Orman yangınları hakkında söylenenleri nasıl yorumlamak gerek? Dünyanın farklı ülkelerinde orman yangınlarına karşı ö...

Orman yangınları hakkında söylenenleri nasıl yorumlamak gerek? Dünyanın farklı ülkelerinde orman yangınlarına karşı önlemler ne durumda? Türkiye’nin yangın söndürme tecrübesi ve kültürü hangi düzeyde? Dünyanın farklı ülkeleri ve iklim krizi hakkında yaptığı araştırmayı bizimle paylaşan Kemal Yalçın’a kulak verdik. Yalçın, doğa ile pazarlık olamayacağını söyledi. Orman yangınlarının nedenleri üzerine yapılan yorumlar hakkında ne düşünüyorsunuz? Çok çeşitli yorumlar yapılıyor. Bazı çevreler kardeşi kardeşe düşman edecek iddialar ortaya atıyorlar. Sanki orman yangınları sadece son 15 günde, sadece Türkiye’de çıkmış gibi bir manzara sergileniyor. Hâlbuki şu anda Yunanistan’da, İtalya’da, Sibirya’da, Amazonlar’da, Orta Afrika’da büyük orman yangınları devam ediyor. Yorumlar bilimsel gerçeklere göre yapılmalıdır. Orman yangınlarındaki istatistik verilere bakılmalıdır. Önce orman yangınlarının dünyadaki son 15 yıldaki ve şu an 1 Ağustos 2021 günündeki durumuna bakmak gerekir. Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi (NASA), dünyada ortaya çıkan orman yangınlarının uydular aracılığıyla eş zamanlı olarak takip edilebileceği “FIRMS” adlı bir haritalama sistemi kurdu. Haritada ABD’nin Minnesota eyaletinden Sibirya’daki orman yangınlarına kadar dünya üzerinde şu anda devam eden binlerce yangın ile ilgili veriler paylaşılıyor. Platformdan aynı zamanda Antalya, Mersin, Muğla, Osmaniye, Kayseri ve Adana’daki yangınlar da izlenebiliyor. Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi (NASA), küresel ısınma ve insan faaliyetlerinin doğaya verdiği zararın ciddiyeti bir bütün olarak gözler önüne seren “FIRMS” adlı bir platform kurdu. Yangın Bilgilendirme ve Kaynak Yönetimi sistemi olarak faaliyet gösteren bu veri tabanı, uyduları kullanarak dünyanın dört bir yanındaki yangınları takip ediyor. Harita, yeni başlayan, son 24 saatte meydana gelen ya da son bir haftada ortaya çıkan yangınlarla ilgili bilgi edinme imkânı sunuyor. Haritada orman yangınlarının son 24 saatte özellikle, Kanada’nın güneyi ve ABD’nin kuzeyinde, Brezilya Amazonlarında, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Zambiya ve Angola gibi Afrika’nın güneyindeki ülkelerde, Rusya’nın Sibirya bölgesinde ve Avustralya kıyılarında yoğunlaştığı görülüyor. Son günlerde Akdeniz Havzası ülkelerinde Türkiye, Yunanistan, İtalya, İspanya’da yangınlar devam ediyor. ATMOSFERLE PAZARLIK EDEMEZSİNİZ! Birdenbire kucağımızda bulduğumuz bu yoğun yangın silsilesinin nedeni nedir? Hem dünya atmosferini ısıtacak işler yapıp, hem de ormanlar yanmasın demek olmaz! Doğa ile oyun oynanmaz! Doğa öcünü bugün olmazsa yarın alır! Bilim insanları 50 yıldan beri iklim değişikliklerini ve sonuçlarını açıklıyorlar. Dünya İklim Konferansları insanlığa yalvarıyor! Son zamanlarda dünyamızda akla gelmeyen, hiç görülmemiş olaylar meydana geldi ve gelmeye devam ediyor. Dünya tarihinde soğuk Sibirya ormanlarında hiç yangın görülmemişti. Fakat durum değişti. 2010 yılında Sibirya’da bir hafta içinde 600 kadar orman yangını çıktı. Şu anda 1 Ağustos 2021 tarihinde Sibirya ormanları da yanıyor. Dünyanın akciğerleri olan Amazon ormanları, Orta Afrika ormanları yanıyor. TÜRKİYE’DEKİ YANGINLAR Evet, Türkiye’deki orman yangınlarını konuşacak olursak… Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre Türkiye'de en çok orman yangınları son 15 yılda meydana geldi. Son yangınlar 2020’de zirve yaptı. 2020 yılında 3 bin 399 orman yangını çıktı, 20 bin 971 hektar alan zarar gördü. Orman Genel Müdürlüğü (OGM) verilerine göre 2019’da çıkan toplam 2 bin 688 orman yangınının yarısı “faili meçhul”, 372 yangın ise “doğal yangın” olarak kayıtlara geçmiş. Çıkış sebebi belli olan 450 yangın kaydedilen 2019’da en çok anız yakma yüzünden yangın çıktığı kayda geçmiş. 2019’da 163 yangınla en fazla faili meçhul yangın İstanbul’da kayıtlara geçmiş. İstanbul gibi bir kentte her 4 yangından 3’ünün faili meçhul olarak kayıtlara geçmesi dikkat çekici. Geçtiğimiz yıl Muğla’da 124, Elazığ’da 118, Antalya’da 101, Kahramanmaraş’ta 99, Adana’da 75, faili meçhul yangın kayıtlara geçti. YANGINLARIN FAİLİ İNSANDIR İklim krizi kavramından söz ediliyor. Bu durumda orman yangınlarının sebebini yine de insanlarda mı bulacağız? Elbette! Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi İklim Değişikliği Koordinatörü Dr. Ümit Şahin, kuraklık ve aşırı sıcaklar ile iklim değişikliği arasındaki bağlantıya dikkat çekiyor. Şahin, “Yangınlarda insan etkisi, aranıyorsa, ‘Fail insan mı?’ diye soruluyorsa, fail tam da insan. Çünkü iklim krizinin faili insan” diyor. Ümit Şahin DW- Almanya’nın Sesi ile yaptığı söyleşide Türkiye ve dünyadaki orman yangınları hakkında şunları söylüyor:Bir ormandaki bitki örtüsü ne kadar kuruysa ne kadar uzun süredir aşırı sıcaklara maruz kalıyorsa, yanma olasılığı o kadar artar. İklim kriziyle olan bağlantıyı da tam buradan kuruyoruz. Son yıllarda mega orman yangınları denen yangınlar yaşadık. Bu yangınlar aslında bir pattern oluşturuyor. Örneğin, 2019-2020 orman yangını sezonunda Avustralya ormanlarının neredeyse yüzde 15'i yandı. Kaliforniya geçen sene tüm zamanların en büyük yangınlarını yaşadı. Sibirya'da 2020'de yüzlerce orman yangını çıktı. Ki Sibirya soğuk ve orman yangınlarının çok fazla görülmediği bir alan. Biraz daha geriye gidelim: İklim krizinin neden olduğu ve çeşitli çalışmalarla kanıtlanmış en önemli yangınlardan biri, 2010'da Rusya'da yaşandı. Bir hafta içerisinde 600 ayrı yerde orman yangını çıkmıştı. Kış ve bahar aylarında uzun süren bir kuraklık oluyor ve bitki örtüsü kuruyor. Arkasından yaz aylarında büyük bir sıcak dalgası geliyor. Sıcaklıklar 35-40 derecelere, hatta üstüne çıkıyor. Türkiye'de şu an Akdeniz bölgesinde 40 derecenin üstünde sıcaklıklar sürüyor. Bir noktaya geldikten sonra aynı anda ve aynı bölgede, Türkiye'de de şu anda hep aynı bölgede yangınlar çıkıyor, çok sayıda yangın sanki birisi kıvılcımı tutuşturmuş gibi çıkmaya başlıyor. Ama bu, kasıtlı yangın çıkarma gereği olan bir şey değil. Bunun tek nedeni iklim krizinin yarattığı yangınlara uygun şartlar.” DEVLETLER ÖNLEMLERİNİ ARTIRIYOR Bu tehlike karşısında dünyada önlemler ne durumda. Karşınıza neler çıktı? Dünyada kuraklık ve sıcaklık artışı orman yangınları riskini ve sayısını artırıyor. Devletler kendi ormanlarını korumak için önlemler alıyor ve uygulamaya koyuyor. Avrupa Birliği orman yangınlarına karşı yangın söndürme uçak filoları kuruyor. Orman yangını riski olan Akdeniz ülkeleri yangın söndürme uçakları filoları kuruyor. Türkiye’de ise Orman Bakanı “Envanterimizde yangın söndürme uçağı yok!” dedi. Türkiye gibi orman yangını riski olan bir ülkenin Orman Bakanı bunu nasıl diyebilir? Neden yok? Bugüne kadar neden orman söndürme uçak filosu kurmadınız? Başka ülkeler örneğini biraz açabilir miyiz? Almanya orman yangınları konusunda önemli adımlar atmış bulunuyor. 2007 yılında “Die Deutsche Löschflugzeug Rettungsstaffel- DLFR” Türkçeye “Alman Yangın Söndürme Uçakları Kurtarma Filosu DLFR” olarak Türkçe’ye çevirebileceğimiz bir filo kuruldu. DLFR özel hukuka tabi bir şirkettir ve yangın söndürme uçaklarını havadan orman yangınlarıyla mücadeleye hazır tutmaktadır. DLFR Hukuki açıdan yasalarla belirlenmiş biçimde kar amacı gütmeyen bir limited şirkettir, itfaiye ve itfaiye daireleri ile birlikte tatbikatlar düzenleyip, modern eğitim seminerleri verip, etkinlikler planlamaktadır. DLFR Genel Müdürü, “Yangınla mücadele uçağı filosu konseptimiz hazır - tam finansman da dahil” diyerek Almanya’nın kararlılığını dile getirmiş bulunuyor. Avrupa Birliği yangın söndürme uçakları filosunu kurup Brandenburg Eyaleti’ndeki Sedlitzer Gölü yakınında konuşlandırmayı planlıyor. Filo göle de inip su depolayabilecek uçaklardan oluşturulacak. Orman yangını söndürme uçak filosu 30 uçaktan oluşacak ve 40 bölgeye hizmet götürecek. Avrupa Birliği üyesi olan ve orman yangını tehlikesi yüksek ülkeler kendi yangın söndürme uçak filolarını kurmuş durumdalar: Türkiye ne yapmalıdır sizce? Hava sıcaklıklarının 35-40 derecenin üstüne çıktığı kurak bir ormanlık alanda bir şişe kırığı bile kuru otları tutuşturarak büyük bir yangın çıkarabilir. Orman alanlarında piknik yapma ya çok denetimli yapılmalı ya da yasaklanmalıdır. Orman alanları tatil siteleri, turistik oteller, dinlenme tesisleri ile delik deşik edilmiştir. Bu alanlar dikkatle korunmalıdır. İlkokuldan itibaren, hatta anaokullarından itibaren insanlara çevre koruma bilinci verilmelidir. İklim değişikliğine karşı toplumsal akıl canlandırılmalıdır. Çevreci politikalar ve partiler desteklenmelidir. “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç!” ilkesi en çok dünya iklimi konusunda geçerlidir. Ne Türkiye ne de başka bir ülke tek başına iklim değişikliği ile mücadele edemez. Dünyayı kurtarmak için tüm insanlık ve tüm ülkeler acilen, zaman geçirmeden, sen ben kavgası etmeden mücadele etmek zorundadır. Türkiye’nin yanan ormanları yeniden yeşertmek ve var olan ormanlarını korumak için gücü, yeteneği, teknik birikimi vardır. Önemli olan bu gücü bilime, tekniğe, akıl ve mantığa göre uygulayacak siyasi iradenin hayata geçirilmesidir.