İzmir’in turuncu saçlıgüneş kızıMelis Talay (26), kanserle kıyasıya mücadelesine devam ediyor. Daha önce, “Biz bu savaşı kaybetmek istemiyoruz. Yeter ki sesimize ses olun” diyerek Ege Telgraf’a açıklamalarda bulunan gözü yaşlı anne Ayşen Talay, Melis’in son durumu hakkında bilgiler verdi. “Kızımın acılı sesini tüm Türkiye duydu ama umut kapıları hep yüzümüze kapandı” diye konuşan anne Talay, “Artık kritik bir süreçteyiz. Kızım, gözümün önünde eriyor…” diyerek, yardım etmeleri için yetkililere seslendi. Melis’in hastalığı ile ilgili kesin tanının geçtiğimiz yıl Nisan ayında konulduğunu hatırlatan anne Talay, “İlk dönemde patoloji sonuçlarının alınması falan derken biraz gecikmeler yaşandı… İlk tanıda meme kanseri denildi. Daha sonra ise kemik, kemik iliği, beyin zarı ve lenf kanseri olduğu saptandı. Kemoterapi ve ışın tedavisi gördü. Yedi seans sonra Melis bilincini kaybetti ve adeta bitkisel hayat gibi bir sürece girdik. Uyudu ve 8 gün boyunca uyandıramadık. Bir yıl içinde nice yöntemler, tedaviler denedik, acılara göğüs gerdik. Artık çok kritik durumdayız. Geçen yıl Nisan ayından bu yana Melis’in iyileşmesi için tüm gücümüzle mücadele ediyoruz. Şu anda herkes Melis’e ölecek gözüyle bakıyor. Geldiğimiz durumda bu kanserin herhangi bir tedavisi olmadığını söylüyorlar. Ancak ben kızımı kaybedemem. Her şeyin tedavisi yapılıyorsa bunun da bir yerlerde çaresi vardır. Bana, ‘Kızınız ölecek’ denildiğinde ne dememi bekliyorlar? Ben bir anneyim! ‘Tamam o zaman ölsün’ mü dememi istiyorlar? Canımdan can kopuyor ama onun için ayakta kalıp savaşmaya devam ediyorum” dedi.

‘ENGEL KOYMASINLAR’

Melis’in yaşama tutunması için var güçleriyle çabalarken, diğer yandan da maddi imkansızlıklarla mücadele ettiklerini belirten Talay, “Eşim 2 bin liraya yakın bir aylık alıyor, geçimimizi sadece onunla karşılıyoruz. Tedavi ücretleri gerçekten çok fazla. Daha önce Melis’in arkadaşlarının desteği ile biraz ayakta durabildik ancak şu anda gerçekten zor durumdayız” dedi. Yakınlarının kampanya başlattığı için girişimleri olduğunu ancak olumlu bir cevap alamadıklarını söyleyen Talay, “Kampanya başlatmak için Valiliğin onay vermesi gerekiyor. Daha önce eşim 3 sefer Valiliğe gitti. Ancak hepsinde ‘Neden devlet hastanesinde değilsiniz?’ sorusu ile karşılaştık. Daha önce devlet hastanesinde de bir süre tedavi olduğunu ancak şu anda durumun gelişme aşamasına göre olayın bu noktalara geldiğini anlattık. ‘Haber vereceğiz’ dediler ama herhangi bir yanıt gelmedi. Aylardır Valilik’ten onay çıksın diye bekliyorum. Herhangi bir sonuç alamadım. Haberler sayesinde Melis’in sesini neredeyse tüm Türkiye duydu ama umut kapıları hep yüzümüze kapandı. Başkalarına seve seve yaptıkları desteğin çeyrekte birini benim çocuğum için yapsalardı ben çocuğumu çoktan kurtarmıştım. Bugüne kadar hastane masraflarını, ambulans ücretlerini çevremizden gelen destekle karşılamaya gayret ettik. Hiçbir zaman devletten bir destek almadık. Ben artık destek vermemelerine de razıyım ama kampanya başlatmamız için önümüze engel konulmasın” açıklamalarında bulundu.

‘GÜNDEN GÜNE SOLUYOR’

“Benim şu saatten sonra kaybedecek hiçbir şeyim yok” diyen anne Talay, “Bakın, şu anda tüm dünya bir virüs derdiyle mücadele ediyor. İnsanların hepsi canın, sağlığın ne kadar önemli olduğunu artık daha iyi biliyor. Sevdiklerinden ayrı kalmanın, onlar için endişe duymanın da ne kadar kötü olduğunu herkes öğrendi. Bir de beni düşünün… Benim yavrum, güzeller güzeli kızım hayatının baharında daha çiçek bile açamadan gözlerimin önünde günden güne soluyor. Ben 1 yıldır her gün onun nefes alışlarını dinleyerek hayatta kalıyorum. Onun çektiği acılara çare bulamamak, gözyaşlarını, ızdırabını dindirememek bir anne için ne kadar korkunç bir şey bilir misiniz? İnsanlar 2 aydır sabredip evlerinde bile kalamadılar ama benim çocuğum gezip, eğlenip, hayatını yaşayacağı çağında acılar içinde bir yıldır hastanelerde kalıyor. Bu salgın bitecek, herkes yine sokaklarda gülüp eğlenecek. Peki ya Melis’e ne olacak?” diyerek, yaşadığı üzüntüyü dile getirdi.

“N’OLUR ELİMİZİ TUTUN”

Kızının yaşaması için gereken tüm tedavi yöntemlerine açık olduklarını da söyleyen Talay, sözlerini şöyle tamamladı: “Melis için şuana kadar bizim bildiğimiz ve yapılabilecek her şeyi denedik; fakat sonuç olarak tedaviye olumlu yanıt alamadık. Son umudumuz akıllı ilaçlara kaldı. Bunun için de destek bekliyoruz. Yarın, ‘Keşke’ dememek için bu yöntemi de denemek istiyoruz. Daha önce tedavi gördüğü hastaneden tüm sonuçlarını getirdik. Biyopsi oldu, patoloji sonuçlarına göre tedaviye başlanacak. Bu ilacın ücreti de çok fazla. 15 ila 21 günlük periyodlarla kullanılması gerekiyor. Bu ücretin altından kalkmamız mümkün değil. N’olur elimizden tutun. Kızım, gözümün önünde eriyor… Bir annenin ‘Paramız olmadığı için o yöntemi deneyemedik ve çocuğumu kaybettim’ demesine izin vermeyin…” Yağmur Gülü / Özel Haber