KI-NUA Studio Kurucusu Gizem Karademir modadan uzak, cinsiyeti ve bedeni olmayan kıyafetler üreterek yeni işlere imza atıyor. Geleceğin geri dönüşüm ve sürdürülebilirlikte olduğunu belirten Karademir, ürettiklerinin nesiller boyu kullanılabilecek kalitede olması gerektiğini vurguluyor. Mezun olduktan sonra farklı sektörlerde çalışıp önemli tecrübeler edindiğini belirten KI-NUA Studio Kurucusu Gizem Karademir, "Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nden mezun oldum. Mezun olduktan sonra çeşitli alanlarda çalışarak tecrübe edindim. Çalışırken kurumsal hayatın bana göre olmadığını fark ettim ve kendi işimi kurmaya karar verdim" dedi. KI-NUA markasının ortaya çıkış serüvenini anlatan Karademir, "KI-NUA pandemi sürecinde başladı. Pandemiden hemen önce kurumsal işimden ayrılmıştım. Pandeminin başlamasıyla birlikte ailemin yanına döndüm ve genel olarak hastalık yüzünden karamsardım. Giyim öğrencisi olduğum için okul döneminden kalma çokça kumaş alma alışkanlığım vardı o yüzden evimde çok fazla kumaş vardı. Okulda öğrendiğim dikiş stillerini evde dikmeyi ve kendime yeni kıyafetler yapmayı çok seviyordum. Kendime, "Ben evdeyim, çok fazla kumaşım var. Dikiş makinem de var. Bunlarla ne yapabilirim?" sorusunu sordum ve kendime bir overlok makinesi aldım. Tek iş gücü ben olduğum için Kimono yapmaya karar verdim. Asıl amacım elimdeki fazla kumaşları bitirmekti" diye konuştu. BEDEN VE CİNSİYET YOK En büyük hedefinin sürdürülebilirlik ve geri dönüşüm olduğunu belirten Karademir, "Küçüklüğümden beri elimde olan şeyleri yeniden değerlendiren bir insanım. Markanın amacı da aslında elimde olanları değerlendirmekti. Ben de küçüklüğümden beri gelen bu geleneği markama yansıtmak istedim. İş büyüdükçe ve elimde kumaşlar bittikçe fabrikaların ölü stok dedikleri kumaşları almaya başladım. Yani çöpe gidecek kumaşları değerlendirdim. En büyük hedefim sürdürülebilirlik. Ürettiğim giysilerin modelleri çok temel, hızlı modadan uzak. Sadece belli başlı modellerim var ve bundan sonra da böyle gidecek" dedi. Ürettiği kıyafetlerin beden algısından uzak ve cinsiyet algısı olmadığının altını çizen KI-NUA kurucusu, "Her cinsiyetten insanın kullanabileceği, hem çok zayıf hem de kilolu bir insanın da giyebileceği modeller üretiyorum. İnsanların bir ömür, hatta çocuklarının da kullanabileceği ürünler olsun istiyorum. Bir yerden sonra işler büyüdüğünden ötürü yetişememeye başladım. Yavaş yavaş dışarıdan destek almaya başladım. Kadın istihdamına önem veren bir marka olsun istedim. Mahalle terzisi dediğimiz küçük işletmelere giderek onlardan destek almaya başladım. Fason dediğimiz ama kadın iş gücünü önemseyen fason firmalarla çalışmaya başladım. Bundan sonra da marka büyüdükçe kadın iş gücüne önem vereceğim" açıklamalarını yaptı. Tuğçe Güler / Özel Haber