Kervan Köprüsü, Kızılçullu Su Kemerleri ve Vezirköprü Su Kemeri gibi İzmir’e özgü değerlerin yeniden canlanmasına da zemin hazırlayacak proje için yaklaşık 6 ay çalışan ekip, İzmir Büyükşehir Belediyesinin düzenlediği “Kentsel ve Ekolojik Omurga Olarak Meles Çayı Ulusal Kent Tasarım Fikir Projesi Yarışması”nda mansiyon ödülü almayı başardı. İzmir’in tarihi hafızası olan Meles Çayı’nın geçtiği birçok yerin yeniden tasarlanarak kente hizmet veren noktalar haline getirilmesini amaçlayan proje üzerinde titizlikle çalışıldı.

Üzüm bağı ve fıstık çamı üretim alanları

Projede, Meles Çayı’nın geçtiği Kadifekale ve eski Tabakhane bölgesi gibi farklı yerlerde üzüm bağları ya da fıstık çamı üretim alanları kurularak kent içi tarımın canlandırılması üzerinde duruldu. Çay boyunca, kirli havayı temizleyecek özel ağaçların da dikilmesiyle yeşil koridor oluşturulması hedeflenirken, İzmirlilerin rahatlıkla zaman geçirecebileceği sosyal alanlar tasarlandı. İzmir’e özgü lezzetlerin sunulacağı “Kent Mutfağı” adında tadım alanlarının şehre kazandırılması da amaçlandı. Projeyi hazırlayan ekipte, İEÜ’lü Dr. İpek Kaştaş Uzun’un yanı sıra mimar Metin Kılıç, Dürrin Süer, İEÜ Mimarlık Bölümü mezunu Ali Can Helvacıoğlu ve şehir plancısı İrem İnce Keller yer aldı. Proje hazırlama aşamasında ise mimar Damla Derya İdi, Engin Yavuz, İlayda Demirci, Hazal Burçin Eser ile İçmimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü Öğrencisi Suzan Amato da çalışmalara destek sağladı.

Yaşayan Meles'i tasarladık

Meles Çayı’nın İzmirlilik kültürünü taşıyan; tarihi, ekolojik ve sosyo-kültürel değerleri barındıran bir alan olduğuna dikkat çeken Uzun, “Meles Çayı’nın kentsel ve kırsal alanlarla kurduğu ilişki zayıfladı. Hızlı gelişen kentleşme süreci nedeniyle bu canlı omurga, artık yaşayamaz hale geldi. Meles Çayı’nın, kentsel ve kırsal alanlarla kurduğu ilişkiyi güçlendirmek, bölgedeki sosyo-ekonomik dinamikleri yeniden kuvvetlendirmek, geçmişten günümüze kaybolmaya yüz tutmuş İzmir’e ait kadim üretim kültürlerini tekrar ortaya çıkarmak için kapsamlı bir proje hazırladık. Meles Deltası’ndan Ürkmez’e kadar uzanan bölgede ‘Meles Yaşayan Koridor’ önerisi getirdik” dedi.

Beklentileri karşılayacak

Uzun, şöyle devam etti: “İzmir’e büyük katkı sağlayacağına inandığımız proje için çalışmalara şubat ayında başlamıştık. Çok kısa bir süre sonra da pandemi süreci başladı. Ancak yüz yüze görüşemediğimiz dönemde de projeye ara vermedik. Online olarak sürekli bir araya geldik, fikir alışverişinde bulunduk, İzmir’in böylesine önemli bir noktasına nasıl değer katabiliriz diye düşündük. Kafamızda oluşturduğumuz tüm önerileri de projeye aktardık. Rahatlıkla uygulanabilir, İzmir halkının beklentilerini karşılayan, yeni yaşam alanları oluşturacak çalışmaları hayata geçirdik. Çok önem verdiğimiz bu çalışmanın jüri tarafından beğenilerek ödüle layık görülmesi, bizi oldukça mutlu etti.”