Türk Telekom daha yeşil bir gelecek için yatırımlarını sürdürüyor Türk Telekom daha yeşil bir gelecek için yatırımlarını sürdürüyor

Safanur ÖZTÜRK/EGE TELGRAF- Ulusal Süt Konseyi (USK) 1 Mayıs’tan itibaren çiğ süte zam geleceğini duyurdu. Üreticinin eline geçecek fiyat ise litre başına net 14,65 Türk Lirası’nı aşacak şekilde belirlendi. Market raflarına da yansıyacak olan zamların tüm süt ve süt ürünlerini etkilemesi beklenirken Tire Süt Kooperatifi Başkanı Osman Öztürk, üreticinin kazanmadığı koşullarda, tüketicinin de istediği ürünü uygun fiyata alamayacağını söyledi. Öztürk, “Süte gelen fiyat artışını zam olarak görmemek gerekiyor. Süt üreticisi şu an yaptığı işin emeğini almakta zorlanıyor” dedi.

“BU FİYAT ÜRETİCİYİ KURTARMAZ”

Çiğ süte yapılan zammın temel sebebinin Mart ayı üretim maliyetlerinin 12,31 lira olarak açıklanması olduğunu söyleyen Öztürk, “Üretim maliyetleri 12,31 lira olduğu yerde tavsiye fiyatı hala 13,50 lira idi. Maliyetlere karşı bu fiyat da üreticiyi kurtarabilecek durumda değil. Ancak Ulusal Süt Konseyi’nin Mart ayı üretim maliyetlerinden kısa süre sonra bu fiyatı açıklaması birkaç ay daha bekleyerek üreticiyi zor durumda bırakmaması yine bir telafi oldu. Bundan sonraki süreçte de 3 aylık dönemlerde bunun gözden geçirilerek düzenlenmeye devam edilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı. Sanayicinin zam yapmakta olduğunu söyleyen Öztürk, “Buğdaya gelen zam ekmeğe nasıl yansıyorsa akaryakıta gelen zamdan sonra lojistik fiyatları nasıl artıyorsa süt fiyatı arttığında da süt ürünlerinin fiyatının artması olağan bir durum. Süt fiyatının enflasyonu doğrudan etkilediğini düşüncesinden artık çıkılması gerektiğini düşünüyorum. Aksine üreticinin para kazanmadığı bir ortamda ne tüketici ne de ülke ekonomisinin rahatlaması mümkün olacaktır. Bu bir fiyat belirleme veya zam değildir. Tavsiye fiyatı, minimum alınabilecek miktarı belirleyerek aslında üreticiyi bir nebze olsun bundan daha düşük meblağda süt almak isteyen kişilere karşı koruma yöntemidir. Temel girdilerindeki fahiş fiyat artışlarını da devlet kontrol altına alarak gerektiğinde fiyat artışını üreticiye hissettirmeyerek desteklerini artırmalı. Bu artışı prim ile sübvanse etmelidir. Yoksa 1 yıla kalmaz süt 20, yoğurt 100, peynir 300 lira olmak zorunda kalacaktır” şeklinde konuştu.

“DAHA BUNU ÖNCE DE YAŞADIK”

Ödemiş Süt Üreticileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Halil Deveci de “Üreticinin şu anda ekim-dikim zamanı. Demek ki paraya ve desteğe ihtiyacı var. Zam yapılsa bile piyasada sütle ilgili bir problem var. Tüketimle alakalı bir sıkıntı görünüyor ama bu önümüzdeki 15-20 gün içerisinde fiyatların tekrar düzene oturacağını düşünüyoruz. Ticaret yapan sanayiciler bunu market raflarına yansıtacaktır. Zamanla da tüketiciye yansıyacak. Biz bunları daha önce çok yaşadık. Bahar aylarının hep bu sorunlar oluyor. Önümüzdeki aylarda turizmin ve piyasaların açılmasıyla bu durum düzeliyor. Karamsar bakmanın anlamı da yok” dedi.

“MARKET BÜYÜYOR ÇİFTÇİ ERİYOR’

Ulusal firmaların marketlere, ürünü zamlı satabilmek için USK'ya baskı yaptığı söylentisi olduğunu dile getiren İğdeli ve Çevre Köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Süleyman Top, “Türkiye çapında fiyatları bu marketler belirliyor. Esas parayı da marketler kazanıyor. Üretici tarlayı ekiyor, mazotunu harcıyor, emeğini veriyor; biçiyor, topluyor. Ürün meydana çıkıyor. Bu ürünü kooperatifler ya da işletmeler alıp mamule çeviriyor. Bu mamuller gidiyor ulusal marketlerin raflarına ya da ulusal marketlerin raflarına konuyor. Yani marketler büyüyor, çiftçiler eriyor. Çiftçinin halini gören olmuyor” açıklamalarında bulundu.

Kaynak: EGE TELGRAF