<strong>Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası</strong> (<strong>TCMB</strong>), yılın son <strong>PPK</strong> (<strong>Para Politikası Kurulu</strong>) toplantı sonuçlarını açıkladı. Buna göre; Para Politikası Kurulu (Kurul), <strong>politika faizi</strong> olan bir hafta<strong> vadeli repo</strong> ihale <strong>faiz</strong> oranının yüzde 14’ten yüzde 12’ye indirilmesine karar verdi. Son döneme ilişkin veriler iktisadi faaliyetteki toparlanma eğiliminin devam ettiğini gösterdiğini belirten Kurul; <strong>iktisadi</strong> faaliyetin <strong>sektörel</strong> yayılımındaki iyileşme devam etmekle birlikte yatırımlar zayıf seyrini sürdürdüğünü belirterek rekabet gücündeki gelişmelerin olumlu etkisi sürerken küresel büyüme görünümündeki zayıflama dış talebi kısmen yavaşlattığını bildirdi. Merkez, net ihracatın büyümeye katkısı gerilerken, <strong>dezenflasyon</strong> süreci ve finansal koşullardaki iyileşmeyle birlikte ekonomideki toparlanmanın devam edeceği öngörüldüğünü kaydederek, son dönemde belirgin bir iyileşme kaydeden cari işlemler dengesinin alınan tedbirlerin de katkısıyla önümüzdeki dönemde ılımlı bir seyir izlemesi beklendiğini bildirdi. <strong>Küresel</strong> iktisadi faaliyetteki zayıf seyir ve küresel <strong>enflasyon</strong>un düşük düzeyi gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikalarını genişleyici yönde sürdüreceklerine dair beklentileri güçlendirdiğini açıklayan Merkez, mevcut küresel finansal koşullar gelişen ülke finansal varlıklarına yönelik talebi ve risk iştahını desteklemekle birlikte, korumacılık önlemlerinin ve küresel ekonomi politikalarına dair diğer belirsizliklerin gerek sermaye akımları gerekse dış ticaret kanalıyla oluşturabileceği etkiler yakından takip edildiğini belirtti. <strong>Enflasyon</strong> görünümündeki iyileşme devam ettiğini, enflasyon beklentilerinde genele yayılan bir düzelme gözlendiğinin altını çizen Kurul, <strong>Türk lirası</strong>ndaki istikrarlı seyrin yanı sıra iç talep koşulları ve üretici fiyatlarındaki gelişmelere bağlı olarak çekirdek enflasyon göstergelerinin eğilimleri ılımlı seyrettiğini, enflasyon başta olmak üzere <strong>makroekonomik</strong> göstergelerdeki iyileşme ülke risk primindeki düşüşü desteklemekte ve maliyet unsurlarının ılımlı seyretmesine katkıda bulunduğunu bildirdi. Enflasyonun ana eğilimine dair göstergelerin, arz yönlü faktörler ve ithalat fiyatları enflasyon görünümünü olumlu etkilediğini belirten Kurul, "Bu gelişmelere bağlı olarak, güncel tahminler yılsonu itibarıyla enflasyonun Ekim Enflasyon Raporu’nda verilen öngörülerin alt sınırına yakın gerçekleşebileceğine ve 2020 yılı için öngörülen dezenflasyon patikasına dair risklerin dengeli olduğuna işaret etmektedir. Bu çerçevede Kurul, enflasyon görünümünü etkileyen tüm unsurları dikkate alarak, politika faizinin 200 baz puan indirilmesine karar vermiştir. Gelinen noktada, mevcut para politikası duruşunun hedeflenen dezenflasyon patikasıyla uyumlu olduğu değerlendirilmektedir." dedi. Kurul, enflasyondaki düşüş sürecinin devamlılığının, ülke risk priminin gerilemesi, uzun vadeli faizlerin aşağı gelmesi ve ekonomideki toparlanmanın güç kazanması açısından büyük önem taşıdığını değerlendirirken, enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerektiğini açıkladı. Bu çerçevede Kurul; parasal sıkılığın düzeyi ana eğilime dair göstergeler dikkate alınarak enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirleneceğini Merkez Bankası fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edeceğini kaydetti. Ayrıca; açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulandı. İHA