İzmir İl binasında düzenlenen basın toplantısında konuşan Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç, “Uçan bir ekonomide birkaç kilo patates soğan için millet sıraya girmez. Vicdanı olan yöneticiler de soğan patates dağıtımını şova dönüştürmez. Soğan patates dağıtımına resmi tören düzenlemez" dedi.

'MUHTAÇ HALK HATIRASI'

Gida ihtiyacının patates soğan ile karşılanmasını eleştiren Kılıç, "Bir hükümet halkın en doğal gıda ihtiyaçlarını karşılayacak geçim şartlarını temin edememişse, ‘ekonomimiz uçuyor’ söylemlerinin toplumda bir karşılığı olamaz. Bayrakla patates soğan taşınıyor, törenle dağıtılıyor. Devlet görevlileri utanmadan patates çuvallarıyla fotoğraf çektiriyorlar. Ne günlere kaldık ey gazi hünkâr? Bilirsiniz eskiden fotoğraf çekilmek için üzerinde ‘İstanbul Hatırası’ yazan panolar olurdu. Şimdi de ‘Patatese soğana muhtaç halk hatırası’ yazsınlar bari"açıklamalarında bulundu.

'DESTEKLER SÜRMELİDİR'

Koronavirüs salgınında en ağır bedeli esnafın ödediğini belirten Saadet Partili Kılıç, “Destek adı altında faizli banka kredilerine mahkûm edilen esnaf, günlük masrafını bile çıkaramıyor. Zaruri giderlerini ödeyemeyen, borçları daha da artan esnaf, ticari faaliyetlerini yerine getiremez haldedir. Esnaf kredi değil, faizsiz maddi destek bekliyor. Esnafımız tüm vergilerden muaf olmalıdır. Elektrik, su, doğalgaz gibi faturaları devlet tarafından karşılanmalıdır. Çalışanlarının SGK primleri devlet tarafından ödenmelidir. Vergi borçları, geçmiş kredi borçları ve bankalara olan tüm borçları faizsiz ve süresiz olarak ertelenmelidir. Salgın sona erip piyasa normalleşene kadar da bu destekler sürdürülmelidir” dedi.

'HAK MI, ADALET Mİ?'

İşsizliğin toplumu tehdit ettiğini belirten ve genç işsizlik sorununu dile alan Kılıç, “İşsizlik toplumu tehdit eder boyuttadır. Halen 10 milyonun üzerinde ve yüzde 30’u aşan bir işsizlik yaşıyoruz. Genç işsizlik sorunu hem ekonomik hem sosyal yönden çok önemli olmasına rağmen bu sorunu çözmeye yönelik somut uygulamalar yer almıyor. Hal böyleyken, kamuoyunun tepkisini de çeken çift maaşlı, hatta üç-beş maaşlı bürokratlar maaşlarını rahatça almaya devam ediyor. Milyonlarca insan işsizlikten kırılırken ayrıcalıklı kişilere kamuda ikişer üçer maaşlı pozisyonlar açmak hak mıdır, adalet midir?” diye konuştu. Beyza Öztürk