Son zamanlarda sosyal medyada viral olan bir psikolojik akım, insanlara hayatlarındaki kontrol edemedikleri şeyleri serbest bırakmalarını öneriyor. Mel Robbins’in TikTok’ta büyük ilgi gören "Bırakın Yapsınlar" teorisi, zihinsel sağlığı iyileştirme ve duygusal dengeyi sağlama konusunda önemli bir yaklaşım sunuyor. Psikologlar bu yöntemin, ilk başta tuhaf görünebileceğini ancak zamanla büyük huzur getirebileceğini belirtiyor.
Başkalarını Kontrol Etmekten Vazgeçin
Mel Robbins’in "Bırakın Yapsınlar" teorisi, insanların kontrol edemedikleri durumlardan ve insanlardan fazla enerji harcamamalarını öneriyor. Robbins, başkalarını değiştirmeye çalışmak yerine, onları olduğu gibi kabul etmenin kişiye içsel huzur kazandırdığını savunuyor. Bu yaklaşım, bireylerin enerjilerini daha fazla kontrol edebildikleri, değişebilecekleri noktalara yönlendirmelerini sağlıyor.
Duygusal Enerji Tasarrufu Sağlıyor
Psikolog Jade Thomas, bu yöntemin zihinsel olarak rahatlatıcı ve enerjik açıdan tasarruf sağlayıcı bir yaklaşım olduğunu belirtiyor. "Bırakın Yapsınlar" zihniyeti, insanlara bir nevi duygusal enerji tasarrufu yapma fırsatı sunuyor. Örneğin, sürekli iptal edilen planlar veya eleştirilen davranışlar karşısında, tepkileri “bırakmak” ve kabullenmek, kişiye büyük bir özgürlük ve huzur veriyor. Ayrıca, bu yöntem insanlar arasındaki ilişkilerde de sağlıklı bir mesafe kurmaya yardımcı olabilir.
Robbins’in 4 Adımlı Yöntemi
Mel Robbins, "Bırakın Yapsınlar" teorisini daha etkili bir şekilde hayata geçirebilmek için dört adımlı bir yöntem öneriyor. Bu adımlar şunlar:
Duraklayın: İlk tepkinizi kontrol edin, duygusal anlık tepkilerden kaçının.
Derin Nefes Alın: Duygusal birikimi azaltarak sakinleşin.
Odaklanın: Sizi gerçekten ilgilendiren ve değiştirebileceğiniz noktalara yönelin.
Kendi Değerlerinizle Yanıt Verin: Tepkinizi, kişisel ihtiyaç ve önceliklerinize göre şekillendirin.
İçsel Huzur İçin Bir Adım Daha Yaklaşın
“Bırakın Yapsınlar” teorisi, kaçınmacı bir davranışa dönüşmemeli. Buradaki amaç, insanların kontrol dışı unsurlarla savaşıp enerjilerini boşa harcamamaları. Bunun yerine, gerçek etki alanlarımıza odaklanarak daha sağlıklı ve huzurlu bir yaşam sürmeyi hedefliyoruz.
(Sözcü)