Belarus’ta 9 Ağustos tarihinde yapılan devlet başkanlığı seçimlerini yüzde 80 oyla kazanan <strong>Aleksandr Lukaşenko</strong> ülkede muhalefetin hedefi haline geldi. Çıkan sokak olaylarında 1 kişi öldü binlerce kişi yaralandı. Batılı ülkeler<strong> Belarus</strong>’ta yaşanan olaylardan sonra ‘adil seçim’ talebiyle sokağa inen muhalefeti destekleyince olaylar daha da büyüdü. Bazı batılı ülkeler seçimin meşruluğunu sorgularken bazıları seçimlerin demokratik ortamlarda yenilenmesini istedi. Lukaşenko ise hem sokaktaki muhalefete hem de batılı ülkelere rest çekti. Yaşanan sokak olaylarına karşı sürekli açıklamalarda bulunan Lukaşenko ilginç ifadeler kullanmaya devam ediyor. Kendisine rakip çıkan muhalif aday <strong>Svetlana Tikhanovskaya</strong>’nın Litvanya’ya sığınmasını değerlendiren Lukaşenko, muhalif liderin bir anne olduğunu ve Belarus’tan ayrılma talebi üzerine bizzat kendisinin yardımcı olduğunu söyledi. <h2>ABD ve Batılı ülkeler Varşova’da planlar yapıyor</h2> Lukaşenko, Belarus’ta yaşanan olaylarda ABD ve birçok batılı ülkelerin rolü olduğunu iddia ederek, “<strong>Amerika Birleşik Devletleri</strong> tüm bu planları yazıyor ve yönetiyor ve bunları batılı ülkelerle birlikte yapıyor. Belarus’a karşı Polonya’nın başkenti Varşova’ya yakın bir noktada bir merkez kuruldu. Onların ne yaptığını biliyoruz ve kontrol ediyoruz. Gördüğünüz gibi ortalık durgunlaştığında tankların ve uçakların hareket ettiğini görüyoruz. Bu yaşananlar bir tesadüf değil” diyerek ülkesine yakın noktalardaki NATO askeri hareketliliğini işaret etti. Batı’nın Belarus’u kendi taraflarına çekmeye çalıştığını söyleyen Lukaşenko, “Bu kaosu bizim için hazırlıyorlardı. Rusya’ya karşı bizi kaybetmekten çekiniyorlardı. Batı bir şekilde Rusya’ya karşı bizi yanına çekmeye çalıştı. Baltık - Karadeniz halkasındaki 3 ülkeden biri olan Belarus bu halkanın önemli ülkelerinden biri” dedi.