Bilindiği üzere Ayvalık geçtiğimiz günlerde büyük bir doğa felaketi yaşamıştı. Ege Telgraf  Gazetesi’ndeki yazımızda; “Büyük resme bakmak gerekiyor, dünyada ,kentler, şehirler,ülkeler...

Bilindiği üzere Ayvalık geçtiğimiz günlerde büyük bir doğa felaketi yaşamıştı. Ege Telgraf  Gazetesi’ndeki yazımızda; “Büyük resme bakmak gerekiyor, dünyada ,kentler, şehirler,ülkeler birleştiler, bir şeye işaret ediyor” diyerek iklim değişikliğine dikkati çekmek istemiştim. Ancak her felaketi iklim değişikliğine bağlamanın yanlış olduğu da başka bir gerçektir. Şöyleki; 21 Mayıs 2021 günü ,Meteoroloji Genel Md.lüğü tarafından yapılan son değerlendirmelere göre;  ; Marmara ve Kuzey Ege kıyılarında kuzey yönlerden kuvvetli ve yer yer kısa süreli fırtına (40-80 km/sa), Ülkemizin kuzey, iç ve batı kesimlerinin parçalı yer yer çok bulutlu, Marmara, Kuzey Ege, Batı Karadeniz, İç Anadolu'nun kuzeybatısı çevrelerinin sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu ve açık geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların; Marmara'nın güney ve doğusu, Batı Karadeniz ve Tekirdağ çevrelerinde kuvvetli (20-50 kg/m2), Çanakkale ile Balıkesir'in kuzey ve batı ilçelerinde çok kuvvetli (51-75 kg/m2) olması bekleniyor diye uyarıda bulunmuştur. Ayvalık’ta olduğu gibi, meteorolojinin uyarılarına rağmen, gerekli tedbir alınmadığı taktirde,  meterolojik afet, duyarsız insan afetine  dönüşüyor. İklim değişikliği de felaketinin boyutunu artıran etken oluyor. Her taşkın ve sel olayından sonra olayın vehametini artırmak ve kendi sorumluluklarını azaltmak için “500 yılda, 1000 yılda bir görülen yağışlara maruz kaldık ya da iklim değişti böyle oldu” demenin kimseye yararı yoktur. Çünkü söylenen rakamların geçerliliği ve bilimsel dayanağı yoktur. İşte Ayvalık ilçesindeki siyasi parti/belediye meclis üyelerinin iklim değişikliği ile ilgili görüşleri Hüseyin Salmanlı(CHP İlçe Başkanı); İklim değişikliği gibi küresel bir sorunla mücadelede yerel girişimler çok küçük ölçekli görülse de, çözümün bulunması için yerel yönetimlerin etkin bir şekilde bu sürece katılmaları büyük önem taşımaktadır. İklim değişikliği sorununun yerel yönetimlerce ciddi bir şekilde ele alınması; kent yaşamı ve sunulan hizmetler açısından hem kamu kurumlarının hem de özel sektörün sorumluluk üstlenmesi; bireylerin ulaşım, ısınma, konut tercihlerini sera gazı emisyon oranlarını göz önünde bulundurarak yapmaları; çevreci düzenlemeler için yerel yönetimlerin fon ve finansman desteği bulabilmeleri daha büyük boyutlu adımlar için harekete geçilmesini kolaylaştırabilir. Kent planlamasında yeşil alanların, yaya ve bisiklet yollarının göz önünde bulundurulması; verimli toplu ulaşım hizmetlerinin temiz yakıt alternatifleriyle birlikte sunulması; binalarda güneş enerjisi gibi yenilenebilir kaynakların desteklenmesi yerel yönetimlerin bu konuda hayata geçirebileceği önemli uygulamalar olarak sıralanabilir. İnsanların yaşadıkları kent ölçeğinde bu tür emisyon azaltıcı önlemleri benimsemeleri, iklim değişikliği ile mücadelede gereken sorumluluğu üstlenmekten kaçınan merkezi yönetimlere de baskısağlayacak bir unsur olabilir. Bunun yanı sıra, yine amaçlandığı şekilde iklim değişikliğikonusunda toplumsal bilinç yaratılması ve kamuoyu oluşturulması yönündeki çalışmalar, kent halkının projelere katılım konusunda istekli olduğunun göstergesidir. Bu çalışmalar kentin hem kamu ve özel sektörünü, hem de sivil toplum örgütlerini bir araya getirmektedir. Sonuç olarak İklim Eylem Planı ile ilgili yükümlülük almayı reddeden merkezi yönetimlerin olumsuz tutumlarına karşın, yerel yönetimlerin iklim değişikliği ile mücadelede etkin olmaları, birçok sorunun yerel ölçekte çözümü için adım olabilecektir. İklim değişikliği sonuçlarını son olarak Ayvalık, deniz emekçilerinin kayıpları ile çok yakından görmüştür. Buradan yola çıkarak yerel yönetimlerin bu konu üzerinde durmaları ve İklim İçin Kentler Deklarasyonunda yer alan konular üzerinde somut ve inandırıcı adımlar atmaları önemlidir. İsa Aslan CHP Belediye Meclis Üyesi: Ayvalık, yaşam standartları gereği enerji ve doğal kaynakların hızlı ve daha çok tüketilmesine, dolayısıyla sera gazlarının atmosferdeki miktarının artmasına neden olan yerleşimdir. Ayvalık’ın iklim değişikliğine katkısında önemli unsurlardan biri de şehirsel büyümenin yol açtığı arazi örtüsünde yaşanan değişimdir. Şehirsel büyüme (nüfustaki ve yapılaşmış alan miktarında artış) ve yayılma, sera gazı emisyonlarının artışına neden olmakta ve düzensiz şehirleşmenin olumsuz etkileri giderek artmaktadır. Ayvalık’da bir diğer gerçeklik, iklim değişikliğinden etkilenebilirlikleri üzerinedir. İklim değişikliği sonucunda meydana gelmesi beklenen aşırı hava olayları ve riskler şehirsel sistemlerin varlığını önemli ölçüde tehdit etmektedir. İklim değişikliğinin Ayvalık’a taşıdığı problemler çeşitli olup; ısı değişimi, yağış rejiminin değişimi, kuraklık-sel, deniz seviyesinin yükselmesi, nüfus hareketleri (iklim değişikliğinin neden olduğu göçler), gibi pek çok sorun yakından ilgilendirmeye başlamıştır. Bu sorunların sadece çevresel değil, toplumsal ve ekonomik açılardan da ele alınması gereken özelliklere sahip olan kapsamlı ve entegre bir yaklaşımla baş edilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda alınması gereken önlemler Belediye binaları ve tesislerinde (su temini ve atıksu arıtma tesisleri dâhil) enerji tasarrufu Trafik işaretleri ve sokak aydınlatmalarında teknolojinin yenilenmesi (LED lambaların, fotosellerin kullanımı gibi) Elektrik üretiminde alternatif enerji kaynaklarının (güneş, rüzgâr) kullanılması, kullanımının özendirilmesi Yeni inşaatlara yalıtım ve aydınlatma ile ilgili kurallar getirerek binaların enerji verimliliğinin arttırılması, eski yapılardaki bu sistemlerin yenilenmesi Yan Faydalar: o Hava kalitesinin artması o Enerji verimliliğinin arttırılması için yapılacak yatırımlar ile yerel iş imkânlarının yaratılması ve yerel ekonominin canlandırılması  Mevcut binalarda ve tesislerde (su temini ve atıksu arıtma tesisleri dahil) izolasyon, vb. enerji tasarrufu faaliyetleri Bina izolasyonu ile ilgili standartların belirlenmesi ve uygulamanın denetlenmesi Şehrin tasarım ve yeşil binaların inşası Yapılaşma formunu, yoğunluğunu ve yeşil alanlarla bağını binalarda ısıtma ve soğutma ihtiyacını dikkate alan arazi planlaması Binalarda enerji verimliliğinin arttırılarak elektrik fiyatlarının düşürülmesinin sağlanması  Toplu taşıma imkânlarının ve ağının geliştirilmesi Belediye araç filosunun özellikleri (yakıt tüketim miktarı, bakımı, vb.) ve kullanım miktarının tespiti Şehrin iklim dostu ulaşım planlaması Şehirsel fonksiyon alanlarını yolculuk sayısını ve mesafesini azaltmayı dikkate alan arazi planlaması Bisiklet yolları gibi alternatif şehir içi ulaşım hizmetlerine ve toplu taşıma sistemine yatırım yapması ve bu sistemlerin kullanımı için özendirici önlemleri alması Belediyenin kendi araç filosuna (toplum taşıma araçları dâhil) alternatif yakıtlarla çalışan araçların dâhil edilmesi Şehir içi taşımacılıkta kullanılan araçların ihtiyaç ve verimlilik yönünden incelenmesi Atık miktarının azaltımı, geri dönüşüm ve yeniden kullanımın özendirilmesi Katı atık depolama süreçlerinde oluşan metan gazının ısıtma ve enerji elde etme amaçlı kullanımı Bilinçlendirme ve bilgilendirme yönünde eğitim faaliyetlerinin yapılması Periyodik aralıklarla denetim ve yaptırımların uygulanması Özendirici önlemlerin alınması Mehmet Siray (MHP İlçe Başkanı): Dünyanın çeşitli bölgelerinde artık sürekli duymaya başladığımız sel, fırtına, kuraklık, yangın vb. haberleri iklim krizinin bizim için artık uzak bir hedef olmadığını göstermektedir. Yaklaşan tehlikenin ne olduğunu bilmek ve onunla mücadelede risk azaltmaya çalışmak insanlığın ortak problemi haline gelmiştir. Ekonomik yol haritalarıyla her geçen gün tüketmek motivasyonu ile üreten dünya piyasaları için iklim krizi geçiştirilmiş bir başlık olmanın ötesine geçememiştir. Devletler büyüme hedeflerine, özellikle fosil yakıt kullanan şirketler cirolarından vazgeçememesi nedeni ile önlenmesi güç hale gelmiştir. KISACA İKLİM İklim değişikliğinin etkisi sadece sıcaklıklardaki artıştan ibaret değildir. Kuraklık, seller, şiddetli kasırgalar gibi aşırı hava olaylarının sıklığı ve etkisinde artış, okyanus ve deniz suyu seviyelerinde yükselme, okyanusların asit oranlarında artış, buzulların erimesi gibi etkenler sonucunda bitkiler, hayvanlar ve ekosistemlerin yanı sıra insan toplulukları da ciddi risk altındadır. KÜRESEL ISINMA Küresel ısınma, sanayi devriminden beri özellikle fosil yakıtların yakılması, ormansızlaşma, tarımsal etkinlikler ve sanayi süreçleri gibi çeşitli insan etkinlikleri ile atmosfere salınan sera gazlarının atmosferdeki birikimlerindeki hızlı artışa bağlı olarak, şehirleşmenin de katkısıyla doğal sera etkisinin kuvvetlenmesi sonucunda, yeryüzünde ve atmosferin alt katmanlarında saptanan sıcaklık artışı şeklinde tanımlanabilir.1 Tanımdan da anlaşılabileceği gibi, insan kaynaklı iklim değişikliğine ve küresel ısınmaya yol açan sera gazları; çoğunlukla fosil yakıtların yakılması (enerji ve çevrim), sanayi (enerji ilişkili; kimyasal süreçler ve çimento üretimi, vb. enerji dışı), ulaştırma, arazi kullanımı değişikliği, atık yönetimi ve tarımsal (enerji ilişkili; anız yakma, çeltik üretimi, hayvancılık ve gübreleme vb. enerji dışı) etkinliklerden kaynaklanır. İklimin ortalama durumunda ve/veya değişkenliklerinde onlarca yıl ya da daha uzun süre yaşanan istatiksel olarak anlamlı değişimler olarak tanımlanabilir. Belirli bir bölgede çok sık gözlemlenmeyen aşırı hava olaylarının (yüksek sıcaklık, aşırı yağış) şiddetindeki ve sayısındaki uzun bir zaman dilimi boyunca görülen belirgin artış, iklim değişikliğinin etkilerine işaret edebilir. İklim değişikliği, gezegenimizdeki doğal iç süreçler ve dış zorlama etmenleri ile atmosferin bileşimindeki ya da arazi kullanımındaki insan kaynaklı (antropojenik) değişiklikler nedeniyle oluşabilir. GELECEK SENARYOLARI Sıcaklıklar Türkiye genelinde her yerde ve her mevsim için yükseliş içinde olacak (yaz mevsimindeki artışlar görece olarak daha fazla olacak), Türkiye’nin güney kesimlerinde yağış miktarları azalırken, kuzey kesimlerinde yer yer artışlar gözlemlenecek, Deniz seviyesi yükselmesi nehir deltalarındaki kıyı kentlerinin düşük kotlu alanlarını etkileyecek, Su kıtlığı ve stresi riskleri Türkiye genelinde artacak, Özellikle Doğu Karadeniz Bölgesi’nde artacak yağış miktarı heyelan risklerini ar racak, Kar örtüsünün zayıflaması risklerini arttıracak, Kuraklık ve sıcak hava dalgası riskleri artacak, şiddetleri güçlenecektir Sıcaklık artışı 2030’lu yıllarınsonuna kadar sınırlı kalacak, bu dönemden sonra hızlı bir artış gözlenecektir, Mevsimsel ve bölgesel farklılıklar göstermekle beraber sıcaklık artışının kış mevsiminde 4°C, yazın ise 6°C civarına ulaşması beklenmektedir (1960-1990 döneminde göre), Ali Gür (AKP İlçe Başkanı): Balıkesir Yerel İklim Değişikliği Eylem Planı Çalıştayı’nda tespit edilip; Mevcut durum başlığında belirtilen *Çevre Koruma ve İklim Değişikliği Şube Müdürlüğü ve buna bağlı İklim Değişikliği ve Yenilenebilir Enerji Şefliği kurulmuştur. *“Körfez Çevre ve İklim Değişikliği Çalıştayı” 2020 Temmuz ayında düzenlenerek tüm sektörlerin farkındalığının artırılması, izlenebilirlik ve bilgi transferinin gerçekleştirilmesi ile belirlenen hedeflere ulaşılabilmek amaçlanmıştır. *Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde, 2021 Mart ayında gerçekleştirilen çevrimiçi çalıştayda “Küresel İklim Değişikliği ve Kentler”, “İklim Değişirken Endüstri Gelişir mi”, “İklim Değişikliğinde Sağlık Sektörünün Uyumu”, “İklim Değişikliği – Hava Kirliliği”, “İklim Değişikliği Senaryoları Altında Sulama Barajlarının Sürdürülebilirliğinin İrdelenmesi” gibi konu başlıkları uzmanları tarafından ele alınarak “Balıkesir Yerel İklim Değişikliği Eylem Planı Çalıştayı” gerçekleştirilmiştir. *Eylem planı hazırlıkları kapsamında “Balıkesir iklim değişikliği simülasyonları” yaptırılacaktır. Belirli aralıklarla düzenlenecek çalıştaylar ile elde edilen bulgular ilgili kurum ve paydaşlar ile değerlendirilip ve raporun tamamlanmasının akabinde geniş katılımlı bir sempozyum veya kongre ile yayınlanacaktır. YAPILANLAR *Proje kapsamında sera gazı emisyonu raporu hazırlıkları kapsamında Balıkesir il genelinde karbon salınım kaynakları hesaplamaları çalışmalarına devam edilmektedir. *Akademik ve akademik olmayan iklim değişikliği ile ilgili her türlü makale, rapor, bildiri ve çalışmalar incelenmektedir. *Konu ile ilgili uluslararası bir platform olan Carbon Disclosure Project (CDP) ile Balıkesir ili sera gazı envanter bildirimi çalışmaları yapılmaktadır. (Devam Edecek)