Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde yürüttüğü askeri operasyonlar sürerken başta zeytin ve zeytinyağı olmak üzere “Suriye’den getirilen ithal ürünler piyasaya ucuza verildi, yerli üretici zarara uğradı” iddiaları gündemde. Denizli Çivril’de CHP Genel Başkan Yardımcısı Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca ile konuşan çiftçiler yüksek maliyetlerden yakındı, buğdayın tarlada kaldığını, getirilen ithal buğday ile birlikte kaderlerine terk edildiklerini söyledi. Elinde ürün kalan çiftçinin borç batağında olduğunu ve ithalatın üreticiyi zora soktuğunu belirten Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi 2’nci Başkanı Banu Onan Erdal, “Kırsala indiğimizde ‘Önümüzdeki yıl ekmeyeceğiz’ diyorlar artık. Domates, biber ve pek çok ürün maliyetini kurtarmıyor. ‘Bu yıl kazanırım’ diye umut ederlerken açıklanan rakamlarla iyice moralleri bozuldu. Mazot, gübre ve zirai ilaçların zamlarının yüzde yüze varması ‘Siz ülkenizde üretim yapmayın’ demek oluyor” iddiasında bulundu. ÜRETİCİ KÜSKÜN Banu Onan Erdal ayrıca “Rusya gibi tarımsal ihracat-ithalat yaptığımız ülkeler dedi ki; önceliğimiz kendi vatandaşlarımız. Kendi üreticimizi küstürüp ülkemizi yabancı ülkelere mahkum bırakıyoruz. Dilimizde tüy bitti. Biz söyledikçe aksilik bizi buluyor. Orman yangınları, kuraklık… Üretici neyle mücadele etsin; maliyetle mi mücadele etsin, ekmiş dikmiş ürünü satamamış bununla mı mücadele etsin. Üretici üzgün, kırgın, küskün…” dedi. İthal edilen buğdayın, makarna olarak ihraç edilmesini değerlendiren Erdal, “Buğdayı ithal etmeyin, kendiniz üretip makarna yapın. İthal ettiğimiz birçok ürünü aslında üretebilen ve kendine yetebilen bir ülkeyiz. Bazı ürünlerde ithalat yapıyoruz. Buğdayı ithal edip makarna olarak ihraç ediyoruz deniyor. Bu vatandaşı kandırmaktır. Bazı olası dengeler vardır. İthalat ve ihracat belli ürünler için yapılabilir. Çiftçi ve üreticinin belini büküp tarım arazilerini ellerinden alıyorlar. Ürün satacağım bu borçları ödeyeceğim derken borcunu ödeyemiyor. Üretici borç batağında şu an. Artık ‘Elimdeki traktörümü, arazimi satayım’ diyor. Kendimize yetelim diyoruz sonra. Bu nasıl mümkün olabilir? Avrupa’da ‘Köyde, kırda evim olsun’ deniyor, bizde de deniyor. Herkes domates biber eker. Şu an insanlar artık yazlık mantığıyla kırsala gidiyor. Büyük araziler değil, bölünmüş arazilerde hanelerle kendin domates biber yetiştiriyorsun. Bunun anlamı yok. Hobi olarak üretim yapan insanlar ortaya çıkıyor Bunun ekonomi bazında bir faydası yok. Küçük üretici üretmekten vazgeçiyor. Üretim bu değil. Üreticiyi bitirmektir bu” diye konuştu. Üreticinin büyük oranda zorlandığını ifade eden İzmir Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Tevfik Türk de “Dışarıdan aldıkları fiyat çiftçiden aldıklarından fazla. İthal ürünlerde bu sorun yaşanıyor. Bu anlamda Türkiye’de çiftçiye verilse üretim artacak. Tarımı baltalayıcı bir hareket” değerlendirmesinde bulundu. Rana Beyza Öztürk/Özel Haber