Bugüne kadar araştırmalarıyla öne çıkan Işık Öğütçü, yıllardır biriktirdiği şiirleri “Unutma” adlı kitapta topladı. Umuda, aşka, doğaya ve güzel yarınlara dair sıcak şi...

Bugüne kadar araştırmalarıyla öne çıkan Işık Öğütçü, yıllardır biriktirdiği şiirleri “Unutma” adlı kitapta topladı. Umuda, aşka, doğaya ve güzel yarınlara dair sıcak şiirlerin toplandığı eser Mona Kitap’tan çıktı Araştırmacı-yazar Işık Öğütçü’nün “Unutma” adlı şiir kitabı Mona Kitap’tan çıktı. Aşk, ayrılık, hayat, özgürlük, aile, umut, doğa gibi hayatın canlı yaşanan her parçasına dokunan, hissettirdiği tanıdık gelme duygusuyla okuru sarmalayan bir şiir kitabı. Öğütçü ile şiirini konuştuk. Öğütçü, yazdıklarının özellikle gençlere umut vermesini istediğini söyledi. Öğütçü, “ Umudu ve aydınlığı büyütmesi adına yarının söz sahibi çocuklarına seslendim. İnanıyorum ki yarının dünyası er ya da geç bilimin yolundan giden, doğayı ve insanları seven çocukların dünyası olacak. Bizim kuşak çağımıza sözlerimizle, yaptıklarımızla katkı sunmaya çalıştık, onlar bizden daha iyisini yapacak” dedi.

Işık Bey, bugüne kadar araştırmacı-yazar yönünüzle öne çıktınız. Babanız Orhan Kemal ile ilgili 10’dan fazla kitap hazırladınız. Şimdi başka bir alanda, şiirle okuyucu karşısına çıktınız. Neler hissediyorsunuz, anlatır mısınız?

Sevgili Mazlum, sen de biliyorsun ki bugüne kadar ben Türk edebiyatının en önemli isimlerinden birini Orhan Kemal’i farklı yönleriyle okuyucuya ulaştırmak gibi bir misyonla hareket ettim. Gerçekten de Orhan Kemal’i yeni kuşaklara ulaştırmak çok önemli bir görev. Bunu kurucusu olduğum müzeyle, çıkardığım kitaplarla, panellerle ve fuarlarda okuyucularla buluşarak yapmaya çalışıyorum. Senin de dediğin gibi bugüne kadar yayımladığım her kitap Orhan Kemal’in keşfedilmemiş bir eseri veya bir yönü ile ilgiliydi. Doğrusu şimdi o kitapların yanında şiirlerimden söz etmek bana tuhaf geliyor. Bu şiirlere elbette ki okuyucu bir değer biçecek ancak bana ait bir şiir kitabının Orhan Kemal’in adının olduğu kitapların yanında olmasına alışmam kolay olmayacak. Olağanüstü bir heyecan duyacağım şüphesiz.

GENÇLER UMUDUMUZ

Yıllardır sizinle görüşüyoruz. Yer yer şiirlerinize rastlıyorduk ama bu kadar birikim olduğunu düşünmedim doğrusu. Peki bu şiirler ne zaman yazıldı. Sanıyorum edebiyat dünyası da böyle bir şiir kitabı beklemiyordu?

Tabii bazı dostlarımın haberi vardı ancak genel olarak benden beklenen araştırmaydı. Yer yer sosyal medya mecralarında paylaştığım şiirler de oluyordu. Şiirlerin hepsi farklı zamanlarda yazıldı. Kıyıda köşede toparlanmayı bekliyordu bu dizeler. İnsanların duygu dünyasına şiir aracılığıyla bir parça umut katabilmek adına bir şey yapabildiysem ne mutlu bana.

Kitabın adı “Unutma” ve bu şiiri TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı’nda sizden dinledik. Doğrusu çok duygulandınız ve salonda duygusal bir atmosfer oluştu. Bu şiir hakkında neler söyleyeceksiniz?

Tabii benim için çok kıymetli bir şiir ve biricik kızım için yazdım. Tabii okurken etkilenmemek mümkün değil. Şiirden sonra salonda söz alan bir okuyucu da kızını hatırladığını söyleyerek göz yaşlarını tutamadı. Tabii “Unutma” ile sadece kendi evladıma seslenmedim. Umudu ve aydınlığı büyütmesi adına yarının söz sahibi çocuklarına seslendim. İnanıyorum ki yarının dünyası er ya da geç bilimin yolundan giden, doğayı ve insanları seven çocukların dünyası olacak. Bizim kuşak çağımıza sözlerimizle, yaptıklarımızla katkı sunmaya çalıştık, onlar bizden daha iyisini yapacak. O nedenle, “Unutma!/Tatlı çocuğum!/Unutma!” dedim.

Peki sevdiğiniz şairleri ve şiirleri size sorsak neler söylersiniz? Ama özellikle Türk şiirini soruyorum.

Türk edebiyatının şiir birikiminin gerçekten çok zengin olduğunu düşünüyorum. Bir kere 100’den fazla ülkede okunan Nâzım Hikmet’imiz var. Bendeki yeri çok özeldir ve “Kuvayi Milliye” kitabına da aldığı “Davet” şiiri benim en sevdiğim şiirlerdendir. Orhan Kemal’in Nazım Hikmet için yazdığı “Nazım Hikmet’e” şiirini hemen hemen her panelde okurum. Umutlu ve hüzünlü bir şiirdir. Tabii Orhan Veli’yi de ayrı ele almam gerekir. Onun şiirindeki sadelik ve İstanbul beni daima etkiler. “Galata Köprüsü” şiirindeki insan manzaraları resim kadar, türkü kadar güçlüdür. Bunların dışında toplumcu çizgide, emekten yana şiirini halka ulaştıran şairleri severim. Ayrıca duygularıma iyi gelen tüm iyi şiirleri de beğenerek okurum.

YAŞAMA GÜCÜ VERSİN

Davet” şiirinden söz ettiniz. Aslında kitabın adında da bir davet var sanki. Şiirlere baktığımızda da bu çağrı hali söz konusu. Örneğin “Özgür” şiirinde yer alan “Güneşe doğru yol aldığında/Bayrakları açıp yürüyeceksin” dizeleri de bir çağrıyı içeriyor. Şiirinizin nasıl bir etki yaratmasını bekliyorsunuz?

Evet, senin söylediğin “Özgür” şiiri epey okuyucunun dikkatini çekti. O coşkuyu içeren başka şiirler de var. Az önce de söylediğim gibi tabii ki umuda dair bir etki yaratmasını isterim. Şiirlerimin özellikle genç arkadaşlarımın sevmesini, hayatlarına dokunmasını, onlara yaşama gücü vermesini arzularım. Onlara yarın adına bir şey söyleyen ve onların da bu değerleri “unutmadığı” bir etkisi olmasını beklerim. Umarım başarmışımdır.

KUTU...KUTU...KUTU.... ARKA KAPAKTAN Unutma Türk edebiyatına tozlu arşivlerden, iple bağlanmış dosyalardan, aile sandığından hazine değerinde belgeler kazandırmış, usta bir araştırmacının kendi sandığında beklettiği şiirler. Işık Öğütçü, yazınsal araştırmalar içindeki mesailere neredeyse gizlice sıkıştırdığı şiirlerle karşımızda. Onun şiirlerinde kimi zaman nükteyi kimi zaman sonsuz hüznü okuyacaksınız. Sözü ve meselesi olan bu şiirlerde en çok aşk ve özgürlüğün ve adeta katık gibi yanına sokulan umut sözcüğünün gelmesi tesadüf mü? Aşk, ayrılık, hayat, özgürlük, aile, umut, doğa gibi hayatın canlı yaşanan her parçasına dokunan, hissettirdiği "tanıdık gelme" duygusuyla sizi sarmalayacak bir şiir kitabı. Işık Öğütçü' nün kendine has, yalın, samimi bir o kadar da muzip uslubuyla kaleme aldığı dizeler, okurken gülümsemenize, gülümserken uzaklara dalmanıza neden olacak. Yaşamın her alanından okuyacağınız şiirler tüm okurlara hitap ettiği gibi, kimi zaman büyük bir deneyimin anlatısı kimi zaman ise hayat yolculuğuna yeni başlayanlar için heyecanın ilk sesi olacak. Öğütçü, özlemi anlatıyor. Hem sevdaya hem güzel yarınlara olan özlemi. Ve tabii ki bu topraklara ait özlemi.Yüzyıllardır söylenen, Bir şarkıdır özgürlük.” Unutma yalınlığıyla yarına kalacak şiirler…. BİR GÜN Asım Bezirci ve yakılan dostlarımızın anısına:

Düşlerinin aydınlığıyla

yürüdüler ışık içinde

karanlıklar üzerine...

Yandılar!

Ama biliyoruz ki,

bir gün

güneş gibi

küllerinden doğacaklar...

KUTU...KUTU...KUTU....

19 MAYIS

Geldikleri gibi gideceklerini de biliyordu,

Güzel günlerin geleceğini de...

Sessiz bir gemiyle yola çıktı,

Kolay mıydı Karadeniz’de yol almak?

Ama yakmak gerek,

Kurtuluşa giden meşaleyi.

Ve şehre vardı,

Sarı Saçlı, Mavi Gözlü iyi yürek.

Ve inandığı güzel günlerin müjdesiydi,

Yıpranmış defterine kaleminden dökülen:

1919 yılı Mayısının 19.Günü Samsun’a çıktım...

O sabah güneş mutlu doğdu.

Yaşasın 19 Mayıs...