Plakları, enstrümantal eserleri ve tiyatro oyunları için yaptığı müziklerle bu ülkenin sanatına değer kattı. Beş gün önce vefat eden Diler Ebeperi’nin hayatının izlerini sürdük Diler Epebe...

Plakları, enstrümantal eserleri ve tiyatro oyunları için yaptığı müziklerle bu ülkenin sanatına değer kattı. Beş gün önce vefat eden Diler Ebeperi’nin hayatının izlerini sürdük Diler Epeberi, 1970’lerden günümüze çok değerli eserler bırakan bir müzisyendi. Kendisini Mesut Kara’nın yönetmenliğini yaptığı “Işıyarak Yok Olan Aktör: Erkan Yücel” belgeseli sayesinde tanıdım. Belgesel kadar Ebeperi’nin belgesel için hazırladığı müzikler etkilemişti beni. Yıllar yılı belgeselde çalan “Yansın pervane yansın” şarkısını dinlendim; ama Ebeperi’yle tanışma fırsatı bulamadım. 14 Haziran’da yani beş gün önce ölüm haberini yine Erkan Yücel’den aldım. İnterneti taradığımda hakkında uzun uzadıya bilgi bulamadım. Açıkçası böyle bir sanat insanının benim sayfamda kayda geçmesi adına Mesut Kara’nın kapısını çaldım. Kara, sorularıma cevap verdi ve eksik de olsa bir Diler Epeberi biyografisi için önemli bilgiler çıktı. Yılmaz Güney’in bir şiirini de besteleyen Eberi hakkında bu bilgi pek bilinmez. İşte sorularım ve Kara’nın verdiği bir yazıyla verdiği yanıt.   -Sayın Kara, Diler Epeberi’nin sanatçı kişiliği hakkında bize neler söylersiniz? -Onunla Erkan Yücel Belgeseli sırasında birlikte çalıştınız. Nasıl bir çalışma arkadaşlığınız oldu? -Belgesel sonrasında görüştünüz mü? -Erkan Yücel veya sanat dünyamız hakkında size anlattığı ya da sizin öğrendiğiniz bilgiler varsa bize aktarır mısınız?   Mesut Kara’dan aldığımız yanıt:  NE KADAR UZAK OLSAN DA… ÖLÜRSE TENLER ÖLÜR, CANLAR ÖLESİ DEĞİL “Ben giderim adım kalır/ Dostlar beni hatırlasın” demişti halk ozanı Âşık Veysel. Yunus Emre de, “Ten fanidir can ölmez/ Çün gitti geri gelmez/ Ölürse tenler ölür/ Canlar ölesi değil.” demişti. Bir başka yerde de “Bu dünyada bir nesneye yanar içim göynür özüm\ Yiğit iken ölenlere gök ekini biçmiş gibi” der. Son günlerde yine arka arkaya sevdiklerimizin, dostlarımızın ölüm haberleri geliyor. Henüz birine alışamamışken bir başka ölümün üzüntüsüyle sarsılıyoruz. 14 Haziran akşamı, müzik insanı değerli dostum Diler Ebeperi’nin ölüm haberi geliyor. Daha yapabileceği çok şey varken, yeni bestelerin, albümlerin heyecanını taşıyorken, yine erken ve zamansız bir kayıp. Son sosyal medya paylaşımlarına minik torununun yaşattığı heyecan yansıyordu. Sonra kızının paylaştığı videolarda elinde gitarıyla ve gözlerine yansıyan mutluluğuyla torununa şarkılar söylerken gördüm. Diler Ebeperi, yıllarca Erkan Yücel yönetimindeki Ankara Halk Tiyatrosu’nda oyun müzikleri yaptı. Ölümünün 20. yılında 2006 yılında Erkan Yücel Belgeseli yaptığım günlerde tanımıştım Diler Ebeperi’yi. Bütün tanıyanlar gibi Erkan Yücel’i çok seven biriydi o da. Adını duyduğunda heyecanlanmış, Erkan Yücel adına bir şeyler yapabilmek, yapılan bir çalışmaya katkıda bulunmak için “pervane” olmuştu. Erkan Yücel’in “Düş ve Gerçek” oyununda seslendirdiği “Pervane” adlı şarkıyı da aynı heyecanla ve çok da güzel çalıp söylüyordu. Söyleşi sırasında da söylemişti. Diler’le arkadaşlığımız, dostluğumuz, arkadaşlığımız sonrasında da (aramızdan ayrıldığı ana kadar) sürdü.  Tanıştığımız günlerde Cihangir’de, Erkan Yücel’in öğrencilerinden olan, yanlış anımsamıyorsam benim de Diler’i tanımamı sağlayan meddah, oyuncu Mehmet Esen’in kiracısıydı ve alt bahçe katında oturuyordu. O bahçede Ankara Halk Tiyatrosu oyunlarına yaptığı müzikleri banttan, kasetten dinletmiş, gitarıyla çalıp söylemişti. Pervane ve bazıları Erkan Yücel’in Düş ve Gerçek oyununda söylediği bestelerdi. YILMAZ GÜNEY’DEN ERKAN YÜCEL’E VERİLEN SÖZ O gün söylediği “Mapushane” adlı bestesinin çok az insanın bildiği tarihi öyküsü ilginç ve etkileyiciydi. Bursa’ya turne için gittikleri günlerde oyunda bir hapishane sahnesi vardır ve o sahne için müzik arıyorlardır. Erkan Yücel orada cezaevinde olan arkadaşı Yılmaz Güney’in de ziyaretine gider. Döndüğünde Diler’e elinde bir şiir yazılı kâğıdı uzatarak sana bir sürprizim var der. Mapushane adlı şiiri okuyup çok etkilenen ve “kimin bu sözler?” diye soran Diler’i “Yılmaz Güney’in” diye yanıtlar Erkan Yücel. Yılmaz Güney yazdığı şiiri oyununda kullanması için Erkan Yücel’e vermiştir. Diler Ebeperi şiiri hemen besteler ve oyunda değerlendirirler. Diler çalar, Erkan Yücel söyler. “Çok insanlar doldurdun Nice güller soldurdun Düşünene, sanatçıya Paslı zincir vurdurdun   Mapushane seni yapan kör olsun da, yok olsun Mapushane kapın dardır Geçer günler, böyle geçer Kimi yolda durak vardır Kimileri buradan geçer İLK PLAĞIYLA LİSTE BAŞI OLUR Hayatı müziktir, Diler’in. Tiyatro çalışmaları sonrasında da sürdürür müzik çalışmalarını. Doğan Gülener’in yazdığı bilgiden “1979 yılında Öncü Plak tarafından yayınlanan, “Ne Kadar Uzakta Olsan” da ve “Hayal Oldu” şarkılarının yer aldığı 45'lik plağı ile yine o yılların en popüler dergilerinden "Hey" in plak listesinde, liste başı olduğunu” öğreniyorum. Erkan Yücel’i Kuşadası’na tanıtan ve adını yaşatan İnsan Murat Saraç’ın davetiyle 2007 yılında (ve sonrasında da birkaç kez) Diler Ebeperi, Mehmet Esen ve Mert Egemen’le birlikte Murat Saraç’ın çabasıyla düzenlenen Erkan Yücel anmasına katılmış, belgeseli izlemiştik, Kuşadalı arkadaşlarımızla birlikte. Sonrasında da Diler Ebeperi’nin gitarı eşliğinde söylediği, kendi bestelerinden oluşan bir müzik dinletisini dinlemiştik. Yine Erkan Yücel adına koyduğumuz “tiyatro ödülleri, ödül törenine” ve Erkan Yücel Sahnesi’nin açılışına eşi, Mehmet Esen, Erkan Yücel’in eşi Şükran Yücel, çocukları Doğu ve Fırat Yücel’le birlikte katılmış, şarkılar da söylemişti bizlere. 1985’te Kuşadası’nda geçirdiği trafik kazası sonucu yaşamını yitiren Erkan Yücel adına Kuşadası Belediyesi tarafından verilen Erkan Yücel Tiyatro Ödülü 2013 yılı için Uğur Uzunel’e 2014 yılı için Mehmet Esen’e, 2011’de Meral Çetinkaya’ya 2012’de ise Genco Erkal’a verilmişti. Zaman öylesine hızlı geçiyor ki fark etmekte, inanmakta zorlanıyoruz. Sonrasındaki telefonlaşmalarımızı, mesajlaşmalarımızı saymazsak sanırım en son yüz yüze görüşmemizden bu yana altı yıl geçti. 2014 yılı Mart ayı olmalı, Erkan Yücel Ödülü’nün Mehmet Esen’e verildiği gün ve gecesi Kuşadası’nda görüşmüştük. Kuşadası, İbramaki Sanat Galerisi’nde düzenlediğimiz ödül töreninde Mehmet Esen’le birlikte Diler Ebeperi ve eşi, Şükran Yücel ve Doğu Yücel’de vardı. Mehmet Esen’le birlikte oyunlarda söyledikleri şarkıları söylemişler, ben de kayda alıp Youtube’da paylaşmıştım. Dönüp dönüp o videoları, Diler’i, Mehmet’i izliyor, o şarkıları dinliyorum kaç gündür. Çok erkendi be Diler. Daha yapacak çok işin vardı. “Ölürse tenler ölür/ Canlar ölesi değil.”