Nihat AK/EGE TELGRAF- Otomotiv için uygulanan kısıtlamaların ülkeleri başarıya taşımadığını belirten Ege Otomotiv Derneği (EGOD) Başkanı Mehmet Torun, “Hazine ve Maliye Bakanlığı, 100 cc üstü motorlu motosikletlerin ithalatında vergiden kaçırma yöntemlerini tespit etmiş. Bazı 125 cc motor silindir hacmine sahip motosikletler, 50 cc altı motor silindir hacmiyle ithal ediliyormuş. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Hazine ve Maliye Bakanlığı, dört bakanlık bu konuyla yakından ilgileniyormuş. Diğer taraftan Çin'den ithal edilen her araç için yüzde 10 gümrük vergisi ve yüzde 40 ek vergi olmak üzere toplamda yüzde 50'lik bir vergi söz konusu oldu. Dahilde İşleme uygulamasında dışarıdan ithal edilen, hammadde veya bileşenlerin gümrük muafiyeti var. Yurt dışında ucuz olan bir ürüne ne kadar kısıtlama koyarsanız koyun, önüne geçemezsiniz. Hammadde adı altında parçaları ayrı getirirler yine iç piyasaya sürerler. Otomotivde üretici olmanın, yurttaşın hesaplı fiyatlara araç alabilmesinin yolu kısıtlamalar değil” dedi.
MAKAS DARALDI
Asya ülkelerinin otomotivde dünyaya kafa tuttuğunu dile getiren Başkan Torun, “Dünya Amerika ve Avrupa'nın yüksek teknolojili araçlarına alışmıştı. Çin, Tayland, Güney Kore ve Hindistan gibi ülkeler ciddi atakta. Dünya markası otomobil markalarına kafa tutuyorlar. Son dönemde dünyanın ilk beş markasının otomobilleriyle Asya ülkelerinde üretilen araçların arasında fark bulabilmek neredeyse mümkün değil. Güvenlik paketleri birbiriyle yarışıyor. Yakıtına göre performansları tampon tampona gidiyor. Ama anlam verilemeyen olgu var, o da elektrikli araçlar alanında. Bu alanda kıyasıya süren yarış sönümlendi. Önemli otomotiv firmaları elektrikli araç çalışmalarını tek tek bırakmaya başladı” şeklinde konuştu.
Tüm sanayileşmiş ülkelerin ekonomilerindeki lokomotifin otomotiv olduğuna vurgu yapan EGOD Başkanı Torun, “Otomotiv, gelişmiş sanayi toplumlarının ticari savaşlarının gerçekleştiği bir alan. Sektörün ekonomideki sürükleyici-lokomotif etkisinin nedeni, diğer sanayi dalları ve ekonominin diğer sektörleri ile olan çok yakın ilişkisidir. Bu cephede söz sahibi olmak ve geleceğine yön verebilmek çok önemli. Know-how, bir işin nasıl yapıldığını bilmek ve yeterli uzmanlık bilgisine ve becerisine sahip olmaktır. İş dünyasında sıklıkla kullanılan bu kavramın Türkçesi “yapabilme bilgisi” olarak ifade edilebilir. Otomotiv sektöründe yüksek bilgi ve beceri büyük önem taşıyor. Bu alanda kopyalamanın veya taklit etmenin üreticiye büyük katkısı olmuyor. Patent sahibi olmak gerekiyor” diye konuştu.
Ticari savaşların test edildiği alanın otomotiv olduğuna dikkati çeken Başkan Torun, “Rekabet mücadelesi küresel bir ticari savaşa dönüştü. Rekabette, hız ve teknoloji eşliğindeki ürünlerde mükemmeliyet ve sürdürülebilirlik aranıyor. Otomotiv sektörü, güçlü yönlerini hızlı geliştirenlerin, pazarda hakimiyetini sürdürenlerin, teknolojik ilerlemelerin geleneksel modelleri zorlayarak aştığı, ekonomik daralmaların göğüslendiği yer haline geldi. Otomotiv sektöründe var olmak, sınırlı kaynaklarla müşterileri çekmek, ürünleri zamanında üretip teslim etmek, var olanı elde tutmak anlamına geliyor. Gelişen talepleri karşılamak pek de kolay değil” ifadelerini kullandı.
