İş dünyası, siyaset camiası ve devlet kurumlarında yüzü aşkın üyeyle görev aldıklarını kaydeden <strong>Ege Makam Şoförleri Derneği Başkanı Nurettin Azlal</strong>, meslek grubu olarak yaşadıkları zorlukları, beklentilerini ve taleplerini Ege Telgraf ile paylaştı. <strong>Derneğinizin kuruluş öyküsü nedir? Yola nasıl çıktınız?</strong> Önce 2018 yılında <strong>İzmir Makam Şoförleri Derneği'</strong>ni kurarak örgütlenmeye başladık. Sonra vites yükselterek 3 Temmuz 2020 tarihinde Ege Makam Şoförleri Derneği'ni kurduk. İlk derneğimizi kurduğumuzda Manisa, Aydın ve Denizli'den gelen arkadaşlarımız da üye olmak istediklerini söyleyerek bize geldiler. Daha sonra gelen bu talepler doğrultusunda Ege'ye açılmaya ve yapımızı genişletmeye karar verdik. Kısa süre içerisinde büyüyerek Ege'ye açıldık. Sanayinin yoğun olduğu Manisa, Balıkesir, Aydın ile Muğla'dan çok sayıda arkadaşımız aramıza katıldı. Ve Ege Bölgesi geneline yayılmaya devam ediyoruz. <strong>Sizi dernekleşmeye ya da örgütlenmeye iten faktörler nelerdi?</strong> Bizim hayalimiz aslında böyle bir dernek çatısı altında buluşmak ve örgütlenmekti. Etrafımıza bakıyoruz, mağdur olan, işsizlikten ötürü zor zamanlar geçiren çok sayıda arkadaşımız vardı. Özel sektörden bazı arkadaşlarımız destek verdi, herkesin derneği var bizim de mesleki bir birlikteliğimiz olsun, kurumsallaşalım dediler ve yola çıktık. Bir anda oturup toplanıp bu kararımızı hayata geçirdik. Önceliğimiz dediğim gibi mesleki ve sosyal dayanışma içerisinde olmak. Aramızdan bir arkadaşımız herhangi bir zorluk ile karşı karşıya kaldığında hem maddi, hem de manevi olarak sonuna kadar arkasındayız. Siyasi hiçbir amacımız yok. <strong>Makam şoförleri olarak başlattığınız bu kurumsallaşma çalışmasının Türkiye'de başka örnekleri var mı, yoksa bu alanda tek misiniz? </strong> Ege Bölgesi'nde ve İzmir'de bir tek biz varız. Fakat İstanbul'da bir örneği daha var. Orada bizim gibi iki ayrı dernek daha var. Bir tanesi <strong>Türkiye Makam Şoförleri Derneği</strong>. Fakat onlar tüm Türkiye çapında örgütlenmeye çalışıyorlar. Yapılanmaları bizden daha farklı. Bölgesel değil, merkeze dayalı ve temsilcilikler bazında bir örgütlenme modeli izliyorlar. Onlar biz burada olduğumuzdan ötürü sadece Ege'de örgütlenme çalışması yapmadılar. Bizim ileriye dönük hedefimiz çok büyük şeyler değil. Öyle binlerce üye kaydedelim, en büyük dernek olalım gibi bir düşüncemiz yok. <h2>‘ÖZEL SEKTÖR AĞIRLIKLI’</h2> <strong>Nasıl bir örgütlenme modeliniz var, derneğinize kimler üye oluyor? Ne gibi faaliyetler yürütüyorsunuz?</strong> Üye arkadaşlarımızın ağırlığı, yani yüzde 80 kadarı özel sektörde. Kalan yüzde 20'lik kesim de devlet kurumlarında, kamuda makam şoförü olarak çalışanlar. İzmir'de derneğimizi ilk kurduğumuzda 76 kişi üyemizdi. Sonra Ege Makam Şoförleri Derneği'ni kurduk ve 52 üyemiz yeni derneğimize taşındı. Şu anda Ege Makam Şoförleri Derneği'nin üye sayısı 80'i geçti. Üye olabilmek için oldukça yoğun bir talep var. Kapılarımızı açarsak anında 200 üyeyi geçeceğiz. Ancak biz her gelen talebi kabul edemiyoruz. Derneğimize sadece makam şoförü olarak çalışan arkadaşlarımızı alıyoruz. Çok sayıda taksi, dolmuş, otobüs şoförü, ya da emekli polis ya da asker arkadaşımız bizlere katılmak istiyor ancak üzülerek kabul edemiyoruz. Çünkü mesleki birlik amacıyla kurulmuş, dayanışma öncelikli bir sivil toplum kuruluşuyuz. Bizim belli bir tüzüğümüz var. En az beş yıl boyunca makam şoförlüğü yapmış olan ve kabul edilebilir bir referans getiren arkadaşlarımızı üye olarak alıyoruz. Aramızda çok sayıda ünlü iş adamı, bürokrat, siyasetçi, il başkanı, belediye başkanı, üst düzey bürokrat ile çalışmış oldukça tecrübeli arkadaşlar var. Artık dernek olarak da bilinen, sayılan bir sivil toplum kuruluşu haline geldik. Yoldan geçen birini işe almak ya da gazete ilanıyla eleman aramak yerine bizim derneğimize ulaşıp bizden personel tavsiyesi istiyorlar. Çünkü işverenler de biliyorlar ki, bizim referans olduğumuz kimseler için akıllarında bir soru işareti kalmıyor. En azından karşılarında bir muhatapları var. Aksi halde karşılarında bir muhatapları yok. Yakın zamanda bir sanayi kurumundan yine bizi arayıp personel alımı için tavsiye istediler. Bir arkadaşımıza daha referans olduk ve işe başladı. <strong>Kurum olarak amaçlarınız, hedefleriniz nelerdir?</strong> Ege Makam Şoförleri Derneği'ni kurduktan sonra ilk iki ayda 8 şoför arkadaşımıza iş bulduk. Ege Bölgesi'nde öncelikli amacımız iş arayan arkadaşlarımıza iş bulmak ve istihdam konusunda yardımcı olabilmek. Bize gelen en yoğun talep de bu. Öncelik iş imkanları yaratabilmek. Bunun haricine iyi günden tutun kötü gününe kadar tüm üyelerimizin yanındayız. Düğünden cenazeye, hastaneden doğuma kadar tüm üyelerimizle dayanışma içerisindeyiz. Tek amacımız iş bulmak da değil. Pandemi döneminde iş imkanı yarattığımız arkadaşlarımızın hepsinin şu anda bir işi var ve çalışıp evini geçindiriyor. Hatta yakın zamanda bir ilkin altına imza atarak bir bayan arkadaşımızı makam şoförü olarak işe başlattık. Bu İzmir'de ve Ege Bölgesi'nde tek oldu. <h2>5 YIL ŞARTI</h2> <strong>Makam şoförü olmak için adaylarda ne gibi şartlar aranıyor? Mesleğinizin nitelikleri nelerdir? </strong> Bizim işimizde yeni başlayan bir genci düşündüğünüzde en az beş yıl süresince makam şoförü olarak çalışmış olma şartı aranıyor. İlaveten referans getirmesi gerekiyor. Şoförüm diyen herkes makam şoförü olamaz. Çünkü birlikte çalıştığımız insanlar bize sadece canını değil özel hayatını da emanet ediyor. <strong>Bu noktada güven unsuru mu ön plana çıkıyor?</strong> Ben otuz yılı aşkın süredir aynı yerde çalışıyorum. Güven faktörü çok önemli. Yeri geliyor işverenimizin evine oturma odasına giriyoruz, yeri geliyor anahtarlarını bize emanet ediyor. Bazen yeri geliyor patronumuz kredi kartlarını bize emanet ediyorlar. Bizler siyasi danışmanlar gibiyiz. İşverenimizin sırdaşı da oluyoruz. Bazen devlet sırlarını, bazen milletvekillerinin programlarını biliyoruz. İzmir'e bir bakan ya da üst düzey bürokrat geldiğinde belki benim patronumun haberi olmuyor ama benim mutlaka haberim oluyor. İş adamları ya da tüm siyasetçiler bunu bilemeyebilir. İlk önce bizim haberimiz oluyor. Ona göre bizler de programlarımızı belirliyoruz. Güven ve referans faktörü bizim mesleğimizde ön plana çıkan en önemli iki faktördür. Bizler sadece mesai saatleri içerisinde değil, özel yaşantımızda da kendisine dikkat etmesi gereken kimseleriz. Bugün içimizden birisi tatil gününde alkollüyken direksiyona geçip ehliyetinden olsa onun için her şey bitmiş demektir. Bunu yaşayan bir arkadaşımız oldu. Bu hatayı yaptı, bizler çok üzüldük. Her ne kadar kendisine işinde dikkatli de olsa, tüm emekleri boşa gitti ve ne yazık ki işinden oldu. Sorumluluğumuz çok büyük. <strong>Özlük haklarınız ve mesleki çıkarlarınız için üye olduğunuz bir sendika var mı?</strong> Öyle bir şey yok. Açıkçası böyle bir oluşum da düşünmüyoruz. Dernek olarak biz bu görevi zaten üstlenmiş durumdayız. Bir kere bizde sendikaların genel mücadelesi olan eşit işe eşit ücret ilkesinin uygulanması mümkün değil. Çünkü kimimiz özel sektörde, kimimiz resmi kurumlarda çalışıyoruz. Ve haliyle her kurumun kendisine göre ücret politikası var. Ama belli bir alt ücret yani taban ücreti olmalı. Bunun için bir düzenleme yapılmalı. Bizim önümüzdeki dönemde en önemli talebimiz bu olacak. Hükümetin bu konuda bir adım atması gerekiyor. Ayrıca, makam şoförlerinin statüsü belirlenmeli. İş kolu olarak ayrı bir görev tanımlaması olmalı. Bir otobüs şoförü, nakliye şoförü, dolmuş ya da taksi şoföründen çok farklı ve ciddi sorumluluklarımız var.