Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) Radyo ve Televizyon Kurumu’nun (RTÜK) 2025 yılı bütçesi üzerine yaptığı konuşmada, medya yayıncılığının bireysel ve toplumsal etkilerini ele aldı. Özdemir, reyting kaygısıyla hareket eden yayın kuruluşlarının ahlaki değerleri hiçe saydığını ifade etti. “Şiddet, vahşet ve ahlaksızlık özendiriliyor; insanlık dışı eylemler meşru gösterilmeye çalışılıyor. Tartışma programları adı altında sergilenen kepazelikler tahammül sınırlarını aşıyor” diyen Özdemir, RTÜK’ün daha etkili ve tarafsız bir hizmet sunmasının önemine değindi.
YAYINCILIKTA TEKNOLOJİNİN ETKİSİ VE DENETİM İHTİYACI
Medyada teknolojik gelişmelerle birlikte yeni mecraların oluştuğuna dikkat çeken Özdemir, yazılı basından dijital yayıncılığa kadar genişleyen bu alanın hukuki ve ahlaki sorumluluklarla denetlenmesi gerektiğini belirtti ve şu ifadeleri kullandı: “Kanunlar ve anayasa çerçevesinde medyanın denetimi konusunda dinamik bir anlayış şart. Ancak, özellikle yabancı vakıf ve kuruluşlardan fonlanan bazı medya unsurlarının maksatlı yayınları, toplum huzurunu tehdit ediyor.”
“YOZLAŞMANIN ÖNÜNE GEÇİLMELİ”
Özdemir, reyting kaygısıyla yayın yapan medya kuruluşlarının toplumu yozlaştırmaya yönelik bir politika izlediğini belirterek şu ifadelere yer verdi: “Bu tür yayınlar, bireyi bozma, toplumu yozlaştırma ve devlete olan güveni sarsmayı hedefliyor. Özellikle genç nesil, bu yayınlarla kontrol edilebilir bir şuursuzluğa sürüklenmek isteniyor.”
MHP olarak medya kuruluşlarının ahlaki, vicdani ve hukuki sorumluluklarını savunduklarını ifade eden Özdemir, RTÜK’ün daha etkili çalışması gerektiğini vurguladı ve bütçeye destek vereceklerini belirtti: “RTÜK’ün tarafsız ve kararlı bir hizmet sunmasını bekliyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu konudaki hassasiyetimizi sürdüreceğiz.”