Karpuz gibi dilimlenmek… Tarla gibi bölünmek… Uluslararası ve ulusal bilince yakışmayan bir durum. Hani biraz ölçüsüzlüğümüz var ya işte o son günlerde büyük gerginliklere sebep oluyor… Za...

Karpuz gibi dilimlenmek… Tarla gibi bölünmek… Uluslararası ve ulusal bilince yakışmayan bir durum. Hani biraz ölçüsüzlüğümüz var ya işte o son günlerde büyük gerginliklere sebep oluyor… Zaten gergindik tamam ama yaşanan ekonomik çalkantı da bu gerginliğin üzerine tuz biber oldu. Can yakıyor, ruhumuzu sıkıyor… Şimdi aldığım bir haber; “Ekmek 20 gram düşecek fiyatı da 50 kuruş artacak.” Bu küçük gibi görünen büyük ve sürekli bir zam aslında, çünkü çok yeniyor ekmek. Ya günlerdir ateş gibi elimizi yakan Doğalgaz, elektrik ve su faturalarına ne diyeceğiz? Geçen yıl, kış aylarında ortalama 300-350 TL Doğalgaz faturası ödeyen bir aile bu yıl yani bu ay 600-700 TL fatura ile karşılaştı… Elektrikle ısınan bir eve gelen fatura 850 TL’ye ulaşmış… Kömürün torbası 30 TL idi bu yıl ise 45-50 TL… Varın diğer faturaları siz düşünün… Gıdaya girmeyelim hadi. Çünkü girersek çıkamayız. Yangın değil volkanik patlama var gıda zamlarında. *** Hadi diyeceğiz ki işçilerimizin asgari ücretlerine yüzde 50 oranında zam yaptık, memurumuza ve emeklimize de yine hatırı sayılır zamlar yaptık… Yaptık ama olmuyor işte. Fiyatlar hiç yerinde durmuyor. Bu konuda çok haklıyız, tamam ama şimdi biraz duralım. Çünkü dünyada yaşanan bir kriz var. İyi de bize ne! Biz özellikle gıdada kendi kendine yeten bir ülkeydik. Konya tahıl ambarı, Marmara, Ege, Akdeniz sebze ve meyve, yurdumuzun üç tarafı denizlerle çevrili balığımız çok, doğu ve güneydoğu et, Karadeniz fındık ve çay deposuydu hani? Ne oldu? Evet bu sorular aslında hepimizin sorusu ve cevabı bekliyoruz… *** İşte tam da burada, ekonomik durum kötü iken gerginlikler tırmanıyor ya da tırmandırılıyor… Hükümet muhalefet gerginliği, ittifaklar gerginliği vs… Zemin hazır. Zamların ideolojik hafifliği… Belki gelir dağılımı daha adil olsa gerginleştiriciler buna fırsat bulamayacak ama o da bir türlü olmuyor… Gerginlik sürüp gidiyor. Baksanıza insanımıza! Aslında iki taraf da aynı gelir düzeyinde, aynı gemide… Fakat taraftarlık ve partizanlık bizi davul derisi gibi geriyor… Ve bana göre bu gerginlik bizim gibi dayanışmacı bir millete hiç yakışmıyor.