Türkiye’nin deprem kuşakları arasında en aktiflerinden biri olan Kuzey Anadolu Fay Zonu, Karadeniz kıyılarında yıllardır sessizliğini koruyor. Ancak son haftalarda meydana gelen sarsıntılar, fay hattının yeniden harekete geçebileceğine dair kaygıları artırdı. Bu riskli hattın en dikkat çeken noktalarından biri ise Samsun’un gözde yerleşim alanı Atakum.
Alüvyon Üzerine Kurulan Hayatlar
Atakum, özellikle son 20 yılda hızlı bir kentleşme süreci yaşadı. Denize yakınlığı, üniversiteye olan erişimi ve sosyal yaşam olanaklarıyla cazibe merkezi haline gelen ilçede, çok katlı yapılaşmalar büyük bir hızla arttı. Ancak bu büyümenin ardında ciddi bir sorun yatıyor: zemin güvenliği.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ayhan Kılıç, bölgede yapılan zemin etütlerinden elde edilen bulguların kaygı verici olduğunu söylüyor: “Atakum’un büyük bölümü alüvyon dolgu alanı. Yani yumuşak, suya doygun ve sıkılaşmamış toprak katmanları üzerine inşa edilmiş. Bu zemin türü, özellikle şiddetli depremlerde sıvılaşma riskini ciddi oranda artırır.”
Yüksek Katlı Binalar, Zayıf Temeller
İlçede yapılan yeni konut projelerinin büyük kısmı 8 ila 15 kat arası binalardan oluşuyor. Bu yapıların bazıları, zemin analizlerinde "sınırlı taşıma kapasitesi" notu alan bölgelerde yükseliyor. Zeminle uyumlu olmayan bu yükseklikler, muhtemel bir depremde ciddi yapısal hasarlara yol açabilir.
Yerel bir inşaat mühendisi olan Mert Ekinci, bölgede yürütülen projelere ilişkin şu yorumu yapıyor: “Projelerin çoğu mimari açıdan modern, ama temel hesapları çoğu zaman hızlıca geçiliyor. Özellikle yüksek katlı yapıların zemin güçlendirme çalışmaları yeterli değil. Maliyet düşürme kaygısı, güvenliğin önüne geçiyor.”
Kuzey Anadolu Fayı Gölge Gibi Yakında
Bölgeyi tehdit eden tek faktör zemin yapısı değil. Türkiye’nin en tehlikeli fay hatlarından biri olan Kuzey Anadolu Fay Zonu, Atakum’un yalnızca 35–40 km güneyinden geçiyor. Son olarak Amasya’nın Taşova ilçesinde meydana gelen 4.6 büyüklüğündeki deprem, bu hattaki gerilimin hâlâ canlı olduğunu gösterdi.
Afet Değil, Hazırlıksızlık Öldürür
Samsun Büyükşehir Belediyesi'nin verilerine göre, Atakum’da yapı stoku değerlendirmeleri henüz tam anlamıyla tamamlanmış değil. 2025 yılına kadar yapılması planlanan “riskli bina taraması” programı ise bütçe ve teknik personel eksikliği nedeniyle gecikmiş durumda.
Mahalle sakini Emel Hanım, bir apartman yöneticisi olarak endişesini şu sözlerle dile getiriyor: "Binamız 2008 yılında yapıldı. O zamanlar zeminle ilgili kimse bir şey demedi. Şimdi televizyonda ‘alüvyon zemin’ deyince korkmaya başladık. Bize net bilgi veren yok.”
Uzmanlardan Açık Mesaj: Zemin Güvenli Değilse, Hiçbir Yapı Güvende Değildir
Afet uzmanları, sadece yeni binaların değil, mevcut yapıların da acilen zemin ve statik kontrollerden geçirilmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca zemin iyileştirme, mikro bölgeleme ve afet eğitim programlarının hızla hayata geçirilmesi çağrısında bulunuyorlar.
Prof. Dr. Ayhan Kılıç şu sözlerle noktayı koyuyor:“Deprem doğaldır, kaçınılmazdır. Ama felaket, ihmalle büyür. Zemin sorununu çözmeden şehirleşmek, geleceğe kurulmuş bir tuzaktır.”
Atakum’da lüks konutların altında, görünmeyen bir risk büyüyor. Sessiz sedasız ilerleyen bu tehdide karşı alınacak her önlem, ileride yaşanacak bir felaketi önleyebilir.
(Sözcü)