Ha geldi ha gelecek derken 2020’yi karşıladık. Geçen yıl o kadar yoğun bir gündeme sahiptik ki yerel seçimler, Suriye olayları, Avrupa’daki seçimler, ekonomik kriz peşi sıra geldi. Yılın son iki hafta...

Ha geldi ha gelecek derken 2020’yi karşıladık. Geçen yıl o kadar yoğun bir gündeme sahiptik ki yerel seçimler, Suriye olayları, Avrupa’daki seçimler, ekonomik kriz peşi sıra geldi. Yılın son iki haftasında da milli ve yerli otomobil ile asgari ücret pazarlıklarını konuştuk. Dünyadaki tüm istikrarsızlıklar ve ülkemizdeki olumsuz gelişmelere inat 2020 yılından beklentim büyük. Kendi adıma bolca seyahat ettiğim, kendimi geliştirdiğim, farklı eğitim ve atölye çalışmalarına katıldığım bir yıl oldu. Birkaç talihsiz durumla da karşılaşmadım değil. Alkolsüz olmama rağmen polis uygulaması sırasında alkollü olmam gerekçesiyle ehliyetime 6 ay el konulması ve trafik cezası ödediğim gece 2019’un en kötü günüydü kuşkusuz. Türkiye’de geç gelen adalet üzerine çokça söylenecek şey var. Bu durumu bizzat yaşayanlardan biri de benim. Alkolsüz olduğumu kanıtlamak adına başlattığım hukuk mücadelesinde geçen süreye rağmen hiçbir gelişme yok. Duruşma tarihi bile verilmedi. 6 aylık sürenin sonunda ehliyetime ceza süresinin dolmasıyla kavuştum ama sicilimdeki suçun da ortadan kaldırılması için mücadelem devam ediyor. Trafik uygulamalarında mutlaka kişilere kendi istekleriyle, parasını ödeyerek kan tahlili yaptırabilme imkanının yaratılması şart. Alkolsüz olduğunuzu kanıtlayabileceğiniz tek şeyin kan tahlili olmasına rağmen adli vakaya karışmadığınız sürece ve savcı izin vermedikçe hastaneler alkol testi için kan tahlili yaptırmaya onay vermiyor. Hastane hastane dolaşıp kanınızı almalarını beklerken iş işten geçiyor. Umarım bu alanda herkesi memnun edecek bir düzenleme yapılır da yeni mağduriyetlerin önünün açılması engellenir. İZMİR İzmir, 2019’da birçok ilçede ve büyükşehirde yeni belediye başkanlarıyla tanıştı. Kimileri geçmiş dönemlerden kalan borçlar nedeniyle eli kolu bağlı hareket edemezken, bazıları kendilerinden beklenmeyen çok büyük işleri kısa sürede başardı. Bazı ilçelerde AK Parti-CHP arasında karşılıklı değişimler sürpriz olarak nitelendirilse de her şekilde yeniliğin ve değişimin ilçeler için şans olduğunu düşünüyorum. Seferihisar’da imza attığı işlerle Türkiye ve dünyada marka haline gelen Tunç Soyer’in İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmiş olması İzmir için önemli. Ancak Tunç Soyer’in İzmir’in kanayan yaralarına parmak basıp bir an önce halkı ikna edecek, gözle görülecek projeleri hayata geçirmesi şart. Aksi takdirde büyük bir hayal kırıklığı yaşanabilir. 3 büyükşehir belediye başkanı arasında en az konuşan ve en çok iş yapan isim ise hiç tartışmasız Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş. Belediye meclisindeki sandalye dağılımı aleyhine olmasına rağmen yapmak istediklerini meclisten geçirip taraflı tarafsız birçok kesimin takdirini kazanan Yavaş, Ankaralıların olduğu kadar tüm Türkiye’nin de desteğini aldı, almaya da devam ediyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da daha az polemik daha çok iş anlamında harekete geçeceği bir yıl olsun. 2020, herkesin dileklerinin gerçekleşeceği, sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir yıl olsun.