Yağmur Daştan- EGE TELGRAF- Türkiye'yi yasa boğan depremin yaralarını sarmak için herkes seferber oldu. Ciğerimizi yakan bu korkunç afeti henüz atlatamamışken yıkılan binaların müteahhitleri tartışmaların odağında yer aldı. Bazı müteahhitler hakkında soruşturma başlatılması eleştirel gözlerin sektör temsilcilerine dönmesine neden olurken birçok kişi ise ‘Sorumluluğu sadece müteahhitlere yüklemek ve onları günah keçisi olarak göstermek ne kadar doğru?’ sorusunu yöneltti. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Müteahhitler Federasyonu (MÜFED) Başkanı İsmail Kahraman, yaşanan gelişmeleri Ege Telgraf’a değerlendirdi. Yaşanan acı depremin ardından müteahhitler hakkında çeşitli söylemlerin ortaya çıktığını ifade eden Kahraman, “Ne yazık ki bilen de bilmeyen de konuşuyor, herkes ‘Müteahhit’ diyor. Halbuki 1999 yılı sonrası ruhsatlı yapılarda kusur, hata ve sorumluluk varsa o yapıyı denetleyenin de o yapının statik hesaplarını yapanın da uygulayıcısının da neyse hatası ve kusuru bulunmalı. Şu anda acılar çok taze, önce bu yaralar biraz sarılsın. Tüm bunlar önümüzdeki süreçte derinlemesine tartışılacaktır” dedi. ‘ÖNCE RAPOR ALINMALI’ “Birkaç bina ile tüm yapıları örnekleyemeyiz” sözleriyle açıklamalarını sürdüren Kahraman, “1999 sonrasında yapı denetim yönetmeliğine göre yapılan binalarda hasar veya yıkım var mı önce onu tespit etmek gerekiyor. Bu oranın çok düşük olduğunu düşünüyorum. Zaten bizim de aldığımız verilere göre yıkılan binaların yüzde 90’ı ya 1999 yılı öncesinde yapılmış ya da mimar ve mühendislik hizmetinden faydalanmamış projeler. Şu anda deprem yönetmeliğinden sonra yapılan kaç binanın yıkıldığını bilmiyoruz. Geri kalanlarının da hasar tespit raporlarının alınmasından sonra detaylı bir açıklama yapılabilir. Açıkçası şu anda bizler de bunu bekliyoruz. Hasar tespitleri yapılsın deprem yönetmeliğinden sonra kaç bina yıkılmış, neden yıkılmış önce o değerleri görmemizde fayda var” ifadelerini kullandı. “2020’DEN ÖNCE ÖNÜNE GELEN...” MÜFED Başkanı Kahraman, “Müteahhittin eğitimi, herhangi bir diploması var mı?” yönündeki eleştirileri de değerlendirdi. Kahraman, “2020’den önce önüne gelen herkes müteahhitlik yapabiliyordu. Ancak 2020 itibariyle çıkan yönetmeliklerde müteahhitlerin sınıflandırılmasına ilişkin bir çalışma yapıldı. Orada, ‘Bir mali yeterlilik, iki teknik iş gücü ve tecrübe’ deniliyor. Yani iş yaparken bu kriterlere uymak zorundasınız. Dolayısıyla birtakım şeyler düzeldi ancak bugün düzelenin üzerinden dünün hesabını soramayız. Bölgede yapılan hasar tespitlerinde kaç sayıda binanın deprem yönetmeliğinden faydalandığını, ne kadarının deprem yönetmeliğinden önce yapıldığını görmemiz lazım” dedi. İZMİR UYARISI YAPTI Son olarak toplam hane sayısı 1 milyon 503 bin 86 olan İzmir özelinde de açıklamalarda bulunan Kahraman, “Bundan sonra İzmir ve İstanbul da gündemimizde olacak. Müteahhitler Federasyonu olarak yıllardır ‘Kentsel dönüşüm yapalım’ diye adeta kendimizi yırtıyoruz. Çünkü riskli yapı stokumuz çok fazla. Ülke olarak radikal kararlar alıp riskli yapı stokunu eritmemiz lazım. Bu noktada müteahhitler de üzerine düşeni yapacaktır. İzmir’de riskli yapı stokumuz en az yüzde 60. Bunu deprem yönetmeliğinden önce yapılan binalar olarak değerlendiriyoruz. Deprem yönetmeliğinden sonra yapılan binaların da birtakım güçlendirmeye ve iyileştirmeye ihtiyacı var. Dolayısıyla biz şehrin en az yüzde 70 ila 75’ini dönüştürmek zorundayız” diye konuştu.