Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı, BASK Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Doğruyol, Bağımsız Büro Sen Genel Başkanı Erkut Demirci, Birlik Yerel Sen Genel Başkanı Reşat Bozat, TEÇ-SEN Genel Başkan Yardımcısı İsmail Şitvan, Bağımsız Ulaşım Sen İzmir İl Başkanı Atilla Karaslan, BASK İzmir İl Başkanı Adnan Sarısayın TÜİK'in enflasyon rakamlarının gerçeği yansıtmadığını ifade ederek ortak bir açıklamada bulundu. Yapılan ortak açıklamada şu ifadelere yer verildi; TÜİK tarafından açıklanan resmi enflasyon rakamlarına göre, Ekim ayı enflasyonu TÜFE yüzde 3,54, ÜFE yüzde 7,83 artarken, yıllık bazda TÜFE yüzde 85,51, ÜFE yüzde 157,69 olmuştur. Bağımsız araştırma grubu olan ENAG (Enflasyon Araştırma Grubu)’a göre ise, TUİK’in hesapladığı yüzde 85,51’lik enflasyon, yüzde 100 den fazla farkla tam yüzde 185,34 olmuştur. Maalesef inandırıcılığını kaybetmiş olan TÜİK’in enflasyon rakamları bile son 24 yılın rekorunu getirmiştir. İki enflasyon hesaplaması arasında yüzde 100’den fazla farkın olmasını biri bize açıklasın. Enflasyon farkı aylık olarak ödenmelidir! Siyasetin vesayetinde olan sendikaların yaptığı toplu sözleşmede verilen artışların hiçbir manasının olmadığı bir kez daha ortadadır. Alınan zam, dönem bitmeden enflasyonun altında kalmış, kamu çalışanları ve emeklileri cebinden harcadıkları enflasyon farkı ancak altı ayın sonunda düzeltilmekte ve altı ay ekonomik kayba uğramaktadırlar. Yetkili ancak etkisiz sendikaların “tarihi(!) bir toplu sözleşme” diye imzalamış oldukları 6. Dönem toplu sözleşme yürürlüğe girdiği ilk aydan itibaren hükmünü yitirmiştir. İkinci altı ay için alınan artış sadece yüzde 7 iken, alınan artışın hepsi sadece ilk üç ayda erimiş, kalan diğer aylarda da memur cebinden yemiştir. Zaten maaş zamlarımızda son sözü Sayın Cumhurbaşkanımız söylemekte maaş zamlarımız ona göre belirlenmektedir. Yetkili olup, etkisiz olan sendikalar gölge etmeseler yeter. Ek zam şarttır! İşçi, memur, emekliye acilen ek zam şarttır. Yıllar boyunca enflasyon altında alınan artışlar artık kamu çalışanları ve emeklilerinin alım gücünü düşürmüş, kirasını ve faturalarını ödeyememe noktasına getirmiştir. Ocak ayında verilecek olan enflasyon farkını beklenmeden işçi, memur, emekli maaşlarına ek zam şart olmuştur. Verilen zamların kısa sürede vergi dilimleri ile memurun emeklinin cebinden geri alınması ise kabul edilemez boyutlara ulaşmıştır. Vergi dilimleri yüzde 15 ile sabitlenmelidir. Konfederasyonumuz, BASK/AR-GE Birimi tarafından yapılan araştırmaya göre; TÜİK’in açıkladığı Ekim ayı enflasyon oranına göre (aile yardımı hariç) bazı unvanlardaki memurların aylıklarındaki erimenin özeti şudur: 12/1 derece ve kadrodaki bir hizmetlinin Ekim ayında yılın ikinci altı ayı için yapılan yüzde 7’lik artışın karşılığı 397,62 TL iken Ekim ayı enflasyonuna göre bu artışın 869,24 TL’si ilk iki aydan erimiştir."