Konak Kültür Mahallesi sınırlarında yer alan ve
TRT'ye ait
atıl blokların bulunduğu eski
kamu arazileri için yaşanan çileli süreçte bir kez daha başa dönüldü. Daha önce iki sefer
yoğunluk,
kentsel altyapı yetersizliği,
kamu yararına
aykırı olduğu ve
planlama ilkeleri ile
şehircilik esaslarına aykırılık taşıdığı gibi gerekçelerle yargı tarafından iptal edilen parsele özel imar planları için üçüncü kez düzenlemeye gidildi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, meslek odalarının açtığı davalar neticesinde planları üst üste iptal edilen ve plansız kalan eski TRT bloklarının bulunduğu arazi için yeni bir plan hazırladı.
SÜREÇ BAŞA DÖNDÜ
İmar planlarında yapılan son düzenlemeyle 12 bin
metrekareyi bulan tartışmalı araziye bir kez daha
konut ve
AVM izni verilirken, yeniden ticari yapılaşmaya açılan alan için bir kez daha mahkeme yolu gözüktü.
Meslek odaları, önce
Hazine'ye ardından da
TOKİ'ye devredilen, önceki yıl da ihale yoluyla özelleştirilerek yatırımcılara satılan kent merkezindeki en değerli kamu arazilerinden bir tanesi olan alan için mahkemeye gideceğini duyurdu. Alanın kamuya iadesi ve halkın kullanımına açılması için çağrı yapan
TMMOB (
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği)
Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, bakanlığın hazırlamış olduğu yeni
imar planlarına dava açacaklarını duyurdu.
‘KAMUYA AÇILSIN’
Ege Telgraf'a değerlendirmede bulunan
Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Başkanı Özlem Şenyol Kocaer, Burayla ilgili daha önceden de dava süreçlerimiz olmuştu. Önceki planlar mahkeme kararıyla iptal edilmişti. Bizim buradaki tutumumuzu değiştirecek bir karar alınmadı. Sonuçta burası bir kamu arazisiydi, yapılan imar değişikliğiyle ticaret ve konut kullanımına dönüştürülmüş. Önceki itirazlarımız bu kez de aynen geçerlidir. Sadece yapılan bir fonksiyon değişikliği var. Alanının kullanımında
turizm faktörü kaldırılmış. Bunun da yatırımcının talebi doğrultusunda hayata geçirildiğini düşünüyoruz. Yapılan plan düzenlemesinin hiçbir bilimsel gerekçesi yok. Zaten
mahkemenin iptal etmiş olduğu bir plan. Bunun tekrar yenilenmesi, sürecin başa dönmesi ve o arada zaman kazanılarak ruhsat işlemleri ve benzeri bürokratik süreçler için de kolaylık sağlanması anlamına geliyor. Artık ne yazık ki bu kurumların kullandığı bir yöntem haline geldi. Tehlikeli bir süreç söz konusu. Dava açıyorsunuz ancak
hukuki süreçler zaman alıyor. Bundan faydalanıp inşaat ruhsatı alalar kazanılmış hak elde ediyor. Bunun örneklerini sık sık görür hale geldik. Ve bu durum sıradan bir yöntem haline dönüştü. Maalesef devlet de bu noktada buna ön ayak oluyor. Sıkça söylediğimiz bir şey vardı. Alan kamuya ait bir araziydi. Bu amaçla kullanılması gerekiyor. Burada inşaat başlayacağı sırada hukuki sürecin devam ettiği gerekçesiyle itirazda bulunduk ve işlemlerin durdurulmasını talep ettik. Yatırımcının kaygısı üzerine plansız kalan bu bölge için
bakanlık eliyle yeni bir plan hazırlandı. Öncesinde de bu arazi özelleştirilmişti" dedi ve özelleştirme kararının iptal edilerek söz konusu alanın halkın kullanımına açılması gerektiğini belirtti.
YENİ DAVA YOLDA,
Oda Başkanı Özlem Şenyol Kocaer, son olarak plana dava açacaklarını duyurdu ve şunları dile getirdi: "Bu alanın hemen yanında
Kültürpark bulunuyor.
Alsancak bölgesindeki yoğunluk zaten ortada. Bu bölge kültür ve turizm faaliyetlerinde yoğun olarak kullanılan bir alan. Bu amaçla değerlendirilebilir. Oradaki mevcut kültür merkezleri yetersiz, burası kültür sanat faaliyetleri için kullanılabilir. Belediyenin kullanabileceği bir tesis yapılabilir, sosyal ihtiyaçlar için kullanılabilir, aynı zamanda açık alan olarak da kullanılabilir. Bizim çağrılarımız da alanın bu yönde kullanılmasına yönelik. Sonuçta burası kamusal bir alandı. Bu yerin tekrardan kamuya teslim edilmesi ve mevcut ihtiyaçlara göre düzenlenerek yeni bir kültürel ve
sosyal tesis alanı kazandırılmasını istiyoruz. Bu bölgede böyle bir ihtiyaç var. Plana doğrudan dava açacağız. İtirazlarımızı daha önceden sunmuştuk ancak aynı durum devam ediyor."
Erman Şentürk / Özel Haber