Beslenme önce fizyolojik sonrasında da psikolojik olarak anne karnında başlar. Anneler ilk hamile kaldıklarını öğrendikleri andan itibaren bebeklerinin gelişimi için kendi ye...

Beslenme önce fizyolojik sonrasında da psikolojik olarak anne karnında başlar. Anneler ilk hamile kaldıklarını öğrendikleri andan itibaren bebeklerinin gelişimi için kendi yeme düzenini değiştirmeye başlar.. Doğduktan sonra da bu süreç anne sütü ile devam eder. Sağlıklı ve normal beslenme davranışı anne ve bebek arasındaki duygusal iletişimin iyi gelişmesine bağlıdır. Duygusal gelişimi birçok neden etkiler. Kaygılı, müdaheleci, bebeğin o an ne istediğini hissedememek, annenin depresyonda olması, ebeveynler arasındaki çatışmalar buna örnek olarak gösterilebilir. Doğumdan sonra ilk 6 ay temel besin kaynağı bebek için anne sütüdür. Bu dönemde ek gıdaya bebekler ihtiyaç duymaz. Ancak düşük doğum ağırlığı ya da beslenme zorluğu gibi nedenlerle doktor kontrolünde mama takviyesi yapılabilir. 6 aydan sonra ise yavaş yavaş ek gıdaya geçiş başlar. Bu sırada çocukların anne sütü alması önerilir. 1 yaşından sonra artık bebekler bebek olmaktan çıkıp çocuk olmaya başlarlar. Artık aynı sonfrada kendi tabak, çatal, kaşığıyla diğer aile fertleri gibi yemek yemeye başlarlar. Çocuğun yeme davranışından zevk almaması da sağlıklı beslenme gelişimini olumsuz yönde etkiler. Normal olarak 1 yaşından önce büyüme gelişmesi için bebeklerin iştahı fazlayken 1 yaşından sonra büyüme gelişme yavaşladığı için çocukların yeme miktarları azalır. Bu azalmada çoğu ebevyn tarafıdan hastalandı mı, neden yemiyor gibi kaygıların ortaya çıkmasına ya da var olan kaygıların artmasına neden olur. Yaşla beraber büyüme dönemleri dışında iştahın azalması normal bir süreçtir. İlk aylarda daha fazla kilo alırken bu kilo almaların azalması tamamen normaldir. Ailelerin en çok yaşadığı beslenme sorunları: Yeme reddi, yemek seçme, yaşına göre katı ya da yarı katı gıdaya geçememe, kendi kendine beslenme alışkanlığının gelişmemesi, besinleri ağzında bekletme, yutma sorunları... Bu sorunlar normal gelişim gösteren çocukların yaklaşık yüzde 30’unda, gelişim geriliği olan çocuklarda ise ortalama olarak yaklaşık yüzde 60’ında görülür. Bu sorunlar normal gelişimin bir parçası olarak kısa dönemlerde ve az şiddette görülebilir. Ancak sorunun şiddeti, süresi artığında ve buna bağlı olarak çocuğumuz kilo kaybettiğinde ya da gelişiminde duraksama olduğunda çocuk ve ergen psikiyatrisinden yardım almamız gerekir. Çocukların sağlıklı beslenmesi, ne kadar çok yediğinden daha önemlidir. Biz ebeveynler olarak onların sağlıklı ve dengeli beslenmesine odaklanmalıyız. Ve asıl önemli olan çocuğun aldığı kilo değil bağışıklığının ne kadar güçlü olduğudur.