Şu ana kadar bilinen üzerinde yaşam olan tek gezegen Dünya. UFO’lar dünya dışı yaratıklar, misafirler, ziyaretçiler falan anlamam ben. Bir uzaylı ile kahvaltı da etmediğime göre; kargadan başka kuş, d...

Şu ana kadar bilinen üzerinde yaşam olan tek gezegen Dünya. UFO’lar dünya dışı yaratıklar, misafirler, ziyaretçiler falan anlamam ben. Bir uzaylı ile kahvaltı da etmediğime göre; kargadan başka kuş, dünyadan başka gezegen tanımam. İnsanlık Dünya’dan memnun. Yanlış anlaşılmasın sakın; Dünya gezegeninden memnun. Dünya hayatını kast etmedim. Ancak bir de işin Dünya boyutu var. Hiç sordunuz mu Dünya biz insanlardan memnun mu? İNSANOĞLU Şöyle bir göz atacak olursak, çevreye en büyük zararı o kadar canlı içerisinde sadece insanlar veriyor. Doğa belli bir düzeni olmasına rağmen kendisini her gün iyileştirmekle çabalarken insanoğlu, ‘Nasıl bu gezegeni yok ederim’in hesabını yapıyor. Sorumsuzluk, tembellik, rant ve hırs. Mahşerin bu dört atlısı üzerinde yaşadığımız yeşil gezegenin (En azından daha önce yeşildi) yok olmasına sebep oluyor. İlk çağlarda hasarın boyutları çok fazla değilken, 19. yüzyıldan itibaren (Sanayi devrimleri ile birlikte) otomobiller, fabrikalar ve ağır sanayinin yayılması, ardından iş ve konut alanları açmak için yapılan yeşil katliamları, kasıtlı ya da tamamen cehaletten kaynaklanan büyük çaplı yangınlar (Günümüzün sorunları arasında da var) nüfus artışı, evsel atıkların yarattığı kirlilik, ihmal edilen fidan dikimi, ağaçlandırma çalışmalarındaki gevşeklik, atık arıtma tesislerinin yapılmaması, ülkelerin silahlanma yarışı, ülke yönetimlerinin çevre ve doğa yatırımlarını eziyet, yerel yönetimlerin angarya görmesi… Bu örnekleri çoğaltmak o kadar mümkün ki? Yazısını uzun tutmak isteyen bir yazar olsam, örnek üzerine örnekle sizleri yıldırabilirdim. Neyse ki kötü düşünceli bir yazar değilim. Okurlarını seven bir köşe sahibiyim. ORMAN YANGINLARI Bu kadar çevre düşmanı konunun içerisinde orman yangınlarına ayrı bir parantez açmak gerektiğini düşünüyorum. Yaz mevsimi boyunca sıklıkla, hatta bazen 2-3 günde bir, biz haberini yapmaktan, sizlerde okumaktan üzüntü duyduğunuz orman yangınları güzel ülkemin yeşil varlığını yok eden bir canavar gibi. Milli sporumuz pikniklerde çıkan yangınlar, kırılan şişelerin güneş ışınları ile birlikte çıkardığı yangınlar, arazi elde etmek için kasten çıkarılan yangınlar ve en şerefsizi ülke düşmanlarının bile bile ateşe verdiği ormanlar. Orman yangınına sebebiyet vermenin cezası ne kadar bilmiyorum. Merak da etmiyorum. Ancak ‘Yaş kesen baş keser’ diyen atalarımı dinlemeyi ve orman katliamına yol açanları bin beter yapmayı o kadar çok istiyorum ki? Bir ağaç için evinin yerini değiştiren bir liderin çocuklarının bu kadar yeşil düşmanı olmasını da hazmedemiyorum. EZCÜMLE: ‘Kıyamet kopacağını bilseniz ağaç dikin’ diyen peygamberin dinine inanların para için yaptıkları beni benden götürüyor. Lütfen bizden sonrakilere en azından nefes alabilecekleri bir dünya bırakalım…