İzmir’in tanınınmış ve üretken karikatüristlerinden Mustafa Yıldız, Karikatürlerle Korona Günlükleri Sergisi’ni ve salgın g...

İzmir’in tanınınmış ve üretken karikatüristlerinden Mustafa Yıldız, Karikatürlerle Korona Günlükleri Sergisi’ni ve salgın günlerinde mizahın gündemini, neler çizdiğini anlattı Mustafa Yıldız, İzmir’in en önemli çizerlerinden. Her dönemde çocuklara karikatür eğitimi vermekte ısrar eden, yayınlar çıkarma konusunda gayret gösteren bir sanatçı. Bugüne kadar dünyanın farklı ülkelerinde çizgileri sergilenen Yıldız, salgın günlerinde de önemli bir sergiye imza attı. İlk önce Medical Park İzmir Hastanesinde personele yönelik açılan sergi 14 Temmuz’da da Westpark Outlet’teki Medical Park İzmir Sağlık, Kültür ve Sanat Merkezi’nde açılış yaptı. 25 karikatürün bulunduğu sergi 30 Ağustos’a kadar açık kalacak. Yıldız’la sergiyi ve koronaya dair mizahı konuştuk. Yıldız, salgın günlerinde mizahın halk sağlığı konusunda önlemlere dikkat çektiğini ve bu açıdan büyük fayda sağladığını anlattı. - Sayın Yıldız, özel bir hastane ve ardından Westpark Outlet’te açtığınız ‘Karikatürlerle Korona Günlükleri Sergisi’nin kapsamı, içeriği hakkında bilgi verir misiniz? Sergide ülkemizi ve dünyayı saran ölümcül virüsü konu ettim. Malum virüs tüm insanlığı etkiledi. Her an başımıza gelebilir korkusuyla, hatta devletin aldığı önlemler kapsamında yasaklarla evlerimizde kaldık. İster istemez her yaşta herkes etkilendi. Böyle bir konunun mizah diliyle, çizgisiyle anlatılması ilgi çeker diye düşündüm. Buradan yola çıkarak güncel bir konunun sergisini açmış oldum. - Sizinle korona yasaklarının yoğun olduğu günlerde de konuşmuştuk. O dönemde de mizahçılara görevler düştüğünü söylemiştiniz. Aradan geçen yaklaşık dört aylık süre içinde siz ve meslektaşlarınızın bu sürece nasıl bir katkısı oldu. Gözlemleriniz nelerdir? Mizahçılar çok kötü, kara günlerde bile dalga geçmesini bilmeli diye düşünüyorum. Toplumu belki bir gülümsemeyle biraz rahatlatabilir, topluma biraz nefes aldırabiliriz. Her gün hastalıkla ilgili tablo açıklanıyor. Rakamlara bakarken bile gerilebiliyorsunuz. Kafaya takabiliyorsunuz. Bizim de yaptığımız bu olayı tiye almak, gülünç durumlar yaratabilmektir. Birçok çizer arkadaşımız bu konuda çizimler yaptı. Basında çalışmayan arkadaşlarımız sosyal medyada paylaştılar. Zaman zaman çok güzel işlere imza attıkları oldu. Dünyanın birçok ülkesinde bu konuda yarışmalar yapıldı, sergiler açıldı. Türkiye’de ilk kez bu konuda sergiyi İzmir’de açmış olduk. Trabzon’da karma sergi hazırlığı yapan arkadaşımız var. Ama henüz sergi açmış değil. - Doğrusu hızınıza yetişmek pek mümkün değil. Dünyanın birçok ülkesinde çizgilerinizin sergilendiğini sosyal medyanızdan öğreniyoruz. Öncelikle bu iletişimi nasıl kurduğunuzu anlatır mısınız? Günümüzde internette bir tıkladığınızda her şeyden haberdar oluyorsunuz. Ülkemizde ve dünyanın birçok yerinde karikatür siteleri var. Buralardan takip edebiliyorsunuz. Ayrıca elektronik posta yoluyla talepte bulunuyorlar. Yine göndermek eskisi gibi çok zor ve masraflı değil. Hemen, hemen hepsine e- posta ile katılıyoruz. Posta ücreti ödemediğiniz gibi zarfta kırılma, yırtıma, kaybolma gibi bir derdiniz de olmuyor. Yine günümüzde gelişen matbaa teknolojisinde dilediğiniz teknikle çıktısını alıp sergileyebiliyorsunuz. Korona günlerinde evde kalmam benim üretkenliğimi daha da artırdı. Dolayısıyla yurtdışı etkinliklerine çok katılır oldum. Endonezya, Mısır, Kosova, Kolombiya, Çek Cumhuriyeti gibi çok farklı kıtalarda sergilerde karikatürlerim yer aldı. Ukrayna’da yarışmada bir karikatürüm finale kaldı. Yarışma ve sergilere katılmaya da devam ediyorum - Az önceki sorudan devamla, ülkemizin dışındaki meslektaşlarınız korona ile ilgili neler yaptı, yapıyor? Gözlemleriniz neler? Dünyanın her ülkesinde ister amatör, ister profesyonel çizer olup da korona virüslü karikatür çizmeyen yok gibi. İnanılmaz bir üretim oldu. İran’da düzenlenen yarışmaya 2 bine yakın karikatür katıldı. Bazılarında gerçekten müthiş espriler var. - Korona vakalarını uzun süre daha yaşayacağız gibi görünüyor. Siz bu süreçte bu sergiyi açtınız. Şu ana kadarki ilgi nasıl? Bundan sonra yapacağınız sanat etkinlikleriyle ilgili bir endişeniz var mı? Sergiyi ilk önce Medical Park İzmir Hastanesinde personele yönelik açtık. Şu anda orada dijital ortamda sergi devam ediyor. 14 Temmuz’da Westpark Outlet’teki Medical Park İzmir Sağlık, Kültür ve Sanat Merkezi’nin ev sahipliğinde, Karikatürlerle Korona Günlükleri Sergisi’ni oraya taşındık. Toplam 25 karikatürün bulunduğu sergi 30 Ağustos’a kadar açık kalacak. Sergiye ilgi oldukça iyi gidiyor. Konu güncel ve her kesimi ilgilendirdiği için her geçen gün daha iyi olacaktır diye düşünüyorum. Sergiyi farklı şehirlerde açmayı sürdüreceğim. - Sizin çocuklarla olan bağınızı biliyoruz. Yerel yönetimlerle ve bazı kurumlarda eğitmenlik yapıyorsunuz. Bu süreçte çocuklarla karikatür bağınız nasıl sürdü? Virüs nedeniyle tüm kurslar iptal edildi. Yeni eğitim öğretim döneminde ne olur, bilemiyorum. 6 yıldır Bayraklı Belediyesi ile farklı yerlerde sürdüğüm karikatür atölyesini uzaktan eğitim olarak yapıyorum. Ayrıca temel çizim derslerini YouTube’ta yayınlıyoruz. Umarım virüs son bulduğunda diğer kursları kaldığımız yerden devam ederiz. Yeni planlarımız da yok değil belki onları da hayata geçirebiliriz. -Kapitalizmin son 30 yılda mührünü vurduğunu iddia ettiği bir dünyadayız. Korona, böylesi bir zamanda eşlik etti bize. Çizgileriniz bu süreçte daha çok kapitalizmi mi anlattı yoksa koronanın yarattığı dertleri mi? Her ikisini de diyebiliriz. Ama halkı uyarmak, komiklik olsa da dikkat çekmek daha ön planda oldu. Her gün bir takım kurallara uyulması tekrarlanıyor. Birçok insanımız da umursamaz oldu. Biz de çizgilerimizle bunu hatırlatıyoruz. Akıllarda kalması için belki bu şekilde katkı sağlamış oluyoruz. Özellikle yoksul ülkelerde virüs, emekçileri çok daha fakirleştirdi. Başta işlerini kaybettiler. Çok daha az parayla geçinmeye çalışıyorlar. Çıkartılan yeni kanunlar, yeni tedbirler hep patrondan yana. Bu yaranın çalışanlar adına daha da derinleşeceği ortada. Tabii karikatür hep yoksullardan, ezilenlerden yana olmuştur. Bende bu konuda tarafım, işçiden ve emekçiden yanayım. Son söz her zaman sizindir. Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Şu koronalı günlerde özellikle derslerden sonra sık tekrarladığımız bir söz var. Tedbirli olun, evde kalın ama mizahsız kalmayın.