Ekim geliyor. Meclis lokantasına her oturduğunda, okula aç giden çocukların da boynu bükük ana babaların da orada ha...

Ekim geliyor. Meclis lokantasına her oturduğunda, okula aç giden çocukların da boynu bükük ana babaların da orada hakkı olduğunu bilen vicdanlı vekillere çağrıdır: Devlet okulunda eğitim gören çocuklarımıza bir öğün sıcak yemek ve içme suyu sağlanmasını bekliyoruz.  Biliyorsunuz, yüksek enflasyon çocuklarımızın beslenmesini tehdit ediyor. Çünkü ailelerin alım gücü gün geçtikçe düşmekte. Raftakiler pahalandıkça sofradakiler ucuzluyor. Ezine gitti çökelek geldi, kaşar gitti tost peyniri geldi. Yağsızı da çıktı ama; yağlı süt 20, domates 15, yumurta 2.5, ekmek 4 liralarda. Yoğurt 50 liraya dayandı. Çocuğuna bir gevrek bir küçük süt almak istese bir veli 10 lira. Ekmek ve süt... Peynir yok, zeytin yok, meyve yok, kuruyemiş yok. Toplumun büyük bir kısmı yeterli ve dengeli beslenemiyor. İşte bu yüzden eylülün son haftasında haykırıyoruz. Meclis açılmadan şu an ülkemizin en önemli konusunu haykırıyoruz ki çocuklarımız bari doysun! Çocuklar ortak geleceğimizdir ve partiler üstüdür. Lütfen yeni eğitim öğretim yılında çocuklarımızın önce karnını sonra zihnini doyurmasına destek olun. Ellerinizi kaldırın. Vekili olduğunuz milletin yükünü biraz da olsa omuzlayın.  "HARÇLIK VEREMİYORUZ"  Sera Kadıgil'in konuşmasını paylaşmıştım sosyal medya hesabımdan. Bir takipçimin cevabını paylaşmak isterim: "Çocukların yanlarına harçlık bile veremiyoruz. Bir tost 40 TL. Ben bi veli olarak söyleyeyim ben daha ortaokul çocuklarının defterlerini bile alamadım. O kadar çok istekleri var ki ona yetişemiyorum. 3 çocuğun okul kıyafeti 2 bin TL. Bir de spor kıyafeti diye diretiliyor, yazıklar olsun. Okumasınlar diye elinden geleni yapıyorlar. Defterler alınmadı diye kızıyorlar; ama yazıcı parası vermekten, A4 kağıdı parası vermekten, defter almaya takati bile kalmadı biz velilerin. Değil okullara bildirmek okullar para almaya çalışıyor bizden, o nasıl olacak peki? Vallahi bu zamanda çocuklarımız fazla gibi 10 TL verince ancak bi su alabiliyor. Çocuklarım okuldan yemek asla alamazlar. Bi çikolata, en kalitesizi 6 liraymış, peki kalitelisi ne kadar, kim bilir?" Veli, beden dersi için ayrıca kıyafet istendiğini, armalı kıyafet olmadığında öğrencilerin derse alınmadığını yazmış. Yorumu size bırakıyorum. Ne yapsın bu anne? Peki ne demişti TİP Sözcüsü Sera Kadıgil, okullarda bir öğün ücretsiz yemek ve su dağıtılması talebiyle bir kanun teklifi vermişti. Her dört çocuktan birinin okula aç gittiğini belirterek, “Ağır ekonomik kriz ve derinleşen yoksulluk nedeniyle çocuklar ne yeterli beslenebiliyor ne de okula gidebiliyor. Çocuklar ne sofrada ne okulda. Hem aç hem eğitimsiz” demişti. Kadıgil, ayrıca İlköğretim ve Eğitim Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi’nde “Tam gün eğitim veren devlet okullarında 1 öğün olacak şekilde öğrencilere ücretsiz gıda desteği sağlanır. Ayrıca tüm devlet okullarında, öğrencilerin sınırsız temiz suya ücretsiz bir şekilde erişebilmeleri için gerekli önlemler alınır” ifadelerine yer vermişti. Hatırlarsınız, katıldığı programda kaynak önerilerini de sıralamıştı. Şimdi top Meclis'te, geleceğimizin teminatı çocuklarımız için verilecek en doğru kararları bekliyoruz.  TEBRİKLER ÇANKAYA Güzel gelişmeler de yaşanıyor elbette. İlki Ankara'dan geldi. Çankaya Belediyesi öğrencileri sıcak yemekle buluşturmaya başladı. Proje kapsamında ilk etapta dar gelirli yurttaşların yaşadığı mahallelerdeki okullar seçilirken eğitim öğretimin başladığı ikinci hafta itibariyle öğrencilerin sıcak yemekleri her öğlen sıralarına bırakıldı. Çankaya Belediyesi Başkanı Alper Taşdelen, twitter hesabından şöyle dedi: "İlkokul öğrencilerine öğlen sıcak yemek dağıtımımız bir ilktir. Sosyal devlet ilkesi gereğince okullarda beslenme, ücretsiz olarak karşılanmalıdır. Paketin üzerine adım yazılmış. Çıkarıyoruz. Ben vergileriyle bu hizmetin asıl sahibi olan sevgili Çankayalılara teşekkür ederim." Üniversitelileri de unutmayan Taşdelen bir başka tweetinde de şöyle diyor: Önce insan… Önce sosyal belediye… İlkokul öğrencilerine öğle yemeği vermeye yeni başladık. Bir yıldır ise, yaklaşık 3 bin üniversite öğrencisini akşam yemeğinde belediyemizde misafir ediyoruz." Gerçekten üniversiteliler, bu sorunun bambaşka bir boyutu. Çalıştılar, kazandılar ve yerleştiler. Hayallerindeki meslek için yeni bir hayata 'merhaba' dediler; ancak zor zamanlara denk geldiler. Enflasyonu her alandan en fazla hisseden onlar oldu. Kiralar uçtu. Ulaşım uçtu. Üniversitelerde yemeklere zam yapıldı, KYK mönüleri sabitlendi, porsiyonlar küçüldü. Barınma sorununa beslenme de eklenince üniversiteliler ne yapacağını şaşırdı. Bazı öğrenciler memleketine dönmeyi düşünüyor. İzlemişsinizdir, ev bulmak, doymak, mümkün değil. Anlatılanlar kaygı ve utanç verici. Belediyeler öğrencilere sahip çıkmaya çalışıyor, kutluyorum; ancak bu sorunların merkezden, daha kökten ve kalıcı çözülmesi gerekiyor.   İYİ HABER  Gaziantep Büyükşehir Belediyesi bünyesinde 4 yıldır hizmet veren Moral Evi'nde, yaşlıların Alzheimer hastalığının ilerlemesini engellemek için çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Yaşları 55-85 arasında değişen Alzheimer hastaları, yaklaşık 4 aydır tiyatro, müzik, halk oyunları, şiir okuma gibi aktivitelerde eğitim alıyor. Dünya Alzheimer Günü kapsamında, "Unutanları unutmuyoruz" adlı gösteriyle sahneye çıkıyorlar. GÜZEL İÇERİK  İnstagram hesabı 'bizde buraya gidelim' tatil rotanızı belirlemenize yardımcı oluyor. Etkileyici doğasıyla öne çıkan destinasyonları, konaklama imkanlarıyla birlikte takipçileriyle buluşturan hesap, günü birlik kaçamaklar için de takibe alınabilir. Farklı mevsimlere uygun farklı seçenekler de sunan sayfada fiyatları öğrenebilir, sayfaya özel indirimlerden faydalanabilirsiniz.