Türkiye’nin Suriye sınırında bulunan Mardin, farklı din ve kültürlerden gelen insanların bir arada ve hoşgörü içinde yaşadığı muazzam bir geçmişe sahip. Milattan Önce 3000’li yıllara dayanan tarihi ve göz kamaştıran mimarisiyle ‘Mezopotamya’nın incisi’ olarak anılan Mardin, dünyadaki pek çok tarihi kaynağa da ismini yazdırmış bir şehir. Mardin’in büyülü dünyasını ziyaret edenler, geleneksel Mardin mimarisini ve coğrafyanın binlerce yıllık tarihini keşfediyor. Film karelerini andıran eşsiz manzaraları, farklı medeniyetlerin etkisiyle harmanlanan zengin kültürü ve misafirperver yöre halkıyla kendine hayran bırakan bu şehrin az bilinen yönlerini öğrenmek için seyahat planı için harekete geçmek yeterli. <strong>GEZİLECEK YERLER</strong> Mardin’de şehrin büyüleyici mimarisini ve tarihi dokusunu yansıtan bir kilometre uzunluğundaki Mardin Kalesi, 1190 yılında Artuklu Hükümdarı tarafından inşa ettirilen Ulu Cami, bölgeye dair ilginç detaylar saklayan Revaklı Çarşı, muhteşem mozaikleriyle göz alan ve Süryanilerin önemli dini merkezlerinden biri olan Deyrülzafaran Manastırı da Mardin’e gelenleri kendine hayran bırakan tarihi yapılardan. Mardin gezilecek yerler denildiğinde dünyanın dört bir yanından şehre gelen fotoğraf sanatçılarını ve turistleri cezbeden yüksek duvarlı tarihi Mardin Evleri’ni unutmamak gerek. Bu etkileyici evler, gündüz ayrı gece ayrı bir güzelliğe bürünüyor. Sarı kalker taşından yapılan bu evler, gece olduğunda pencerelerinden sızan ışıklarla eşine az rastlanır bir manzara oluşturuyor. Bu eşsiz mimariye dair daha çok şey görmek isteyenler Mardin sokaklarında uzun bir yürüyüşe çıkmalı. Mardin’in gümüş işçiliği ile tanınan ilçesi Midyat, tarihi evleri ve daracık sokaklarıyla mutlaka uğranılması gereken bir durak. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girme yolunda çalışmaların sürdüğü Mardin’de coğrafi yapı nedeniyle birçok mağara ve ilginç yeryüzü şekli bulunuyor. Oyulan kaya mezarlarının bulunduğu, 4 kilometreden fazla surla çevrili Dara Tarihi Kenti, Oğuz köyü sınırlarında. Girnavaz köyü de arkeolojik kazılarla son dönemde ismi duyulan yerler arasında. Mardin kültür ve sanat hayatıyla da öne çıkan bir şehir. Uluslararası Mardin Resim Sempozyumu, Mardin Kiraz Festivali, Sine Mardin Uluslararası Film Festivali, Harire Günleri, Uluslararası Atölyeler Zinciri, Uluslararası Gençlik ve Çocuk Tiyatroları Festivali kente dinamizm kazandıran etkinliklerden. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en eski yerleşim merkezlerinden biri olan Mardin’in çok kültürlü yapısı yemek kültürüne de yansımış durumda. Ağırlıklı olarak Orta Doğu ve Anadolu mutfağından örneklerin görüldüğü Mardin mutfağı, baharatlı, yağlı ve soslu malzemelerden yapılıyor. Kebap ve ızgara çeşitleri, işkembe dolması, çiğ köfte, kelle paça, mırra kahvesi yerel tatlardan. <strong>NASIL GİDİLİR?</strong> Sayısız medeniyete ev sahipliği yapan köklü tarihiyle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en popüler yerleşim yerlerinden olan Mardin, şehir merkezine 20 kilometre uzaklıkta bulunan Mardin Havalimanı’yla Türkiye’nin pek çok şehrine uzanıyor. 1999 yılında hizmete giren Mardin Havalimanı, uluslararası uçuşlar için uygun olmasına rağmen yalnızca yurtiçi uçuşlar için kullanılıyor. Mardin-Kızıltepe karayolu üzerinde konumlanan Mardin Havalimanı, şehrin önemli ilçelerinden olan Kızıltepe’ye 8 kilometre, Nusaybin’e 66 kilometre, Midyat’a ise 75 kilometre ve uzaklıkta yer alıyor. Kuzeyde Batman ve Diyarbakır, güneyde Suriye, batıda Şanlıurfa, doğuda ise Şırnak ile komşu olan Mardin, 20. yüzyılda yön değiştiren ticaret yolları yüzünden nüfus ve kültürel anlamda ağır kayıplar yaşamasına rağmen bugün hala bölgenin en önemli yerleşim yerlerinden. <strong>A.BUĞRA TOKMAKOĞLU / KEŞFETSEK</strong>