İşsizlik… Şüphesiz çağımızın en büyük krizlerinin başında geliyor. Diplomalısı da diplomasızı da iş arıyor. Gelecek telaşı gençleri daha üniversite yıllarında basıyor. Mezun olunca şanslı olanlar al...

İşsizlik… Şüphesiz çağımızın en büyük krizlerinin başında geliyor. Diplomalısı da diplomasızı da iş arıyor. Gelecek telaşı gençleri daha üniversite yıllarında basıyor. Mezun olunca şanslı olanlar alanıyla ilgili bir iş bulmayı başarsa da büyük bir kesim işsizlik buhranına düşüyor. Takdir edersiniz ki pandemi gerçeği ile 2020 yılında bu buhran sadece gençleri değil işi olanları da kapsamına aldı. Hatta tüm dünya ekonomik krizin eşiğine geldi diyebilirim. Pandeminin istihdamı nasıl etkilediğiyle ilgili yapılan araştırmanın sonuçları ise bu gerçeği çok acı bir şekilde yansıtıyor. Birleşmiş Milletler'e bağlı Uluslararası Çalışma Örgütü'nün geçtiğimiz günlerde yayınladığı rapor, geçtiğimiz yıl dünya çapında Covid-19 salgını nedeniyle en az 225 milyon tam zamanlı işçinin işini kaybettiğini ortaya koydu. Bu oranın 1930 Büyük Buhran'ından bu yana en yüksek rakam olduğu ve 2009'daki küresel krizden dört kat daha fazla olduğu belirtildi. İşsizliğin küresel olarak yüzde 1,1 yani 33 milyon kişi artarak 225 milyona çıktığı belirtilen raporda, 114 milyon kayıtlı işsiz dahil toplam 255 milyon tam zamanlı işin kaybı anlamına geldiği açıklandı. Raporda, 15-24 yaş arası istihdam kaybının yüzde 8,7 olarak gerçekleştiğinin altı çizilirken, “Bu veriler kayıp bir neslin riskini vurguluyor" ifadeleri kullanıldı. Rapora göre işini kaybedenler iş aramaktan vazgeçti, çünkü en fazla işe alım yapan restoran, kafe, mağaza, otel gibi hizmet sektöründeki işletmeler getirilen kısıtlamalardan olumsuz etkilendi. Birleşmiş Milletler'e bağlı Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) corona virüsün küresel ekonomiye etkisi raporunu yayınladığı gün, araştırma şirketi Oxfam da kendi raporunu yayınladı. Raporda alışılmış acı bir gerçek vardı. Oxfam, Covid-19 başladığı günden bu yana dünyanın en zengin 10 insanının servetinin 500 milyar dolar arttığını belirtti. Kimsenin malında gözümüz yok ama bu miktarın tüm dünyayı aşılayacak aşıların ücretini fazlasıyla karşılayabilecek olması eşitsizliği bir kez daha ortaya çıkardı. Alışılmış gerçek kısmına gelecek olursak; aynı araştırmada küresel krizin etkilerinin yoksullarda çok daha uzun süreceği belirtilirken, yoksulların zenginlere göre 14 kat daha uzun sürede eski hallerine dönebileceğinin altı çizildi. Sonuç olarak, salgın var olan servet ve diğer eşitsizlikleri bir kez daha açığa çıkardı, besledi ve artırdı… Zengin yine daha zengin, yoksul yine daha yoksul…