Sosyal medya hesaplarımdan birinde, kurgu olmasını dilediğim bir video çıktı önüme. Farklı sayfalarca da paylaşılan video şöyle, konuşmasından sosyal medya fenomeni olduğu anlaşılan gencecik bir çocuk...

Sosyal medya hesaplarımdan birinde, kurgu olmasını dilediğim bir video çıktı önüme. Farklı sayfalarca da paylaşılan video şöyle, konuşmasından sosyal medya fenomeni olduğu anlaşılan gencecik bir çocuk, ailesine neden saygı duymadığını anlatıyor. Önemli insanların hesaplarının çok takipçili olduğunu, anne ve babasının ise 'az takipçili olduğu için' önemsiz olduğunu söylüyor. Ebeveynlerin hesabını, kardeşinin hesabıyla kıyaslayan genç, ardından da ünlü insanların zamanla çevresindekilerle ilişkisini kesmesinin normal olduğunu savunuyor. Deneyimli sunucu ve izleyenler şokta... Gençleri internet deryasında bir başına bırakmanın en kötü sonuçlarından biri olabilir bu yaşanan. Bulaşabilecekleri pek çok pisliği zaten biliyorsunuz. Soyunarak para kazanan var, küfrederek para kazanan var, babasını kızdırarak video çeken, eşek şakaları ile anasının sabrını deneyen, milletin vicdanını sömürerek kurmaca paylaşımlar yapan, çocukları üzerinden para kazanan, var da var... Hızlıca edinilen şöhret, kolay kazanılan para baş döndürüyor şüphesiz. Peki, ya sonra? 'Tık' uğruna yapılmayan kalmıyor ya, ne kadar ileri gidecekler daha? Ne kadar sürer yayıncıların bu yeni düzeni? Ya bu büyülü dünyanın hayranları? Bu rehberler ile yetişen çocuk, bir bataklığa saplanmadan yolunu çizebilecek mi? Kargayı kılavuz edinenlerin sonu malum... Çoğu platformda denetimden bahsetmek mümkün değil. O halde iş başa düşecek. Akıllı telefon ve diğer cihazların kullanım yaşının ne kadar düştüğünü biliyoruz. Bu teknolojiden çocuklarımızı ayrı tutamayız; ama cihazlarla anne ve babasından fazla muhatap olmasına engel olabiliriz. Onları 'Git odanda izle!' diyerek yalnız bırakmaktansa 'Gel birlikte izleyelim' diyerek yanımıza çekebiliriz. Cihazları yaşlarına uygun süre ve içerikle kullanmaları için gerekli araştırmaları yapabilir ve uygun tedbirleri alabiliriz. Karşılaşabileceği zorbalıklara karşı bilgilendirebiliriz. En önemlisi çocuklarımıza daha cazip seçenekler sunabiliriz. EN UCUZ EĞLENCE Seçenek demişken... Ülke gerçeğini atlamayalım. Bugün, yaşları kaç olursa olsun, çocuklarını alıp tatil gününü dışarıda gezerek geçirmek isteyen bir aile bunu ayda 1 kez yapsa bile zorlanır, hatta çoğu aile yapamaz. Yol, yemek, sinema, tiyatro, konser ya da oyun alanı fark etmez. Stres atmanın, eğlenmenin, yeni tatlar denemenin, yeni yerler keşfetmenin ücretine yetişilecek gibi değil. Evden götürecek olsa ekmeğin içine sıkıştıracağı peynir 200 liraya, yanına demleyeceği çay 80 liraya dayanmış... Bu çocuklar çevrimiçi takılmasın da daha ucuz ne yapsın? Çocuklar haklı, çoğu şimdiden geçim derdine düşmüş. Ucuz yolla gülmesin de ne yapsın? Elindeki videolardan başka neyi var? Gülsün elbet; ama israfa, hakarete, küfre değil. Eğlensin ama şiddetle, aşağılamayla, kızdırmayla değil. Kendini önemli hissetsin; ama tanımadığı binlere, milyonlara yaptığı şaklabanlıkla değil... KIYMET EŞYADA DEĞİL Bilgilendirici videolar var, faydalansın mesela. Anlamadığı bir problemi ya da ilgi duyduğu gezegeni incelesin. Şiir okusun, robotları araştırsın, satranç öğrensin... Ailenin paha biçilemez olduğunu, sağlığın en büyük servet olduğunu, esas ucuzluğun pahalı eşya peşinde koşmak olduğunu bilsin. Ama nasıl? Şüphesiz ki eğitim ailede başlar. O halde bu erdemleri kazandıracak ilk rehber de ilk rol model de anne ve baba olarak bizleriz. Tüm bu maddi ve sanal sıkışıklığın içinden çocuklarımıza yeni yollar açmaya mecburuz. Lütfen çocuğunuza zaman ayırın; sevildiğini, değerli olduğunu hissettirin. O cazip seçenek her zaman çok para içermeyebilir. Belki taze bir kek, belki ailece oynanan bir oyun, belki de hep birlikte gülünen bir film... Hangisinin pusulayı sanal dünyadan sıcak yuvanıza kaydıracağı belli olmaz. Siz çocuklarınıza deniz feneri olun, onlar ne başka işaret arar ne de yollarını kaybederler. İYİ HABER: Antalya'da düzenlenen Uluslararası Bisiklet Birliği (UCI) Nirvana Gran Fondo World Series'te 70 kilometrelik para bisiklet yarışının 19-34 yaş grubu şampiyonu Fırat Uğur, protezlerle pedal çevirerek ulaştığı başarılarla adından söz ettiriyor. Bisiklet sporundaki çabalarının olumlu sonuçlandığını anlatan Uğur, "Bir paralimpik yarışçısı olarak benden daha iyi olan sporcular arasında yer almak, benim için çok büyük onur. Onlarla neredeyse aynı derecede bir performans sergilemem çok iyi oldu. Kendi kategorimde birincilik elde ederek çabalarımı taçlandırmış oldum." diye konuştu. (AA) GÜZEL İÇERİK: İnstagram hesabı 'Delikli İlişkiler', hayatı sorgulayan renkli çizimleriyle güldürürken düşündürüyor. "İlişkiler birer sorun haline geldi. Çünkü onlarla yaşamlarımızı iyileştirmek yerine delikleri kapatmaya çalışıyoruz." diyen sayfa, günlük yaşamın sorunlarına dikkati çekiyor.