Antik Çağ'da Aiolis denilen bölgedeki Aiol kentlerinden biri olan üç bin yıllık geçmişiyle Kyme Antik Kenti, liman çalışmaları nedeniyle her geçen gün daha da zor günler yaşıyor. Sanayi bacalarının ardında kalmış belki de doğanın en güzel ve en korunaklı körfezlerinden birisine kurulmuş Aliağa’daki bu antik kent hakkındaki son gelişmeleri ve yaşananları Yüksek Şehir ve Bölge Koruma Plancısı, Şehir Plancıları İzmir Şubesi Kurucu Başkanı, Doğal ve Kültürel Yaşam Girişimi Sözcüsü Ahmet Tuncay Karaçorlu anlattı. Karaçorlu, bölgenin sit derecesinin her geçen gün düşürüldüğüne dikkati çekerek, “Bölge yeni bir proje ile tehdit altında” dedi. ‘GENİŞLETİLECEK’ Geçtiğimiz temmuz ayında Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın çeşitli itirazlara rağmen yeni bir koruma planını onayladığını öne süren Karaçorlu, “Antik kentin kalıntıları denize doğru uzadığı için orada bulunan limanlar sürekli tarihi mirası tehdit ediyor. Antik kent koruma altında ama her defasında korumayı sağlayan zırh niteliğindeki dereceler düşürülüyor. Bu derecelere göre de bölgedeki liman şirketleri yeni inşaatlar yapabiliyor. Birinci derece olan yerler vardı, daha önce bölgedeki bir çok yer öyleydi ancak durum her geçen gün kötüye gidiyor. Şimdi firmanın yaklaşık 12 hektarlık bir genişleme çalışması içerisinde olduğunu öğrendik. O limanın kısası bile doğru değildi, yapılmaması gerekiyordu. ÇED raporunda da bu yönde yapılan itirazlar çok açık biçimde yer almaktadır. Bu sefer o alanı daha da uzatarak Nemrut Körfezi’ndeki limancılık faaliyetlerini de önlüyorlar. Hem bilim yanlışlığı var hem de limancılık faaliyetlerine uygun değil. Ayrıca orada bir arkeolojik bir değer olduğu için o alanın topluma ekonomik değerden ziyade kültürel bir katkı sağlaması gerekiyor. Bu alan daha çok ören yeri olarak kullanılmalı ancak her geçen gün sanayi bacalarının gölgesinde kalıyor” ifadelerini kullandı. ‘TEHDİT EDİLİYOR’ İzmirliler’in kültürel miraslarına sahip çıkmak için mücadele etmesi gerektiğini de ifade eden Karaçorlu, “Ne yazık ki kentimizde birçok kültürel miras bu şekilde tehdit ediliyor. Geçtiğimiz günlerde benzer bir durum Urla’da da yaşandı. Bu konularda yıllardır gerek Doğal ve Kültürel Yaşam Girişimi tarafından gerekse bölgedeki duyarlı çevreler tarafından bir dava konusu olarak sürdürülmekte ve hala konuya ilişkin davalar devam etmektedir. Konunun önemine dikkati çekmek için 21 Eylül’de bir çalıştay yaparak yaşananları bir kez daha anlatacak, destek isteyeceğiz. Yine ‘Aliağa Arkeoloji Müzesi neden açılmıyor?’ diye soracağız. Bu yanlıştan artık geri dönülmeli. Değerlerimiz koruma altına alınmalı” diye konuştu. YAĞMUR DAŞTAN / ÖZEL HABER17