağlamıyor, hakemlerin özgüvenini bitirdi. Dersini çalışmayan, kafasını çalıştırmayan ama kopya çekmeyi marifet sanan öğrencilere benzedi, hakemler. Sınavda şıkkı işaretliyor içine sinmiyor, yanıtı siliyor. Emin değil ki, bilmiyor ki. Sağına soluna bakıyor işaretlediğini silip başkasınınkini işaretliyor, ya o yanlışsa. İşte VAR böyle bir şey. Hakemler gidilmesi gereken de değil, gitmemeleri gereken zamanda gidiyorlar VAR'a. Cesaret, özgüven, bilgi, görgü, etik mi, yerlerde sürünüyor.

HAKEMLER NEDEN Mİ ÇOK KÖTÜ ?

Hakemler neden mi başarısız ? Tee en başında yanlış yapılıyor. Boyu uzun arıyorlar, kısaları eliyorlar. Olmaz, hata, yanlış. Düdüğü öttüren yürektir, boy-pos değil. Deve-merkep misali. Yabancı dil arıyorlar. Be mübarekler önce kendi vatandaşının dilinden anlasın, futbolun, sporun dilinden anlasın. Yemişim İngilizcesini. Elemeyin, sonra öğrensin. Sanki her hakem yurtdışına çıkacak. Kuralları süzemedikten sonra neye yarar ki, o yabancı dil. Adı üstünde yabancı kalır. Hüradalet - Güneyşafak maçında, ecnebi dil bilen, futbolu bilmeyen hakem. Ne alaka ?. Kanayan yaralar var, tedaviye yanıt vermiyor. Torpil, dayı, kartvizit, bürokrasi istekleri, verilen vaatler, iş bitiriciler, kıramadıkları komşular, akrabalar, kankalar. Bu hakemliği bilmeyenler, sırtlarını sağlam yere dayadıkları için ne kötü not alıyorlar ne hatadan ders alıyorlar, aynı yanlışlar devam. Olan kulüplere oluyor. Ta ki devran dönesiye kadar. O da 10 yılda bir dönüyor, genelde. Kimi kimsesi olmayan garibim hakem kardeşim debelensin dursun. Çok cesur olsa da futbolu çok iyi bilse de. Maç vermezler, soğuturlar, bıraktırırlar. Ne büyük kul hakkı yemek bu, aman Allah'ım vebali çok büyük. Birinin hakkını ötekine ver. Sonra da hata de geç. Hadi ordan. Yabancıları doldurdunuz Milli Takım bitti, torpili, ceketi, kravatı ilah yaptınız Türk hakemliğini de bitirdiniz.

ADİL OL YETER Kİ HATAN GÖRÜLMEZ

Orası bitmek bitmeyen egonuzu tatmin yeri değil. Yükselme, basamak, reklam yeriniz hiç değil. Ayrıca hakemlere bu kadar çok da ücret verilmez. Hiyerarşiyi bozdu. Futbolcular kadar, onlara yakın sayılabilir ücret almak zorundalar mı ? Ne alaka ? VAR'a da her zaman sorulmaz. İçerde mi dışarda mı, elle oynama mı var, top çizgiyi geçmedi mi, ikinci kartı var hakem karıştırdı. İşte bu zamanlarda VAR girer devreye. Taç kararını bile VAR'a bırakıyorlar. Güven kalmadı ki. Pek yakında top toplayıcı çocuklara soracaklar korkarım. 'Evlat sen gördün mü ufaklık' diye, az sonra. Öyle saçma sapan kararlar çıkıyor, hatalı kararlar veriliyor ki. Saçımı başımı yolasım geliyor. Adalet yok, cesaret yok, emeğe saygı yok, özgüven yok. Bunlar yoksa her daim hata çok. Başka çıkar yolu yok.

9'U DA BARINSPORLU

51 yıl önce başladılar, dolmuşa doluşup top oynamaya gittiler. Karabağlar semtimizin gayrifedere, resmi olmayan, tam bir mahalle takımı idi Barınspor. Resmiyet başladı, TFF bünyesinde liglere katılıyorlar, bu yıl ilk kez. Selvili Mahallesi'nde kulüp lokaline de kavuştular. Her şeyleri var artık, liglerin başlamasını bekliyorlar. 2.Amatör Küme'den başlıyorlar, Yeşilyurt Sahası'nda oynayacaklar. Vefat edenler, devam eden, birbirinden kopamayan, sonraki yıllarda katılanlar da oldu. Hepsi Barınspor emekçisi. Hasan Barın, Orhan Özuğur, Ülker Yıldırım, Tevfik Tarakçı, Besim Karakulak, Erol Zop, Mustafa Buğdaycı, Kâmil Çelikbilek ile Şevket Akçay. Barınspor Spor Kulübü, başkan ve yönetim kurulu üyeleri. 9'u da Barınspor formasını giymiş değerli isimler.

ÖYLE BİR KONUŞTU Kİ

Sunum yapan Hilmi Er ağabeyim de oynadı Barınspor'da, en eski Karabağlarlı. Ülker Yıldırım ile Ayhan Sarımustafa'yı tebrik ediyorum. Maddi manevi desteklerini hep sürdürdüler. İrili ufaklı herkesin katkısı, emeği var. Hayırlı ve de uğurlu olsun. Gençler spor yapsın da gerisi teferruat. Hiçbir mecburiyeti, siyasi yatırımı, yaşamsal beklentisi olmadan, davete icabet eden gerçek spor insanı TÜFAD İzmir Başkanı Dr.Şaban Acarbay ağabeyimi ayrıca can-ı gönülden kutluyorum. Kısa süren özlü konuşmasından ötürü yüreğinden, alnından öpüyorum. Seçim vakti olsa, kuyruk olurdu. Kâğıda filan bakmadan yaptığı konuşma, kaydedildi mi bilmiyorum. Baktım, sanmıyorum. Tüm kulüplere dinlettirmeli, izlettirilmeli idi. Önemli olan ne mi ? Gençlere spor yaptırmak. Gerisi tırı vırı. Bunu anlattı sevgili Acarbay. Normali bu, olması gerekeni söyledi o kadar. Alışkın değiliz de.

İNAN YENİ TRANSFER DEĞİL

Zevkler, renkler tartışılmaz. Özel hayat, kendi kararları, saygı duyarım. İzmirli ama İstanbul takımı tutuyor, tutsun. Amenna, tamam. Ama, ama. Maç sonucuna göre, kaybedince yok. Galip gelince İstanbul takımlarının formalarını, eşofmanlarını giyip dolaşmıyor mu. İşte bu çok ağırıma gidiyor. İzmir'de İzmir takım formalı dolaşan yok, çok az. Neden, niye, niçin ? Suç bizde aslında. İlla şampiyon olmak mı gerek. İlla Süper Lig ekibi mi olmak gerek. Adı soyadı; İnan Aras tanıştırayım. Van'dan İzmir'e çalışmaya geldi, sağlık sektöründe. Sever, sayarım, insan evladıdır. Doğu'nun nefaseti, zarafeti var. Top muhabbeti yaparken konu İzmirspor'a geldi. Her şeyi anlattım. Süsleme, abartma, palavra olmadan, ilgisini çekti. 'Bana İzmirspor formasını yaptırır mısın ücreti neyse veririm, sokakta da giyerim' dedi. Aşkla şevkle hazırlandı İnan kardeşimin forması, hemen giydi. Fotoğraftaki yeni transfer değil bizim yeni İzmirli, Vanlı İnan Aras. Teşekkürler Ali Kıray, Hasip Ertürk, Tamer Teksin ağabeylerim. Malumunuz hani bir slogan var. Şöyle değiştiriyorum 'Bir gün her İzmirli İzmir takımı tutacak, İzmir'in sokaklarında çiçekler açacak'. İşte o kadar. Çok yaşa emi İnan kardeşim. İzmirliler haydi formalı çıkın sokağa. İnan'ırsanız Aras'anız bulursunuz.