İzmir'in gözde eğlence ve dinlenme mekanlarından Güzelyalı'da işletmeciler pandemi sonrasına kadar dayanamadı. Dükkanlarının kapalı olmasından ötürü sayısız zorlukla boğuşan işletmeciler yaşadıkları mali güçlüklerden ötürü iflas etmeye, bir zamanlar oturacak yer bulunamayan kafeterya ve restoranlar da kapanmaya başladı.

‘İFLAS BAYRAKLARI’

1 Haziran'dan itibaren başlayan yeni döneme ilişkin Ege Telgraf'a konuşan Yalı İşadamları İşletmeciler Derneği Başkanı Rıfat Erdal, üç aya yakın süredir kapalı durumda bulunan işyerlerini açmanın heyecanı yerine iflas bayrağı çekmeye başladıklarını açıkladı. Güzelyalı sahilinde 20'ye yakın restoran ile kafeterya ve binlerce çalışanı yakından ilgilendiren yeni düzenlemelerin kendileri adına iç acıcı olmadığını belirten Dernek Başkanı Erdal, "Ben kendi dükkanımı açmadım. Bu şartlar altında da açmayı düşünmüyorum. Esnaf zaten bitik durumda. Üç aya yakın zamandır kapalı durumdaydık. İnsanlar evlerine, arabalarına varana kadar satıp personelinin maaşlarını, dükkanlarının kiralarını ödemeye çalıştı. Elde avuçta kalmadı, birikimlerimizi tükettik. Devletten hiçbir şey beklemeden bu süreci atlatmaya çalıştık. Anlatıldığı gibi destek de göremedik. Kredi ya da maddi yardım almadık. Bu bölgenin en ünlü restoranlarından birisi kapatıp gitti, iflas etti. Baktılar olacak gibi değil, beklemenin mantığı da kalmadı dediler ve gittiler. Kiralarını ödeyemiyorlar, mal sahipleri kira almayacağım demiyor. Dükkanları açtık diye herkes parasının peşine düştü. Müşteriden önce alacaklılar geliyor. Devletin kiracısı olan yerlerden bile geçmiş döneme ait kiraları taksitle alacaklarını duyurdular. Peki biz açmadığımız dükkanın kirasını nasıl ve neyle ödeyeceğiz? Güzelyalı'da henüz açılan işletme de yok. Kafeterya ve restoranların büyük bölümü temizlik ve dezenfeksiyon çalışması yapıyor" dedi.

‘ŞARTLAR ÇOK AĞIR’

Erdal, işyerlerinin mevcut koşullarda ayakta kalamayacaklarının altını çizerek şöyle devam etti: "Kimse işyerini açmak istemiyor. Çünkü şartlar çok ağır. Saat 22.00’da restoran ve kafeteryaları kapatacaksınız diye bir genelge yayınlandı. Düzenlemeye göre, alkollü ve alkolsüz tüm işletmeler açılacak. Fakat hangi şartlarda? En basitinden benim kafeteryamda 20 masa vardı, buna göre sayı 8'e düşecek. Masalar arasında 1,5 metre mesafe olması gerekiyor. Bu koşularda zaten fiilen kapalıyız gibi bir şey. Her masada kolonya bulundurulacak. Çatal bıçaklar tek kullanımlık olacak. Bunların hepsi ilave maliyet demek. Biz bu yükle nasıl başa çıkacağız? Zaten gelirimiz düştü. Müşteriye kağıt bardak ile çay ve kahve servisi yapacağız. İnsanlar o zaman buraya neden gelsin, evinde oturup çayını içmez mi? Daha birçok şart var, bunlara bakacağız. Dükkanlar bir bir eksiliyor. Eksilmeye de devam edecek. Sürecin ne olacağı belli değil. Herkes her şeyin düzelmesini ve normale dönmeyi istiyor. 1 Haziran'da açtık tamam ama sonbaharda ikinci dalga gelecek deniyor. Uzmanlar ise asıl normalleşme için Ağustos ayını işaret ediyor. Hepsi bir yana insanların alım gücü düştü. Hepimiz covid-19'un bitmesi için elimizden gelen çabayı gösteriyor, önlemleri alıyoruz. Ama hep mağdur olan biziz. Biz bir süredir uygulanan yasaklar nedeniyle zaten zor durumdaydık ve işletmeler bir bir kapanmaya başlamıştı. Üstüne de bu salgın gelince hareket edemez hale geldik. Korona virüs sadece Güzelyalı'daki değil, tüm Türkiye'deki esnafın ocağına incir ağacı dikti." Erman Şentürk / Özel Haber