Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması istemiyle soru önergesini TBMM Başkanlığına sunan Sındır, “doğal yaşamının hiçe sayıldığı, çevre sağlığının umursanmadığı, her şeyin para ve rant ile değerlendirildiği, ekonominin ekolojik kaygıların önüne geçtiği bir anlayış, tarih boyunca Anadolu topraklarında hiç olmadı. Sizi ne torunlarınız ne de tarih affedecek” dedi.

“TEK BİR AĞACIN KESİLMESİNE BİLE İZİN VERMEYECEĞİZ”

Kartal Dağı bölgesinde 250 dekar arazi için 10 yıllığına Çevresel Etki Değerlendirme Raporu sürecinin başladığı yönündeki haberlerin bölge halkını derin bir endişeye sevk ettiğini ifade eden Sındır, “Çevre halkı ve bölge insanı, mermer ocaklarının açılmasına taraf değil. Özellikle ÇED başvurusu yapılan alanda onlarca yıllık kızılçam ağaçlarının olduğu herkesçe biliniyor. Küresel ısınmanın yaşandığı dünyamızda bahsi geçen kızılçam ağaçlarının kesilmesi, bölge mikro klimasına derinden zarar verecektir. Yöre halkının temel geçim kaynağının tarımsal üretim olduğu dikkate alınırsa, ekonomik açıdan da çevre açısından da ağaçların kesilmesinin olumsuz etki yaratacağı açıktır. Tek bir ağacın kesilmesine bile bölge halkımızla birlikte izin vermeyeceğiz” dedi.

“HALKIMIZ DOĞDUĞU VE DOYDUĞU TOPRAKLARA SAHİP ÇIKIYOR”

Türkiye’deki doğal zenginliklerin para, rant ve talan üçgenine sıkışan AKP iktidarınca kurban edildiğini söyleyerek sözlerine devam eden Sındır, “yöre halkı yaşam alanlarımızda maden istemiyoruz diyerek 600 bin imza topladı, bu imzalar da Tire Kaymakamlığı'na sunuldu. Gelin görün ki korkulan yine oldu ve AKP iktidarı halkın sesine kulak asmadı. İktidar, gözünü kar hırsı bürümüş bir anlayışla önüne gelen her yere maden gözüyle bakıyor. Fakat haklı ve onurlu bir mücadele veren yöre halkımız aynı zamanda insanlık mirası da olan, doğduğu ve doyduğu topraklara, coğrafyasına sahip çıkıyor. Sağcısı, solcusu, mütedeyyini, muhafazakarı, sosyal demokratı hepsi bir oldular seslerini tabiat için yükseltiyor" dedi.

“SİZİ NE TORUNLARINIZ NE DE TARİH AFFEDECEK”

İzmir’in akciğerlerine tırpan vurulacağını, iktidarın doğayı, çevreyi, ekosistemi rant uğruna yok oluşa teslim ettiğini ifade ederek sözlerini sonlandıran Sındır, şöyle konuştu: “Sayın bakana soruyoruz: Çevresel Etki Değerlendirme Raporu var mı? Kurulması düşünülen maden-mermer ocağının toplam alanı ne kadar? Yapılması planlanan mermer ocağının çevreye ve tarımsal üretime vereceği iklimsel ve ekonomik etkisi incelendi mi? Ruhsat alanı ile ÇED alanı arasında neden büyük bir fark var? Bölgede ne kadarlık alanda kaç ağaç kesimi yapılacak? Daha nice soruyu dile getirirken yüreğimiz sızlıyor, fakat siz ise bu doğa katliamına destek oluyorsunuz. Doğal yaşamının hiçe sayıldığı, çevre sağlığının umursanmadığı, her şeyin para ve rant ile değerlendirildiği, ekonominin ekolojik kaygıların önüne geçtiği bir anlayış, tarih boyunca Anadolu topraklarında hiç olmadı. Tire’de halk istemiyor iktidar rant uğruna dayatıyor. Sizi ne torunlarınız ne de tarih affedecek.”

Sındır, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a yanıtlaması istemiyle TBMM’ye verdiği önergede şu soruları yöneltti:

1.            Tire’nin Kartal Dağı’nda kurulması düşünülen maden-mermer ocağının toplam alanı ne kadardır? “Mermer Ocağı” projesinin uygulama, işletme ve hafriyat alanları ne büyüklüktedir? Çevresel Etki Değerlendirme Raporu çıkmış mıdır? 2.            Mermer ocağı izni verilmeden önce yöre halkı ile görüşülmüş müdür? Yöre halkının onayına başvurulmuş mudur? 3.            Proje kapsamında ocakta, ocak çıkışında üretimde uygulanacak prosesler ve işlemler (alan temizleme, ağaçların kesilmesi, patlatma, taşıma, kırma, eleme ve bunlar dışındaki diğer işlemler)  nelerdir? 4.            Bölgede ne kadarlık alanda kaç ağaç kesimi planlanmıştır? Kesimi yapılacak ağaçların türleri nelerdir? Ağaç kesimlerinin bölgeye ve çevreye olan olumsuz etkisi nelerdir? Bununla ilgili bir çalışma yapılmış mıdır? 5.            Bölgede Kızılçam ağaçlarının dışında Sandal Ağacının da varlığı mevcuttur. Bu ağaç, doğada bulunan kuşların besin kaynağıdır. Bu ağaçların kesilmesi nedeniyle varlığı azalacak ve/veya nesli tükenecek olan kuş türleri nelerdir? Bununla ilgili yapılan bir çalışma olmuş mudur? 6.            Proje alanının flora ve fauna özellikleri, endemik bitki türlerinin varlığı nedir ve proje uygulaması ile ne duruma gelecektir? 7.            Yapılması planlanan mermer ocağının çevreye ve tarımsal üretime vereceği iklimsel ve ekonomik etkisi incelenmiş midir? Çevre halkının kaybedeceği ekonomik zarar hesaplanmış mıdır? Yöre halkının kaybını kim karşılayacaktır? Bölge halkı için yeni istihdam alanları oluşturulmuş mudur? 8.            Bölgenin tarımsal yapı ve üretim verileri nelerdir? Projeden doğrudan etkilenecek tarımsal üretim alanları; üretim, verim, çeşitlilik ve alan itibarıyla ne boyuttadır? Bakanlığınız için ağaçların kesilmesi ve tarımın sekteye uğraması, mermer gelirinden daha mı önemsizdir? 9.            Maden ruhsatı için sunulan başvuru dosyasına göre, ruhsat alanının yaklaşık 95,49 hektarı kapsadığı, ancak ÇED alanının 24,8 hektar olduğu bilinmektedir. Ruhsat alanı ile ÇED alanı arasında neden büyük bir fark vardır? Maden alanında ÇED Raporu alınmayan kısımda ne yapılması planlanmaktadır? 10.          Mermer ocaklarının toz ve gürültü kirliliği yaptığı ve sağlık açısından da zararlı olduğu bilinmektedir. Yörede yaşayan halkın rahatsız olmaması ve sağlıklarına zarar gelmemesi için ne gibi önlemler alınacaktır? Üretim işlemlerinin çevreye olası etkileri (toz, gürültü, trafik, görüntü kirliliği, vb) nelerdir?