İzmirliler, bu yılın ilk ayında kısa aralıklarla ete 3 kez zam gelmesinin şokunu yaşadı. Kasaplar 2 ay önce kilosunu 80-90 liraya aldığı karkas etin fiyatı 120-130 lira oldu. Yaşanan bu artış tüketiciye doğrudan yansıdı. Kuşbaşı etin kilogram fiyatı 190'e, kıymanın 180'e, dana antrikotun 250'ye, kuzu pirzolanın ise 350 liraya dayandı. KİLOYLA ALMAK HAYAL OLDU” Emekli Emel Yılmaz, “Çarşıda pazarda, markette ne tarafa dönsek zamla karşılaşıyoruz. Mübarek üç aylara zam yağmuruyla girdik. Emekli maaşıyla geçinmeye çalışanlar için et almak şu zamlardan sonra hayal oldu” dedi. Zengin ve fakir eti kavramı geliştiğini belirten vatandaş Cemal Silleci, “Alışverişe gidiyorum. Yağ ve deri parçalarından yapılan paçal paketlerin satışa sunulduğunu görüyorum. Derisini fakirlere vitaminli yerlerini zenginlere satıyorlar. Bu zamlarla etin derisini bile yalattırmaya para istiyorlar. Markette et reyonlarını düz geçer olduk” diye konuştu. Ulusal Kırmızı Et Konseyi'nin açıkladığı fiyatlar baz alındığında, etin fiyatı 6 senede yüzde 406 artış gösterdi. Fiyatlardaki yükselişin ardından et ithalatı hayata geçirildi. Bazı yetkililer ithalat kararının zamlar öncesinde alınmış olduğunu savundu. Et sektörünün temsilcileri zamlar, girdiler, yapılması gereken teşvikleri Ege Telgraf’a değerlendirdi. KİLOSU 500 TL OLMASI GEREKİR” Et fiyatlarındaki artışın ciddi sebepleri olduğunu vurgulayan Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Osman Yardımcı, “Et pahalı değil. Yükselmedi. Eğer girdilere göre eti pahalandırsaydık daha fazla olması gerekirdi. Geçen sene yem 120 liraydı. Şimdi 400 lira. Eğer diğer temel gıda maddeleri kadar artış yapmış olsaydık etin kilogramının 500 lira olması gerekirdi. Devletin araştırmasında yüzde 77 enflasyon var. Bizim hangi temel gıda maddesi bir yılda o kadar zam gelmiş. Et fiyatını gündemde tutmamaları gerekir. Bir kilogram çerez 300-350 lira. Bugün bir lokantaya gittiğiniz zaman bir Adana köfte yediğinizde 150-130 lira. Yüz gram et o. Elektrik kaç katına çıktı? Bizim dükkana bin beş lira elektrik faturası öderken şimdi 6-7 bin lira ödüyorum. Bunları baz alırsak etin ucuz olduğunu görürüz. Asgari ücret 8 bin 500 lira. 12 bin liraya mal oluyor. Bizde de asgari ücretle çalışan adam yok. Bir çalışanın maliyeti 15 bin lirayı geçiyor. Bu maliyetler etin üstüne geliyor. 12 liraya aldığımız poşet şimdi 45 lira. Şimdi her şeye böyle zam geldiği sırada ete yüzde 65-77 zam gelmiş ise bu büyük bir zam değil” dedi.İLK KEZ KONUŞUYORUM” Vatandaşa ucuz et yedirilmesi için devletin elini taşın altına sokması gerektiğini vurgulayan Federasyon Başkanı Yardımcı, “Geçen yıl Ramazan ayı öncesinde biz hiç zam yapmadık. Bu konuda bizi takdir eden bile olmadı. Biz bu kutsal ayda vatandaş yarım kilo et yesin dedik. Her Ramazan ayı öncesinde bazı 5-10 bin hayvanı olan kişiler provokatörlük yapar. Her Ramazan öncesinde spekülatörlük yaparlar. Devlet bunun üstüne gidiyor. Ben bugüne kadar her ithal etin karşısında oldum. Ama bu kez hiç karışmadım. Hiç konuşmadım. Her ithalde besicimiz, üreticimiz geriye götürülüyor. Bugün gelen her hayvan hem bizim üreticimize zarar hem bize zarar. Çünkü bizim üreticimizin bu mal elinde kaldığı zaman devlette zararı karşıladığı zaman batış olacak. Biz devlet ile de rekabet edemeyiz. Devlet babadır. Halbuki devlet bize destek çıkmalı. Üretim olmayan yerde tüketim olmaz. Kıtlık yok ama spekülatörlük yapıyorlar. Dışarıdan gelen et et balığa gelmiştir. Daha çok vatandaşın daha ucuz et yemesini istiyorlarsa biz oraya teklif verdik. Biz de onlar gibi ucuz satabiliriz. Oraya ucuz verip vatandaşın gönlünü ediyorlar. Vatandaş ucuza yesin piyasada ucuzluk olsun derseniz o zaman biz de satarız o eti aynı fiyattan. Et Balık’ın elektriğini suyunu kirasını devlet karşılıyor. Bize de öyle bir imkan sağladıktan sonra biz de ucuz satış yaparız” diye konuştu. HAM DANA ALINABİLİR’ İzmir Ticaret Odası Et ve Et Ürünleri Grubu Meclis Üyesi Cüneyt Güleç, “Et fiyatları yaklaşık 6 aydır baskı altındaydı. Etin üretim maliyeti çok yükselmişti. Piyasadaki arz yüksekti. Bu maliyetlerle üretim savaşını vermek istemeyen üretici üretimi azalttı. Ellerindeki hayvanlarda kesilince bir arz eksikliği oluştu piyasada. Bu da fiyatları yukarıya doğru arttırdı. Beklenen fiyat yükselişleri yaşanmış oldu. Canlı hayvan ithalatında besilik hayvan ithalatı doğru. Beslenmek üzere ham hayvan ithalatı doğru. Ama et olarak ithalat yanlış. İthal et ile besicinin rekabet şansı yok. Besici üretimi bırakır ise istediğiniz kadar et ithal edin bir yerde sistem tıkanır. Besicinin besleyecek hayvana ihtiyacı var. Besilik dana ithalatı her zaman uygun. Et fiyatını ucuzlatmak istiyor isek bunun ham danasını getirmemiz ithal etmemiz gerekir. Dönem dönem sebebi açıklanamayan nedenlerle ham dana ithalatı yasaklanıyor. Böyle olunca piyasa tıkanıyor. Et üretiminin yüzde 50’si ham dana yüzde 50’sini de yem girdisi tutar. Devletin her ikisinin fiyatını da indirecek yöntem bulması gerekir. Arpa üretimini teşvik etmeli” şeklinde konuştu. SPEKÜLATİF DEĞİL’ Bir süredir ertelenen zamların yapılmasının dikkatleri çektiğini vurgulayan İzmir Kasaplar Odası Başkanı Melih Şenkara da, “Yaşanan yükseliş beklenen bir yükselişti. Aylardır yapılmayan artışın bir yansımasıydı. Artan elektrik fiyatlarıyla, artan personel giderleriyle ve artan kira giderleriyle doğru orantılı bir şekilde et fiyatları da yükseldi. Spekülatif bir yükseliş değil bu zam. Artan enflasyonla orantılı olarak et fiyatlarının da artmış olduğu görüldü. Yükseliş bir tek et kaleminde olmadı her kalemde oldu. İğneden ipliğe her şey zamlandı. Et fiyatları biraz daha fazla göze batırıyor”dedi. Nihat Ak - Özel Haber